İsviçre bu ayıbı temizlesin

İsviçre bu ayıbı temizlesin

İsviçre’de yapılan minare referandumuna ve ortaya çıkan karara sert tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “Temel hak ve özgürlükler oylama konusu yapılamaz. İsviçre’de yanlış yapılmıştır” dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsviçre'de yapılan minare referandumuna sert tepki gösterdi ve "Antisemitizm ne kadar insanlık suçuysa İslamofobi de o kadar insanlık suçudur. Temel hak ve özgürlükler oylama konusu yapılamaz. Bir insanın insan hak ve hürriyetlerini, bir toplumun yaşam özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü kalkıp da referanduma sunamazsınız. İsviçre'de yanlış yapılmıştır" diye konuştu.
IRKÇI KARAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis'teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, İsviçre'de yapılan minare referandumunu değerlendirdi. Erdoğan, referandumu "Maalesef mabetlerimizdeki Müslümanlara ait minarelerin yapımına yasak getiren referandum oldu. Bu durum Avrupa'da yükselen ırkçı, aşırı milliyetçi dalgaların tezahür etmesi bakımından oldukça manidardır" şeklinde değerlendirdi.
BU YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE DÖNÜN
Erdoğan, şunları kaydetti: "Şimdi de böyle bir dalga başladı. İnanç, düşünce özgürlüğü, bu tür özgürlükler insanın doğuşla birlikte kendisinin en doğal haklarıdır. Bunlar sonradan verilmez. Bunlar doğuşla birlikte insanın var olan haklarıdır. Şimdi dünyadaki bu yeni gelişme maalesef sizin niçin şu ırktan doğduğunuzu, şu inançta doğduğunuzu sorgulayacak çağdışı, ilkel bir anlayışın tezahürüdür, batılı bir anlayışın tezahürüdür. Temenni ediyorum ki başta AB üyesi ülkeler, AİHM, ilgili merciler bu konuda duyarlılıklarını ortaya koyan ülkeler var. Hep birlikte duyarlılıklarını ortaya koysunlar. Dünyayı böyle bir gerilime sevk etmesinler. Medeniyetler İttifakı'nın eş başkanı sıfatıyla bu yanlıştan bir an önce dönülmesinin gereğini hatırlatmak bizim görevimizdir. Bu şovenist yaklaşımların ortadan kalkması lazım. İsviçre Adalet Bakanı'nın, yasaklamanın Müslümanları değil, İslamcı köktendinciliği hedeflediğini söylemesi... Caminin minaresinin köktencilikle ne ilgisi var?"
GÜYA DEMOKRASİNİN BEŞİĞİ
Erdoğan, İsviçre'nin referandum kararını, "İsviçre gibi güya demokrasinin beşiği" diye değerlendirerek tepkisini şöyle sürdürdü: "Böyle bir referandum, büyük bir kesimi de rahatsız etmiştir. Bu tür konular referanduma götürülemez. Ülkemizde de zaman zaman bu tür şeyleri konuşanlar oluyor, bunlar doğuştan alınan haklardır, bunları referanduma götüremezsiniz."
İNANÇLAR REFERANDUM KONUSU OLAMAZ
Erdoğan, şunları söyledi: "Ben cami ve havra-sinagogun yüzyıllarca aynı cadde içinde var olabileceğini kanıtlamış olan bir medeniyetin, ülkenin başbakanı olarak bunları ifade ediyorum. Biz bir taraftan bu tür mabetleri restore ederken bunların kalkıp da bu adımları atması anlaşılabilir bir şey değil. Bu topraklar farklı medeniyetlerin yüzyıllarca nasıl hoşgörü içinde yaşayabildiğini, yaşadığını kanıtlamıştır. Kaldı ki demokrasilerde referandumların da bir ölçüsü vardır, her konuyu referanduma taşımak yanlıştır. Temel hak ve özgürlükler oylama konusu yapılamaz. Bir insanın insan hak ve hürriyetlerini, bir toplumun yaşam özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü kalkıp da referanduma sunamazsınız. İsviçre'de yanlış yapılmıştır. Aklı selim ve sağduyu çağrısı yapıyorum."
TARİH BOYUNCA MUHALEFETTE KALMAYA MAHKUM OLACAKLAR
Muhalefet partilerinin demokratik açılım konusundaki tutumlarını da eleştiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Ne yazık ki birileri bu adımlardan, bu başarılardan büyük rahatsızlık duydu. Hizmet üretmeyen, değer, proje, eser üretmeyen siyasete alışmışlar. Ben muhalefetten proje beklerim, var mı projeleri? Yok. Sadece muhalefeti beyaza kara demekle tanımlıyorlar. Veya karaya beyaz demekle tanımlıyorlar. Muhalefet bu değil. Muhalefet, yanlışı gösterip doğruyu söylemektir. Eğer siz yanlışı gösteremiyor, doğruyu söyleyemiyorsanız görevinizi yapmıyorsunuz, halkın nezdinde itibarınız olmaz. Tarih boyunca muhalefette kalmaya mahkum olursunuz. Terörde çözümsüzlüğü kabullenmişler. Terörizmi izole etmek konusunda acizliğini kabullenmişler. Milletin talepleri doğrultusunda atılan demokratikleşme adımlarından, milletimizin kaynaşma muradından rahatsız oluyorlar, korkuyorlar. Kifayetsizlerin en büyük çekincesi demokrasidir. Bağnazların çapsızların jakobenlerin en büyük kaygısı özgürlüklerin gelişmesidir. Çünkü onlar; barışı, demokrasiyi, hukuku taviz olarak, tehdit olarak, tehlike olarak algılarlar. Çünkü onlar; acıları dindirmeyi, gözyaşlarını dindirmeyi vatanperverlikten, milliyetçilikten, cumhuriyetçilikten ödün vermek sanırlar. Bu yüzden barışa düşmanlık besliyorlar. Demokrasinin gelişmesinden rahatsızlık duyuyorlar, özgürlüklerin gelişmesini endişeyle karşılıyorlar."
DERSİM MESAJLARI
"Dersim için söylenen sözler nedeniyle, bütün ülke infiale kapılıyor, ama sözlerin sahibi çıkıyor, pişkinlikle 'Yanlış anlamadınız' diyor, Dersim'de analar ağlamıştır, bugün de anaların ağlamasında bir sakınca yoktur, bunları göğsünü gere gere söylüyor. Anamuhalefet lideri de şaşkına dönmüş, ne yapacağını bilmez halde pervasızca AK Parti'ye saldırıyor, tepkileri savuşturmaya çalışıyor."
ALEVİLERİ ÖNEMSİYORSANIZ DEMOKRATİK AÇILIMA DESTEK OLUN
"Sen o kapının bekçisi misin, yıllar önce Alevilere kapıları kapatan sen değil miydin, Ahmet Gülyüz Ketenci'ye seçtirince; 'İşte il başkanlığına seçtiğimiz arkadaşımız. Hem Sünni Türk'tür, Alevi değildir' diyen siz değil miydiniz? Bunlar kayıtlarda var. Hem Kürt hem Alevi vatandaşlarını dışladınız, partiden ihraç etmediniz mi, istifaya zorlamadınız mı, bunlar kayıtlara geçti... Siz milletinizle barışmadıkça bu ülke sizi siyasetin dışına atacaktır. Eğer Alevi vatandaşların meselelerini önemsiyorsanız, gelin AK Parti'nin demokratik açılım sürecine destek olun."
BAHÇELİ'YE ALEVİ HATIRLATMASI
Başbakan Erdoğan, "Alevi açılımı" ile ilgili olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği önerileri değerlendirirken, "Alevi adımları sıralamış Sayın Bahçeli. Ama ne yazık ki sıraladığı öneriler somut olmasına karşın hiçbiri yeni değil, hepsi dönemimizde uygulamaya konan ya da yürümekte olan çalışmalar" dedi.
KENDİ KİMLİK KİŞİLİKLERİNİ BİZDE GÖRMEK İSTİYORLAR
Erdoğan, Bahçeli'nin, kendisi hakkında açmaya hazırlandığı tazminat davasını da hatırlattı. Erdoğan "Yeni bir şey daha çıktı. Benim hafıza kayıtlarımı okuma, yok dudak okumadan bir şeyler çıkarmışlar, ayrıca bir saldırma mekanizması. Siyasetin öğreticiliği çok çok farklı. Kendi kimlik kişiliklerini sanıyorum bizde görmek istiyorlar" şeklinde konuştu. "Biz asla onların kimlik ve kişiliğinde olmadık, olmayacağız" diyen Erdoğan, "Bizim kitabımızda olmayan şeyleri, ahlaki olmayan şeyleri bize isnat edemezler" dedi.
FİZANLA BİLE VİZEYİ KALDIRDIK
Erdoğan, geçen haftaki Libya gezisine de değinerek, "Fizana kadar diye bir tabir vardır, bu vizeyi kaldırarak fizan ile aramızdaki mesafeleri kaldırmış oluyoruz. Bu arada Fizan'da havaalanı inşaatını da bir Türk şirketi yapıyor. Vizelerin kaldırılmasıyla birlikte yatırımların karşılıklı teşviki 8 anlaşmayı takip edecek" ifadelerini kullandı.
================
Başbakan, Tunceli'nin "Dersim" yapılmasına sıcak bakmadı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'te Tunceli Eğitim ve Sağlık Vakfı temsilcilerini kabul ederek 1.5 saat görüştü. Basına kapalı gerçekleşen toplantıda, heyet üyeleri taleplerini bizzat Erdoğan'a ilettiler. Erdoğan Meclis'teki Başbakanlık makam odasındaki kabulünde, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hüseyin Çelik, Salih Kapusuz ve Alevi kökenli İstanbul Milletvekilleri Reha Çamuroğlu ile İbriham Yiğit de hazır bulundu.
Edindiğimiz bilgiye göre; toplantıda heyet, Tunceli'nin isminin "Dersim" olarak değiştirilmesini istedi. Başbakan Erdoğan da, kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenlere dikkat çekerken, ilin isminin değiştirilmesi konusunun gündemde olmadığını kaydetti.
KAYIP MEZARLAR KONUSU
Heyet, görüşmede Seyit Rıza, Şeyh Sait ve Sait Nursi'nin mezar yerlerinin bulunmasını da talep ederken, Dersim olaylarına yönelik Başbakan Erdoğan'ın tavrına teşekkür etti. Mezar yerleri konusunda bir çalışma yapılabileceği mesajını verdiği belirtilen Başbakan'ın bu konuya gayet olumlu yaklaştığı öğrenildi. Erdoğan, heyete siyasal ekolojik ve inanç değerlerini gözeterek talepleri yerine getireceklerini söyledi.
MİT MÜSTEŞARINI DA KABUL ETTİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Emre Taner'i de kabul etti. Başbakanlık Resmi Konut'taki haftalık olağan görüşme, yaklaşık yarım saat sürdü.