İsrail Gazetesi: Savunma Ekonomisi Sisi Sayesinde Nefes Aldı
Sisi'nın Mısır'daki darbesi İsrail'in savunma bütçelerini %40 oranında azalttı.
İsrail ‘de yayın yapan The Marker gazetesinde yer alan bilgiye göre, İsrail’in Arap Baharı başlamadan önce savaş gideri 64 Milyar Şekel’di. Ancak 2011 ve 2012 yıllarında bu rakam 66.8 Milyar Şekel’e yükseldi.
The Marker gazetesi 2011 yılındaki rakamın 66 Milyar Şekel olduğundan da şüpheli olduklarını, zira bu giderlerin bir kısmının açıklanmadığını belirtiyor.
Özellikle de 2013 yılında Mursi’nin yönetimi ele geçirmesinden ve İsrail’deki endişenin artmasından sonra Siyonist devlet Sina’da Mısır’la aralarındaki sınır bölgesine 4 yeni birlik kurma kararı aldı ve bunun üzerine giderler 70 Milyar Şekel’e ulaştı.
Ancak 2013 yılında Mursi’ye yapılan darbenin ardından, Sisi’nin gelmesiyle güvenliğin de yeniden tesisi sayesinde İsrail bu planından vazgeçti ve savaş harcamaları tekrardan 62 Milyar Şekel’e düştü. 2014 Gazze savaşında İsrail Güvenlik Bakanlığı, 7 milyarını Gazze için, 11 milyarı da Mısır ve Gazze dışındaki bazı harcamalar için olmak üzere 18 milyar Şekel daha ek takviye talep etti.
The Marker gazetesi 5 Mayıs Salı günü gazetede yer alan haberde Sisi şayet darba yapmamış olsaydı, harcamaların en az %40 oranında artacağını, ancak Sisi sayesinde İsrail’in ekonomisinin teminat altına alındığını ifade etti.
Siyonist uzmanlar Sisi’nin Mısır’daki etkisini kaybetmesi durumunda ortaya çıkacak olan istikrarsızlık ve güvensizlik neticesinde Mısır ve İsrail arasında savaş çıkacağını söylüyorlar. Öte yandan Sisi’nin bu darbesi, Suriye ordusunun eski gücünü kaybetmesi, Hizbullah’ın ise Suriye’deki olaylara meşgul olmasından dolayı İsrail’i hedef alamıyor olmasının İsrail’e fırsat doğurduğu, güvenlik önlemlerini belli oranda azaltmasına sebep olduğu belirtiliyor.
Sisi ve Mursi Döneminde Siyonistlerin Ekonomisi
Maariv gazetesinde Hanan Greenberg’in 28 Temmuz 2012 tarihinde yaptığı yorumda, Mursi’nin yönetimi devralması üzerine İsrail’le Mısır arasında savaş patlak vermesinin an meselesi haline geldiği, bu yüzden Genelkurmay Başkanı’nın 15 milyar şekel oranında (4.4 milyar dolar) ek bütçe talep ettiği belirtilmişti. Nitekim Mursi’nin yönetimi devralmasından 24 saat sonra Genelkurmay başkanı bu bütçe talebini iletmişti.
Siyonistleri endişelendiren konuların başında İhvan yönetiminin Camp David Anlaşması’nı iptal etmesi geliyor. The Marker gazetesinde yer alan haberde bu anlaşmanın kritik bir önem arz ettiği, İsrail’in 73 Savaşı’ndan sonra içine düştüğü ekonomik krize bir daha geri dönmemesinin bu anlaşmayla ilişkili olduğu, o dönemde İsrail’in ekonomik sıkıntıdan dolayı savaşla ilgili geri adımlar atmaya mecbur kaldığı da ifade edildi. Öte yandan İsrailli oryantalist Liad Porat da Mursi’nin anlaşmayı etkisizleştirmek için sessizce bazı planlar yaptığını iddia etti.
Mursi’nin kazanmasının ardından askeri karargahların yenilenmesi talebinin yanı sıra Lieberman’ın 3 yeni askeri birlik kurulması ve bu birliklerin sınır bölgeye yerleştirilmesi için ek bütçe talebinde bulunduğu da belirtiliyor. Ancak bu ve bunun gibi planların hepsi Sisi’nin darbe yapmasının ardından iptal edildi.
Bu bağlamda Genelkurmay Başkanı yardımcılığı yapmış olan Dan Harel ve İsrail ordusunun güney bölgesi komutanı General Eitan Ben Eliyahu, İsrail’in Mursi’nin göreve gelmesinden sonra en az 30 milyar dolarlık bir harcama yaptığını ifade ediyor. Yedioth Ahronot’ta yer alan haberde Mursi’nin başa geçmesinin ardından atılan adımlar şu şekilde ifade ediliyor:
-Yeni askeri birlikler oluşturma ve asker sayısını artırma…
-Olası bir savaş için tatbikat ve çalışmaları artırma
-Askeri İstihbarat Şubesi ve MOSSAD aracılığıyla özellikle Mısır hakkında istihbarat bilgilerine ulaşma
-Güneydeki ordunun yönetiminin yeniden oluşturulması ve hazırlanması
-Hava gücünü artırma ve çeşitli uçak takviyeleri
-Yeni havaalanları ve üsleri inşa etme, özellikle de Necef Çölü’ndeki üsleri genişletme
İsrailli askeri analistler Mursi’ye darbe yapılmasının ardından memnuniyetlerini dile getirmişler ve Sisi’nin başa geçmesiyle birlikte iki ülke arasında artan ortaklıktan hoşnut olduklarını ifade etmişlerdi.
islamianaliz