Kadirov yine kurtarıcı !
Kremlin bahsini hala Kadirov'a yatırıyor ve bu da 2007 yılında Çeçenya'da giderek istikrar kazanan durum hakkında daha fazla açıklama yapılacağı anlamına geliyor.
Çeçenya'nın devlet başkanı olma amacına ulaşamamış olsa da, geçen yıl (Ramzan) Kadirov için oldukça başarılı bir yıldı. Ülkedeki şartlar öyle ki, kimse Kadirov'un baştaki adam olduğundan şüphe edemez.
Kadirov şu anda Rusya'nın kontrolündeki Çeçenya'da bulunan tek önemli politik figür. Kremlin ile olan özel ilişkileri (özellikle de Vladislav Surkov'un himayesi ve Putin'in yardımsever tutumu) sayesinde yenilmez ve rakipsiz olmaya devam ediyor.
Kremlin'in etkisi sayesinde Beslan Gantamirov, Yamadayev kardeşler, Kakiyev ve diğer tüm Çeçen politikacılar yavaş yavaş halkın gözünün önünden kayboldu. 2006'da Gantamirov'un Kadirov'a muhalif olma çabaları boş yereydi. Sözde yuvarlak masa görüşmelerinde Kadirov'un adamları tarafından Gantamirov'a yönelik yapılan aşağılamalar Moskova'nın Çeçenya'da Kadirov'a karşı bir muhalefet oluşturmaya hiç niyetli olmadığını açıkça ortaya koydu. Movsar Baysarov ise FSB'deki destekçilerinin arkasında saklanırken resmi bir muhalefet gibi davranabileceğini düşünme hatasında bulundu. Bununla birlikte Baysarov'un FSB'deki destekçileri bile Baysarov-Kadirov anlaşmazlığının kanlı çözümünü engelleyemediler. Hatta FSB'deki bazı grupların durumu Kremlin'in Çeçenya'da bir muhalefet oluşturulması ile ilgili tutumunu değiştirmek için kullanmak istemiş olabileceği bile mümkün. Sonuç ise ortada ve aptal bir şekilde Moskova'nın Kadirov haricinde başka birine destek vereceğine inananlar için oldukça ikna edici bir gösteri oldu.
Rus yanlısı Çeçen yönetiminin devlet başkanı Alu Alkhanov'un Kadirov'a karşı olanlarla bir koalisyon oluşturma yönündeki korkak adımları da başarısız oldu. Alkhanov'un Baysarov cinayetinden sonra taziyesini açık bir şekilde belirten tek kişi olduğu da hatırlamaya değer. Bu bir bağımsızlık gösterisi ve Kadirov'dan bağımsız fikirlerinin olabileceğini gösterme çabasıydı.
Ne yazık ki, bazı ciddi batılı analistler Rus basınında yayınlanan makalelere dayanarak çeşitli sonuçlara varıyorlar. Mesela Vadim Rechkalov ve Yulya Kalinina gibi gazetecilerin çalışmaları ancak mizah girişimi olarak algılanabilir. Rechkalov tarafından yazılan bir yazıda Alu Alkhanov'un Çeçen bakan Magomed Vakhayev ile değiştirilebileceği belirtiliyor. Makalede Vakhayev'in Çeçen politik elitinde hiçbir gerçek etkisinin olmadığı ve sadece Kadirov'un maşalarından biri olduğu gerçeği göz ardı ediliyor.
Kremlin bahsini hala Kadirov'a yatırıyor ve bu da 2007 yılında Çeçenya'da giderek istikrar kazanan durum hakkında daha fazla açıklama yapılacağı anlamına geliyor. Bu da Kadirov'u Çeçen direnişi için cazip bir hedef haline getiriyor.
Kadirov'un Çeçenya'da hayat şartlarının geliştiği yönünde özenle hazırlanan iddialarının gerçek olmadığı çok açık. Çeçenlerin Çeçenya'dan göçü devam ediyor ve doğruluğu ispatlanmamış bilgilere göre, Avrupa'da 100 binden fazla Çeçen mülteci var. Çeçenlerin ana göç yolu Ukrayna olmasına rağmen son üç yıl içerisinde Beyaz Rusya"nın batı sınırından 27 bin Çeçen geçmiş. Birilerinin teslim olduğunu göstermek için hazırlanan çok sayıdaki af kampanyaları Rus halkı için bile basın gösterisi haline gelmiş durumda. Geçtiğimiz birkaç ay içerisinde tek bir direnişçinin bile telim olmaması Rus ve Rus yanlısı Çeçen yönetimini 'başarılı af kampanyası'nın sonuçlarını göstermek için Zelimhan Yandarbiyev'in akrabalarını kullanmaya mecbur bıraktı. Bu kişilerin yıllardır köylerinde yaşadıkları ve resmi hükümet kurumlarında çalıştıkları gerçekleri ise göz ardı edildi. Bu da Rusya'nın Çeçenya'da durumu iyileştirmedeki başarısızlığının ve son birkaç yıldır Çeçenya'da oynanan oyunların bir diğer örneği.
Çeçenya ve Kuzey Kafkasya'daki çözümlenmemiş mevcut durum, kısa bir süre önce Rus güvenlik güçlerinin 'Moskova'da büyük bir terör saldırısına' karşı verdikleri alarm tarafından ispatlanmıştır. Af kampanyaları, Kadirov'a gelerek teslim olan direnişçiler ve ardı arkası kesilmeyen Çeçenya'da durumun düzeldiği yönündeki açıklamalar ile Rusya'nın başkenti Moskova'da terör saldırısına karşı güvenliğin arttırılması ve alarm verilmesi bir arada oldukça kafa karıştırıcı geliyor. Ahmed Zakayev bir noktaya gerçekten güzel değindi: "Yetkililere göre çok başarılı olan af kampanyası savaşan Çeçenleri etkilemedi. Bunu Patruşev de doğrulamıştır çünkü tüm direnişçiler silahlarını bıraktıysa savaşanlar kim olabilir?" Patruşev'in açıklaması Ekho Moskvi'de yayınlanmıştı: "Garip bir hükümet uyarısı gibi bir şeydi. Bu konuda benim canımı sıkan şeyi açıklamama izin verin. 6 ay önce Şamil Basayev'i ve onun yanı sıra etkili gerilla liderlerini öldürdük. Her gün bize Çeçenya'da hayatın daha normal ve barışçıl bir hal adlığı söyleniyor. Ve aniden ciddi bir terör tehlikesi! Hepsini yok etmemiş miydik?"
Kadirov'u Moskova için vazgeçilmez yapan şey Çeçen direniş hareketi tarafından yapılması beklenen muhtemel saldırılardır. Moskova tarafından verilen destek olmadan Kadirov hiçbir şey. Kadirov'un tüm gücü ve zalimliği ve Kremlin tarafından tüm yetkinin kendisine aktarılmış olmaması, tüm bunlar Moskova'nın Kadirov'a Çeçenya'da bir oyuncu olarak ihtiyaç duyduğunun göstergesidir. Kadirov'un kendisi de er yada geç (çok uzak değil) Moskova için vazgeçilmez olmaktan çıkıp görevinin biteceğini göz ardı edemez. Ama bu hala gelecekte, şu an değil. Bugün ona ihtiyaç duyuluyor ve Çeçen direniş hareketi aktif olduğu sürece ihtiyaç duyulacak çünkü kendisini bir 'kahraman' yapmayı başardı. Rus analist Ruslan Martogov'un askeri üniformalı Çeçenlerin Kremlin tarafından Çeçenya'da belirlenen oyun kurallarını geçici olarak kabul etmek istedikleri yani Kadirov'a tolerans gösterdikleri görüşünün gerçeklik payı var.
Neticede mesele Kadirov'un Kremlin'in kuklası olması değil. Ona sınırsız güç verildiği ve üstündeki kişilerin Kadirov'un istediği şeyi yapmasına izin verdikleri bir gerçek. Bu sadece sorunun merkezi değil aynı zamanda onun Çeçenya'daki tüm faaliyetlerinin arkasındaki sebep.
Mayirbek Vaçagayev*
Kaynak: Jamestown Foundation, Chechnya Weekly, Volume 8, Issue 4
Ajans Kafkas için çeviren: Cavit Yılmaz