İsrail İran İçin Tarih Bekliyor

İsrail İran İçin Tarih Bekliyor

Fransa'yı da yanlarına almış görünen İsrail ve ABD, İran'a karşı iyice saldırganlaşmaya başladı….

Financial Times'da Başyazı:

 

Savaş tamtamları bu kez İran için çalınıyor. Washington ve Tahran'da kalp çarpıntıları, örtülü tehditler ve kavgacı ifşalardan oluşan bir karışım, her iki başkentteki birtakım grupların savaşın yalnızca olası olduğuna değil aynı zamanda muhtemelen çıkarlarına olduğuna inandıkları izlenimini veriyor.
Bush yönetiminin İran'ı Irak'taki durumla ilgili olarak suçlamak üzere ortaya attığı temelsiz iddialar giderek ve korkunç derecede gürültülü hale geliyor.
Jacques Chirac döneminde Irak'tan uzak duran Fransa, Nicolas Sarkozy liderliğinde dünyanın nükleer bir İran'la ya da İran'ı bombalamak arasında seçim yapmaya zorlanabileceğini ima ediyor. Irak işgalini destekleyen nadir Fransızlardan olan ve şimdi dışişleri bakanlığı görevini yürüten Bernard Kouchner, geçen hafta 'en kötüsüne hazırlanmak; en kötüsü olan savaşa hazırlanmak' ihtiyacından dem vurdu.

İsrail sadece tarih bekliyor
İsrailli yetkillier, İran'a saldırmanın gerekip gerekmediğini değil, saldırının ne zaman gerçekleşeceğini konuşuyor. 6 Eylül'de İsrail savaş uçakları Suriye'nin kuzeyinde, iki tarafın da kesin olarak açıklamayı reddettiği hedefleri vurdu. İsrail'in, Irak'ın kitle imha silahlarını Suriye'ye taşıdığı yönündeki beş yıl önceki iddialarını anımsatan bir biçimde, iddialardan oluşan bir yaylım ateşiyle, İsrail ve ABD hedefin Kuzey Kore destekli bir nükleer tesis olduğunu ima ediyor. Bununla birlikte siyasi açıdan en kayda değer olanı, İran'la müttefik bir Arap ülkesine yönelik açıklaması olmayan bu saldırıya dair Araplardan tek bir protestonun gelmemesi. Bu ivme kırılabilir mi?
Şimdi sağlam bir biçimde ABD'nin arkasında yer alan Fransa ve Britanya'yla BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri, İran'ı uranyum zenginleştirmeye son vermeye zorlamak için daha sert yaptırımlar uygulanmasına çalışıyor. Rusya ve Çin, BM'nin nükleer denetçisine bir anlaşmaya varılması için daha fazla zaman verilmesi gerektiğini düşünüyor; Washington'sa Tahran'ın bu süreyi nükleer silah yapma teknolojisi edinmek için kullanabileceğinden korkuyor.

Yaptırım-müzakere dengesi gerek
Bu arada İran içinde köktendinci Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad,
eski cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi liderliğindeki reformcular
ve bir diğer eski cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani liderliğindeki pragmatistler arasında ortaya çıkan bir ittifak karşısında savunmasız görünüyor. Ancak böyle bir meydan okuma yakın zamanda olası değil ve geçmiş hıyanetler ve belirsizlikler ittifakı gölgeliyor.
İşe yarama şansı olabilecek bir politika, İranlıların sertlik yanlılarının saflarına koşmasına yol açacak saldırganlıklardan kaçınmalı. Aynı zamanda bu politika, İran'ı gerçekten zorlayabilecek yaptırımlar uygulamakla gerçekten önem taşıyan esaslı meselelerde müzakere önermek arasında bir ince ayar yapılmasını gerektiriyor. Hâlâ zaman var ve çaba gösterilmeli.
İncil'in ünlü bir pasajı "Ve savaşı ve savaş söylentilerini duyacaksınız, ama son henüz gelmedi" der. Öyle olmasını umalım. (Başyazı, 24 Eylül 2007)