Siyonist rejim televizyonu ikinci kanalı yayınladığı görüntüde, işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki "el-celil" bölgesinde bulunan ve hassa güvenlik merkez olarak bilinen "şurik" nükleer merkezinden görüntüleri eşliğinde, tel-aviv yetkililerinin, nükleer merkezde sivil araştırmalar yaptığını savundu.


Siyonist rejim televizyonu ikinci kanalı askeri muhabiri Rony Daniel, görüntülerle ilgili olarak yaptığı açıklamasında, "Şurik" nükleer santralindeki görüntülerin resmi izinlerle çekildiğini ve nükleer tesisin asıl faaliyet merkezinin gizli olduğunu ve yapılan çekimlerin gazetecilere izin verilmeden çekilemeyeceğini" söyledi.


Siyonist rejim televizyon muhabiri açıkça, nükleer tesiste sadece araştırma yapılmadığını, sivil hedeflerin de değiştirilecek şekilde çalışmalar yapılabileceğini belirtmekte. Aslında Telaviv, yetkilileri, bu şartlarda, bu tesise girilmesi ve çekim yapılmasına neden izin verdiler ve dünya kamuoyu bu görüntülerle nükleer tesislerdeki faaliyetlerin bir bölümünü mü görüşmüş olacak belirsiz.


Hiç şüphesiz, Siyonist rejim, dünyanın içinde bulunduğu bu hassas şartlarda, özellikle izole olduğu bu dönemlerde, nükleer tesisler ve nükleer silahlarla ilgili bir takım gizli bilgileri kamuoyuna açıklamaya başladı. Bunun da özel nedenleri ve hedefleri olmalı.


Siyonist rejim 1965 yılında Fransa'nın yardımlarıyla, işgal altındaki Filistin'in güneyinde Nekab çölünde, Dimona nükleer tesislerini kurdu, ve bu tesislerde ilk nükleer bombasını da yaptı. Siyonist rejimin kurucularından olan, David Ben Gurion, Ortadoğuda nükleer silah sahibi olmak istediklerini hiçbir zaman gizlemedi ve batılıların da bu yönde desteklerini her zaman aldılar. Geçen yaklaşık 50 yıllık süre içerisinde, Siyonist rejim 300'den fazla nükleer başlıklı füzeye sahib oldu. Bu güçle, bölgeyi ve dünyayı tehdit eder duruma geldi. Hiç şüphesiz, bu faaliyetler başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin destekleriyle gerçekleşti. Siyonist rejim NPT üyesi olmadığı gibi nükleer tesislerini de denetime açmıyor. Ve destekçisi Amerika da buna destek veriyor. Fakat, son dönemlerde, uluslar arası ciddi bir baskı oluştu ve dünya toplumları, Siyonist rejimin elindeki nükleer gücün kontrol edilmesi gerektiğini dillendirmeye başladı.


Siyonist rejim ilk kez görüntüsünü yayınladığı nükleer tesisin ömrü dolmuş ve artık bölgeyi ciddi tehdit eder duruma gelmiştir. Bu tesisle ilgili görüntüler vererek, dünya kamuoyuna , tesislerde insani çalışmalar yaptığı imajını vermek, ve askeri programlardan uzak bir görüntü tablosu oluşturmaktadır.