Ayetullah Refsencani: Bana göre, iyiliğe emredip kötülükten men etmek hükümetten çok halkın görevidir. Kuran-ı Kerim de, halkın halka nazır olmasını ve iyiliğe emredip kötülükten men etmeği İslam ümmetinin özelliklerinden saymıştır. 

İyiliği Emredip Kötülükten Men eden kurumların seçildiği sempozyumda bir konuşma yapan İran İslam Cumhuriyeti Düzenin Yararını Teşhis Konseyi Başkanı Ayetullah Haşimi Rafsancani, İslam tarihinde bu konuda İmam Hüseyin (a.s) herkesten önce adım attığını belirterek, ülkede bu kurumların kurulmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

İyiliğe emredip kötülükten men etmenin, toplumun ıslahı için çok önemli olduğunu söyleyen Ayetullah Rafsancani “Bu emrin, İslam dininde namaz, oruç ve zekatla aynı seviyede zikredildiğini görüyoruz. Bu görevi kurumsallaştırmak gerçekten büyük bir iştir. Ayrıca bu İslam dinine özgü bir şey de değildir. Önceki dinlerde de eleştiri kalıbında da olsa bu farzın var olduğunu görüyoruz” dedi.

Bu emrin bir kültür ve değer olarak görülesi gerektiğini, yüce Allah’ın insanı ekendi irade ve seçim hakkına sahip olarak yarattığını söyleyen Rafsancani, İslam dininin değerleri ölçme yolunu da öğrettiğini, dinde zorlamanın çok az olduğunu genelde herkesin kendi iradesiyle kabul etmesine dayalı olduğunu söyledi.

Bu yüzden şahsın kendine ait olan farzlarda zorlama olmadığını, topluma dönen hükümlerin de muhatabının devlet ve din adamlarının olduğunu belirten Haşimi Rafsancani “İnsanın kendisi bu sorunluluğu kabul ettiği için dini öğretiler halka sanat, film, konuşma gibi değişik kalıplarda öğretilmelidir” diye konuştu.

“Zamanımızda bu sorumluluğun devletten çok halka ait olduğuna inanıyorum. Bu konuda kültür çalışması yapılmalıdır” diyen Ayetullah Rafsancani, İyiyi ve kötüyü bütün insanların fıtri olarak zaten tanıdıklarını, uyarının toplumsal bir tepki olarak ortaya çıktığında daha etkili olduğunu söyledi.

ikna