Analizi sunuyoruz.

İSRAİL İRAN'IN ATEŞ YAĞMURUNA HAZIRLANIYOR

İsrail askeri istihbaratının başı, politik üstlerine yaptığı uyarıda İsrail'in yüzleşeceği gelecek büyük savaşın, çoğunlukla siviller olmak üzere çok yüksek kayıplarla sonuçlanacağını söyledi. Aynı şekilde Rusya'nın Suriye'ye sattığı ve İran'ın eline geçmesinden endişe edilen gelişmiş uçaksavar sistemleri hakkında da giderek büyüyen bir endişe var.

Tüm bunların izi İran'ın yaklaşık on yıldır sürdürdüğü hazırlıklara kadar takip edilebilir. Petrol zenginliğini ve silah kaçakçılığı şebekesini kullanan İran; Suriye, Hizbullah ve Hamas'ı 50.000'den fazla roket ve artı diğer silahlarla teçhiz etmiş durumda. Roketlerin çoğu yaklaşık 10 km.lik kısa menzilli silahlar sadece fakat binlercesi tüm İsrail boyunca uzayan bütün hedefleri vurabilecek mesafelere uzanabiliyorlar. İran'ın ana planı Hizbullah, Hamas, Suriye ve kendisinin aynı anda olabildiğince çok füzeyi İsrail'in içine yağdırması. Böylesi bir saldırıyı takip edecek kara birlikleri olmasa bile İsrail'deki askeri ve sivil kayıplar büyük bir İslami zafer olarak görülecek ve İsrailliler de moral yıkıma uğrayacaklar. İsrail'in savunma hareketlerinin Suriye, Lübnan ve Gazze'ye ciddi zarar verme ihtimaline rağmen İran bu planı rasyonel buluyor ve bunun için gereken roket ve füzeleri önceden göndermiş durumda.

İsrail askeri planlayıcıları bu tehdidin gerçekleşmekte olduğunu görmüş durumdalar. İsrail üç senedir, kendisini hedefleyen ve giderek de büyümekte olan roket ve balistik füzelerle nasıl başa çıkacağını ve sivil savunma planlarını sürekli gözden geçirerek yeniliyor. Yapılan en son değişiklik ordunun levazım, donanım ve yedek parçalarını daha iyi korunan ve daha fazla sayıda bölgeye dağıtacağının ilanı oldu.

Temel savunma planı Suriye ile gelecekte yapılacak bir savaşı göz önüne alıyor ve yerel yetkililere böyle bir durumda ne umabilecekleri hakkında fikir vermek istiyor. İsrailliler hâlihazırda Suriye'nin uzun menzilli füzelerini kullanmaya çalışmaları halinde 3.300 kayıp vereceklerini tahmin ediyorlar. Eğer Suriyeliler kimyasal başlık kullanırlarsa bu sayı 16.000'i bulabilecek ve 200.000'den fazla İsrailli evsiz kalacak. Yaklaşık 1000 kişinin de ülkeyi terk etmek isteyeceği tahmin ediliyor.

İsrail, İran'ın da konvansiyonel savaş başlıkları ile teçhiz edilmiş bazı balistik füzelerini ateşleyebileceğini tahmin ediyor. Fakat asıl tehlike İran'ın müşteri devleti olan Suriye. Suriye, 1000'den fazla Scud füzesi için yer altında gizli depolara ve fırlatma rampalarına sahip. Yarım ton yüksek patlayıcı ve parça tesirli bomba ile teçhiz edilmiş savaş başlıklarına sahip olan füzelerin 500 ila 700 kilometre menzilleri var. Suriye'nin elinde aynı zamanda mobil fırlatıcılarla çalışan daha eski yaklaşık 90 adet Rus Frog-7 füzesinin (70 km menzilli, yarım ton savaş başlığı taşıyor) ve daha modern 210 tane de Rus SS-21'lerin (120 km menzil, yarım tonluk savaş başlığı) olduğu biliniyor.

Bu ülkenin elinde ilaveten 60 tane mobil Scud füzesi fırlatma rampası bulunuyor. Bu seyyar fırlatıcılar için geniş bir kamuflaj şebekesi kullanılıyor. İran ve Kuzey Kore, Suriye'nin yeraltındaki Scudlarının üretim ve onarım tesislerinin üretimine yardım etmişlerdi. Suriye füzeleri, İsrail'in hava limanlarını, füze fırlatma tesisleri ve nükleer silah merkezlerini, aynı zamanda da nüfus yoğun bölgelerini vurmaya ayarlılar. Suriye bir füze saldırısı ile İsrail'in savaş kapasitesini felce uğratacak yeterlilikte zarar vermeyi umuyor.

İsrail Suriye'nin kapasitesinin uzun süredir farkında ve Suriye ile yapılacak olan bir savaşın bu ülkenin füze şebekesini vurulabilir kılacağını da biliyor. Scud, sıvı yakıtla çalıştığı için ateşlenmeye hazır hale gelmesi için yarım saat veya daha fazla bir zamana ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle yer altı tesisleri, İsrail gibi zeki bir hasım karşısında, kilit önemdeki bir savunma aygıtı olarak yer tutuyor.

Fakat Suriye envanterine pek çok katı yakıtla çalışan balistik füzeyi de eklemiş bulunuyor ve bunlardan bir kısmı Hizbullah'a da nakledildi. Pek muhtemeldir ki Hizbullah ve Suriye İsrail karşısında koordineli bir saldırı gerçekleştirecek. Gazze'deki Hamas da bu cepheye katılmaya ikna edilebilir.

Hiçbir açık hükümet dokümanında İsrail'in böyle bir saldırı karşısında nasıl cevap vereceği tartışılmış değil. Fakat İsrail geçmişte, kendisi karşısında kimyasal silah kullanacak güçler karşısında (İsrail'in kimyasal silahı bulunmuyor) nükleer bomba kullanma tehdidinde bulunmuştu. Fakat hâlihazırdaki planlar bunu olabildiğince nükleer olmayan bir formda saklı tutacak gibi gözüküyorlar.

www.strategypage.com 'da yayınlananBu analiz Kemal Saral tarafından Velfecr için çevrildi










Velfecr