Siyonist rejim medyası, çeşitli alanlarda bu rejime karşı var olan tehditlere atıfta bulunarak, Binyamin Netanyahu'nun beş aylık kabinesinin ve güvenlik ve barışı tesis etme taahhütlerinin ardından, durumun tüm cephelerde zirveye ulaştığını vurguladı.

Al-Mayadeen haber kanalından alıntı yapan Isna'ya göre, Siyonist televizyon kanalı 13, Netanyahu kabinesinin üzerinden en az beş ay geçtiğini ve güvenlik ve barışı tesis etmek için verilen taahhütleri yerine getirmek yerine, durumun zirveye ulaştığını duyurdu. tüm cephelerde Ve sokaklarda şiddet baş gösterdi.

Siyonist rejim ordusunun subaylarından Alon Abitar, İbranice yayın yapan bu ağa şunları söyledi: "Sadece Ramazan'ın sonunda veya sonrasında değiliz, aynı zamanda uzun bir sürecin ortasındayız ve bir boşluk oluştu. oluşturdu ve genişliyor ve Filistinli milisler bu boşluğa girdi."

Abitar ekledi: Son haftalarda veya bir veya iki ay önce tanık olduğumuz şiddetli bir olayın ortasında olduğumuzu düşünüyorum ve İsrail'in tüm düşmanlarıyla hesabı hala açık.

Son turdan üstün geldiklerini biliyorlar ve onlara göre İsrail kendi iç işleriyle yetinmeyi ve saldırı için inisiyatif almamayı tercih etti.

İşgalcilerin mübarek Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya yönelik art arda düzenlediği saldırılara karşılık olarak Filistin'in farklı bölgelerinde iki taraf arasında çatışmalar yaşandı ve Lübnan, Gazze ve Suriye'den de roket saldırıları düzenlendi.

Siyonist rejimin medyası, bu rejimin şu anda İran, Hizbullah ve Hamas hareketini içeren çok cepheli bir savaşın tam ölçekli bir fırtınasıyla karşı karşıya olduğunu duyurdu.

İbranice yayınlanan Haaretz gazetesi, çeşitli cephelerdeki mevcut şiddet turunun aslında Hamas ve Hizbullah'ın İsrail'i bir yıpratma operasyonuyla yok etmeye yönelik İran'dan ilham alan uzun vadeli stratejisinin bir tekrarı olduğunu yazdı.

Haaretz ayrıca, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İran'ın nükleer programıyla başa çıkma stratejisinin tamamen çöktüğünün aşikar olduğunu ve ABD ile ilişkilerin eskisinden daha gergin hale geldiğini, oysa biz Washington'ın İsrail'in temel müttefiki olduğunu biliyoruz ve onsuz, Tel Aviv'in bugün hayatta kalabileceği şüpheli.

Bundan önce İsrail medyası, bu rejime yönelik tehditleri çeşitli cephelerde ele almış ve bu rejimin Netanyahu liderliğindeki kabinesinin başka öncelikleri olduğunu vurgulamıştır.

"Ma'ariv" gazetesinin askeri analisti, bölgedeki durumun alevlendiğini ve çok yönlü tehdidin aşikar olduğunu ve ordu içindeki krizin yayıldığını yazdı. Ancak kabinenin başka öncelikleri var ve İsrail güvenlik ve askeri teşkilatından yetkililer güvenlik durumunun tehlikeli olduğunu söylüyor.

İran, Hizbullah ve Hamas arasındaki mevcut işbirliği alanında, İsrail'in iç krizini ona saldırmak için bir fırsat olarak görüyorlar ve bu artık sadece retorik ve dilsel tehditler değil.

Kaynak: TEVHİDHABER