Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Filistin ve İsrail'i kapsayacak iki günlük ziyaret kapsamında Kudüs'e geldi. Ziyaretin ilk durağı olarak Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosluğu'nu ziyaret eden Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, iki gün sürecek Filistin-İsrail ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hem Filistin meselesinin çözümüne hem de Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleştirilmesi yönünde atılacak adımları Filistinli ve İsrailli mevkidaşlarıyla görüşeceklerini kaydeden Kalın, "Bu sürecin hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Türkiye bildiğiniz gibi her zaman Filistin halkının yanında olmuştur. Bu süreçte de özellikle iki devletli çözümün hayata geçirilmesi ve Filistin halkının buradaki koşullarının iyileştirilmesi konusunda Türkiye olarak yardımlarımız ve desteklerimiz devam edecek" diye konuştu.

Kalın ayrıca, Türkiye-İsrail ilişkileri hakkında da, "Tabi ki eşzamanlı olarak İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde atılacak adımları, Sayın İsrail Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'ye mart ayında gerçekleştireceği ziyareti de detaylı bir şekilde ele alacağız" dedi.

Kalın, şöyle devam etti:

• Bizim amacımız, çabamız ve gayretimiz, Filistin meselesi bağlamında genel olarak bölgesel barış, istikrar ve huzuru sağlayacak, herkes için güvenliği, özgürlüğü ve refahı önceleyen bir bölgesel düzenin inşa edilmesidir. Bunun için de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu yöndeki çabalarımızı ve çalışmalarımızı arttırarak devam ettireceğiz.

Kalın ve heyeti, bugün Filistin'de Devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından kabul edilecek ve ülke yetkili makamlarıyla temaslarda bulunacak. Heyet, yarınki İsrail ziyaretinde ise İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un Türkiye'ye gerçekleştireceği ziyaretin hazırlıklarını ele alacak ve siyasi istişarelerde bulunacak.

FİLİSTİNLİLERİ İKNA GİRİŞİMLERİ Mİ?

Cumhuriyet'e değerlendirmelerde bulunan emekli Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan, Türkiye’nin İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un ziyareti öncesinde Filistin’e heyet yollamasını ‘Filistinlileri yeni dış politika tutumuna yönelik ikna girişimleri' olarak yorumlamıştı.

Tan ayrıca, bozulan ilişkilerde güven tazelemenin “maliyetli ve kırılgan” olabileceğini ekleyerek "Körfez ülkeleri ‘İran tehdidi’ karşısında Türkiye’yi de yanına çekmek istedi, karşılıklı çıkarlar uygun hale geldi ve bölgesel düzlemde yumuşamaya gidildi" demişti.