"İsrail, Lübnan'a Saldıracak"

"İsrail, Lübnan'a Saldıracak"

Siyonist rejim ülkesindeki ayaklanmaları önlemek ve Hizbullah'a karşı saldırı başlatma kararını aldığı iddia edildi.

Lübnan'da İngilizce yaımlanan bir gazete, (Al Joumhouria) Lübnan İslami Direniş'inin alarmda olduğunu ve her an bir siyonist saldırının beklendiğini yazdı.

Gazetenin kaynaklarına göre, Bölgesel duruma göre artan siyonist rejim düşmanlığına karşı böyle bir saldırı bekleniyor.

Yaşanılan son Gelişmeler, Libya, Yemen, Bahreyn, Ürdün, ve Suudi Arabistan, Tunus ve Mısır devrimlerinden ilham alınarak rejim karşıtı halk ayaklanmalarının ortasında kalıyor.

İsrail rejimi saldırılara hazırlanarak, binlerce roket, gelişmiş uçaksavar silahlarının yanı sıra uzun menzilli dahil olmak üzere geniş bir yelpazede muhimmatların bilgisini ele geçiren gazetenin bilgileri, Hizbullah'a yakın siyasi kaynaklara gösterildi.

Öte yandan, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, direnişe ait birimlerle yapılan görüşmelerin ardından Hizbullah'ın Lübnan'da ve bölgedeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

el Ahbar Gazetesi'nde Hasan Aliq imzasıyla yayınlanan habere göre Nasrallah'ın değerlendirmesi şöyle:

Son iki haftadır Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, direnişin önde gelen liderleri ve ikinci kademe liderleriyle toplantılar düzenledi. Nasrallah toplantılar esnasında her sene olduğu gibi hali hazırdaki siyasi ve güvenlik dosyalarının yanı sıra içişleri düzenlemeleri ile alakalı konuları da ele aldı. Nasrallah her zaman olduğu gibi toplantıya dini nasihatlarla başladı. İbadetlerdeki sürekliliğin gerekliliği, mescitleri önemseme, eş ve çocuklara ilginin eksik edilmemesi gibi nasihatların ardından içişleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Daha sonra direniş konusunu ele alan Nasrallah, gizliliğin ve sırrı ifşa etmemenin önemine değindi. Direnişçiler tarafından keşfedilen, Hizbullah'a mensup üç kişinin Amerika ve İsrail istihbaratıyla işbirliği içinde olduğunun açığa çıkması konusuna değinen Nasrallah, olaydan duyduğu rahatsızlığı ve üzüntüyü dile getirdi.

Hizbullah bünyesinde işbirlikçilerin bulunmasından ötürü hayal kırıklığı yaşadığını ama aynı zamanda direnişin özeleştiri yapabilecek ölçüde cesaretli olduğunu söyledi. Hizbullah içerisinde yaşanabilecek çatlamalar ve yapılan hataları keşfedebilecek kuvvetlerinin olduğuna değinen Nasrallah, bu tür çatlakların keşfedilmesi ve iyileştirilmesinin ehemmiyetine değindi.

Nasrallah bu konuyla alakalı olarak; "Bunlar direnişe zarar vermektedirler, ama bunlar telafisi mümkün olmayan zararlar değildir. Eylemlerin ve operasyonlarla alakalı sırlarımız gizli tutulmalıdır. Kimseye anlatılmamalıdır. Direnişin gerek askeri gerek güvenlik sistemi açısından kümesel bir şekilde tanzim edilmesi her gruba diğer oluşumlara bakmaksızın bağımsız hareket etme hakkı tanımıştır. Bu şekilde askeri ve emniyet bilgilerinin yanı sıra ekibmanla alakalı bilgiler gizli tutulabilmektedir.

Hatırlarsanız Hizbullah gelişmiş deniz ve kara füzeleriyle İsrail deniz gemisini Beyrut sahili yakınlarında bombaladığında bu tür füzelere sahip olduğumuzu o gün sadece dört kişi biliyordu. Bun dört kişi ise, ben, yardımcım İmad Muğniye, direnişin askeri kanadından bir lider, ve füzeleri hazırlayan ve atışı yapan komutandı. Hizbullah şura meclisi üyeleri, diğer cihadi meclis üyeleri dahi bu tür füzelere sahip olduğumuzu bilmiyordu" dedi.

Daha sonra İsrail'deki durumlar hakkında konuşan Nasrallah konu hakkında; "Bazıları ellerindeki ciddi verilere dayanarak İsrail'in Lübnan'a karşı açacağı savaşın yaklaşmakta olduğunu söylüyor. Bazıları ise mantıki verilere itimaden böyle bir savaşın olma ihtimalinin çok zayıf olduğunu söylüyor. Düşman İsrail, Lüban'a karşı sürekli kötü emeller beslemektedir. İsrail 2006 Temmuz savaşıyla Hizbullah'ın ve direnişin iradesini kırmak istemişti. Ama direnişin kendisi İsrail askerlerinin iradesini kırdı.

İsrail'in gelecekte yapmayı planladığı savaşı Kuzey'deki yerleşim merkezlerinden değil Telaviv'den başlayacaktır. İsrailliler düşmanlarıyla kendileri için çizdikleri kırmızı hat olmaksızın savaşacaklardır. Eğer İsrail Lübnan'a saldıracak olursa buradan şunu söylüyorum. Direnişin savaşma potansiyeli sizin tahmin ettiğinizden çok büyük. Bu sefer düşman ordusunun iradesini kırmakla yetinmeyeceğiz. Bilakis iradesini paramparça yapacağız. Direniş bölgenin çehresini değiştirmek için içinde bir çok sürprizi barındırmaktadır" dedi.

İçişleri hakkında da konuşan Nasrallah uluslararası mahkeme hakkında; " Artık bu konu bizim için önemsiz bir konu. Bu konuda kafanızı fazla yormayın. Bundan sonra yapmamız gereken en önemli şey Hizbullah ile başta Nebih Berri ve Mişel Avn olmak üzere tüm müttefikleri ile arasındaki bağları daha da kuvvetlendirmek. Artık Lübnan'da olası bir iç savaş ihtimali neredeyse yok sayılır. Çünkü ülkede fitne yaratmaya çalışanlar artık bunu yapmaya kadir değiller. Tabi bunun yanında ülkedeki kapsamlı ittifak bu fitnenin oluşmasını etkileyen diğer unsurdur. Mesela ben Velid Canpolat'la olan bugünkü ilişkimin bundan sonrada böyle kalmasını istiyorum." dedi.

Suriya hakkında da konuşan Nasrallah; "Suriye yönetiminin bölgedeki direnişi temsil etmede sağladığı stratejik rolünün ehemmiyetini unutmamamız gerekmektedir. Şuan Beşar Esed olayları yatıştırmak için akıllıca adımlar atıyor. Bundan üç dört ay öncesine göre bugün olaylar, yönetim açısında çok daha iyi durumda sayılmakta.

İran'a gelince şu an İran ve batı arasındaki ilişkiler oldukça gergin. Ama bunun yanında bundan 5 yıl önce İran'a karşı bir askeri saldırı olma ihtimali yüzde doksanlardayken bugün bu yüzden ondan daha küçük bir ihtimalle mümkündür" dedi.

Ayrıca Al Ahbar'dan alıntılanan bu haberi hala Hizbullah'ın haber kaynağı olan El Menar'ın vermemesi ise dikkatlerden kaçmadı.

Aynı kaynağın, Hizbullah'ın geçtiğimiz günlerde yakaladığı İsrail casuslarını Hizbullah üyeleri gibi göstermeye çalışması da dikkat çekici bulundu!


tevhidhaber / israhaber