"Bin aydan daha hayırlı" olduğu bildirilen Kadir Gecesi, ramazanın 27. gecesi olan 26 Mart 2025 Çarşamba günü, yani yarın idrak edilecek.

Kadir kelimesi, "güç, kudret, değer, yücelik" anlamlarına gelir. Aynı kökten gelen "Kadir Gecesi" ise İslam inancına göre Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gece olup, büyük bir öneme sahiptir.

Kadir Gecesi ile ilgili bir ayette, Kadir gecesi şöyle anlatılır: (Kadir 97/1-5) “Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gece, Rab'lerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner durur. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir”.

Kur’an-ı Kerim’de iki mukaddes geceden bahsedilir. Bunlar Kadir ve İsra.. İbadet olarak Kadir Gecesinin ibadetle geçirilmesi öğütlenir. Kadir gecesini ibadet halinde yakalamak isteyenler ise, Ramazanın son on günün ibadet içinde geçirmek için “İtikaf”a girerler. 30 Ramazan itikafta geçirenler de vardır. Çünkü Kadir gecesi, 30 ramazan içine (Ya da o ay içinde bir gün) gizlenmiş olup, tek günlerde aranması söz konusudur.

"Kadrini bilmek" deyimi, bir kişinin veya bir şeyin değerini, kıymetini anlamak ve ona göre davranmak anlamına gelir.

Madem Ramazan’ın son günlerine geldik, Ramazanla ilgili olarak bu son haftada, onun 7 hikmetinden söz edelim. Evet Ramazan Zekat ayıdır, Sadaka-i Fitr ayıdır, Şeytanların bağlandığı ay’dır. Bu ay’ın sonuna yaklaşırken, bu günlerin en önemli özelliğinin başında Kadir gecesi geliyor. Dilerim zalimler, o gün ve gece başımıza pislik yağdırmazlar. Biliyorsunuz Ramazan ayında bile Globalist çetenin bir komplosu olarak, İklim politikasının vahşi bir uygulaması olan Chemtrail bombardımanına tabi tutulduk. Bu zalimler, insafsızca havayı, suyu, toprağı, bitkileri, hayvanları ve insanları zehirlemeye devam ettiler..

İmam Serahsi büyük bir alimdi. Fıkıh konusunda ve Matematik’te üstad idi. Aynı zamanda Şairdi. 1009 da doğdu 1090 da 81yaşında vefat etti. Ömrünün 15 yılı zindanda geçti. Karahanlılar devletinde “Müslümanların emiri”(!?) tarafından 15 yıl bir kuyuda hapis hayatı yaşadı. Zalim olmak için ille de dinsiz ya da d olmak gerekmiyor. Onların meddahları da, cömert hediyeler beklentisi ile ya da şerlerinden korktukları için onları övmekte de sınır tanımıyorlar. Cezaevinden çıktıktan birkaç sene sonra da vefat etti. Müslümanların emiri(!?) ona Ramazanın başlangıcını ve sonunu tayin edemediği için kendi hesabına göre takdiren bir takvime göre oruç tuttu. Allah ondan razı olsun. Emir makamına yükselip zulmedenlerden de elbette bir gün ve mutlaka yaptıkları zulmün, işledikleri cinayetlerin, soygun ve gaspların hesabı sorulacaktır. Geçen gün Siyer Vakfındaki muallim, Muhammed Emin Yıldırım’ın sohbetinde İmamın hayatını dinledik. Allah onlardan razı olsun. Her zaman ve her yerde adil ve zahid insanlar da var, zalimler de. Biz adillerden, zahidlerden olalım inşallah. Zalimlerden ise uzaklaşalım. Yoksa onları yakacak ateş, bize de dokunur.

Münafikûn 4. Ayet’te mealen ne deniliyordu: "Onları gördüğün zaman cüsseleri hoşuna gider. Konuştuklarında sözlerini dinlersin. Fakat onlar, sanki giydirilmiş odunlar gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşmandır onlar. Onlardan sakın! Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan) çevriliyorlar!" Onların sözlerini dinlerken, söyledikleri, sizin duymanızı istediği şeyler olabilir ve bu sizin hoşunuza gidebilir. Siz onların sözlerinden çok ayaklarına bakın, onlar kendileri nereye gidiyorlar. Evet onlar korkaktırlar ve her eleştiriyi kendi aleyhlerine bir kalkışmaya zemin hazırlayacak zannederler. Onları tanıyalım ve onlardan uzak duralım.

Evet Ramazanın ruhaniyeti ile ilgili bu son günlerle ilgili en önemli hatırlatmam, Kadir gecesinden sonra İtikafla ilgili. Ramazan İtikaf ayıdır. Tümü ile dünyevi işlerden el-ayak çekip, uzlete çekilmek, okumak, düşünmek, geçen bir yılın hesabını yapıp, gelecek bir yıl için planlar yapmak için kapanmak! Bu hafta bir gün, en azından birkaç saat için de olsa, gündüz ya da kapanabilir misiniz. Kendinizle baş başa kalıp Kalbinizi Allah'a açabilirsek ne iyi olur.

Ve üçüncü hatırlatmam. Sıla-i Rahim. Akraba ve komşu ziyareti. Dostlarımızı da arayalım, işlerini, sağlıklarını soralım. Yakın ve uzak akrabaları arayıp, hal hatır sormalıyız. Unutmamak gerekir ki, kederler paylaşıldıkça azalır ve mutlulukla paylaşıldıkça çoğalır. Biz onlara yardım edersek, Allah da bize yardım eder. Bizim onlara yardımımızdan çok çok daha fazlasını bize ikram eder.

Biliyorsunuz Ramazan Kur’an ayıdır. Ve “Kur’an, mü’minler için şifa ve rahmet vesilesidir”. Biz oruç tutarken, sadece ibadet etmiyoruz, aynı zamanda daha sağlıklı yaşamamız için özel bir program uygulamış oluyoruz. Aslında Namaz da öyle. Bütün ibadetlerin ana gayesi manevi olsa da, onların aynı zamanda dünyevi ikramları da söz konusu olmaktadır.

Bayram yapmamızın sebebi, aslında “bağışlanma umudu”dur. Unutmayalım, bağışlayanlar bağışlanacak / Affedenler affedilecektir. Ufak tefek alacaklarımızı, eğer borçlunun gerçekten havaici asliye derecesinde bir zarureti söz konusu ise, bu günler vesilesi ile bağışlayabilir miyiz... Küsleri barıştırabilir miyiz? Bayram aynı zamanda Tövbe istiğfar günüdür, yeni bir hayata başlarken, şu sigaradan kurtulmayı, alkol, kumar, uyuşturucu varsa onlardan kurtulmak için yeniden bir adım daha atabilir miyiz? Takım tutmaktan vazgeçebilir misiniz mesela. “Faydasız ilimden Allaha sığınırım” diyen bir peygamberin ümmeti, böyle malayani, faydasız işlerde taraf olmaz/olamaz.

Ve bir uyarım var!. Dikkat, Şeytan’ın zincirleri çözülüyor. Allah (cc) sizin ellerinizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek ister. Bu anlamda Şeytan ve Şeytanın dostlarına karşı Allah bizden, rızasının tecellisinin vesilesi olmamızı istiyor. Şeytan ve onun dostlarına karşı mücadelemiz başlıyor. Unutmayalım ki, Allah’ın kolaylaştırdığından daha kolay, zorlaştırdığından daha zor. Bir iş yoktur. Allah (cc) bizim işimizi kolaylaştıracak, onların işini zorlaştıracak, eğer biz Allah’ın dinine yardım etmez, Onun ipini bırakırsak, O da korkarım bizi Şeytanın ve onun dostlarının insafına bizi terk edecek. Çünkü Allah (cc) cahillere ve zalimlere yardım etmez. Onların işlerini sarp dağlara sardırır ve üstlerine pislik yağdırır.

Ve Ramazan dua ay’ıdır. Hadi hep birlikte bir dua ve aynı zamanda Kur’an-ı Kerime giriş olan, Kur’an-ı kerim’i özetleyen Fatiha’nın açtığı kapıdan ilerleyerek ile noktalamak istiyorum yazımı: Gelin önce hatalarımızdan tevbe edelim. Ve itiraf edelim ki, “biz zalimlerden olduk”. Haksızlıklar karşısında sustuk, yeteri kadar dürüst, yeteri kadar akıllı ve yeteri kadar cesur değildik. Tefrikaya düştük. Ezel ve ebed davası güder olduk. Siyasetçiler, “Kaderi değiştirmekten söz eder oldu. Sanki göklerinin hazinesinin anahtarı onların elinde, ya da göklerin ordularının komutası kendilerindeymiş gibi geleceğe dair söz veriyor ve vaad de bulunuyorlar. Oysa sen insanları, malları, canları ve sevdikleri ile, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edensin. Ailemiz dağıldı, gençlerimiz sahipsiz kaldı. Din ve devlet büyüklerini İlah ve Rab edindik. Çoklukla / Tekasürle övünür olduk. Oysa “insanların çoğu hüsrandadır ve kurtuluşa erecek olanlar istisna’dır”. Zenginlerimiz helale – Harama dikkat etmiyor. Namaz kılan ve Zekat verenler azaldı. İnsanlar öfkeli ve kibirli. Dünya malına, metaına, makamına, parasına tamah edenlerden olduk. Heva ve heveslerimizin ihtiraslarımızın peşinde koşarken yolumuzu şaşırdık. Dünyayı oyun ve eğlence yeri zannettik, kafirleri dost ve veli edindik. Fasıklar, Münafıklarlar, Müstekbirler, Mütrefinler yoldaşımız oldu. Uluslararası sistemin dümen suyuna girdik, bizi affet.

(Gelin şimdi biz de önce tövbe edelim ve sonra dua): Alemlerim Rabbine hamdolsun, (Elhamdülillah) o Rahman ve Rahim olandır. O “din günü”nün sahibidir. YALNIZ ondan yardım diler ve yalnız ona sığınırız. Hasbunallah! Ya Rab, Bizi doğru yol’a ilet, Sırat-ı Mustakim üzere ayağımızı sabit kıl. Bize Hakkı Hak, batılı batıl göster ve Hak’da toplanmamızı nasib et. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil. Bizim ellerimizle cezalandır zalimleri ve bizim ellerimizle yardım et mazlumlara. Bizi rızanın tecellisinin vesilesi kıl da, biz, Hakkın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olalım. Kadir gecesinin kadirini bilelim. Amin, ve selamün alel mürselin. Velhamdülillahi Rabbi alemin. Amin. (El Fatiha).

Selam ve dua ile.