Göçmen karşıtı uygulamaların tartışıldığı İtalya ve Belçika'nın ardından İsviçre, göçmenlerin vatandaşlığa geçişinin zorlaştırılmasını öngören tasarı için referanduma gidiyor. Nüfusunun yüzde 20'sini yabancı kökenlilerin oluşturduğu 7,5 milyonluk ülkede, geçen yılki seçimin galibi aşırı sağcı ve göçmen karşıtı Halk Partisi'nin hazırladığı yeni vatandaşlık tasarısı oylanacak. Tasarı, her belediyenin vatandaşlık başvurularını karara bağlama şeklini belirleme yetkisine sahip olmasını ve vatandaşlık başvurusu reddedilen yabancıya itiraz yolunun kapatılmasını öngörüyor. Tasarıya göre ayrıca, isteyen belediyeler, göçmenlerin vatandaşlık taleplerini halk oylamasına sunabilecek.

Halk Partisi, "Vatandaşlığa aşırı geçişi durdurun" sloganıyla halkı tasarıya 'evet' demeye çağırıyor. Ancak partinin kampanyasında kullandığı yabancı düşmanı afişleri tepkiyle karşılandı. Afişlerin birinde, üç beyaz koyunun bir siyah koyunu dışarıya doğru tekmelediği görülüyor. Diğer bir afişte ise siyah ve kahverengi ellerin bir kutudaki İsviçre pasaportunu kapmak için uzanması resmediliyor. Kampanya broşürlerinde de, vatandaşlığa geçenler, "çoğu suçlu ya da sosyal güvenlik sistemini suistimal edenler" diye tanımlanıyor. Göçmenler ise bu ırkçı tasarı ve kampanyaya tepkili. Maria Lazarte adlı Perulu bir göçmen, kampanya posterlerini "yabancı düşmanı" olarak niteleyerek, "Korkunç bir şey. Sizin burada istenmediğiniz hissini uyandırıyor." dedi. İsviçre Cumhurbaşkanı Pascal Couchepin da tasarıya karşı çıkarak, halkın popülist politikaların kurbanı olmayacağına inandığını söyledi. Couchepin, "Bu girişime 'hayır' denmezse çok üzülürüm. İnsanlar yabancı düşmanı çağrılara boğun eğmeyecek." diye konuştu. Mayıs ayında yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre halkın yüzde 56'sı, tasarıya karşı çıkıyor.

İsviçre, zaten göçmenlerin vatandaşlığa en zor kabul edildiği ülkelerden biri. Pek çok ülkede, vatandaşlık hakkı için bu ülkelerde 4-8 yıl yaşama şartı bulunurken, İsviçre'de ise bu süre 12 yıl.