Kazakistan'da Başörtüsü Yasağı
Orta Asya ülkelerinden Kazakistanda okullardaki başörtülü öğrencilere büyük baskılar uygulanıyor. Bir kriz haline dönüşen mesele, camilerde tartışma konusu olmaya başladı.
Bir süre önce terörü teşvik ediyor, bahanesiyle Kur'an kasetlerini yasaklayan Kazakistan'da kız öğrenciler, başörtü giydikleri için büyük baskılara maruz kalıyor. Uzun etek giymeleri de yasak olan bu öğrencilerden bazıları ümitsizlik hali yaşıyor. Eğitim ve öğretim bakanlığı ile adalet bakanlığı arasında bir mutabakat sağlanamadığı için bir türlü çözülemeyen ve bu nedenle okul idarelerinin keyfi uygulamalarının kurbanı olan bu mesele karşısında öğrenci velileri de oldukça tepkili. Okullardaki eğitim danışmanlarının öğrencilerinin başörtülerini zorla çıkarmaya kalkmasıyla boyut değiştiren mesele artık camilerde tartışılıyor. Cami imamları imkanı olan kimseleri olaya müdahale etmeye çağırıyor.
Müslüman bayanların Batı'da başörtüsü giydikleri gerekçesiyle baskılara uğradığından bahsedildiği bir dönemde Aysa'nın derinliklerinde unutulmuş bir İslam ülkesinde de okul idareleri tarafından aynı soruna maruz bırakıldı.
Kazakistan gazetesi Ekspres K "Başörtü yönünde coşkun duygu" başlığı altında yayımladığı raporunda bu ülkedeki başörtülü kızların okullarda karşı karşıya kaldığı sıkıntılara ışık tuttu.
Gazeteye göre Kazakistan'ın güneyindeki Çimkent Şehri'nde yer alan 66 no'lu okul, bir grup öğrenciye başörtüleri nedeniyle baskı yaptı. Okul idaresi bu öğrencileri, başörtü takmakta ısrar ettikleri taktirde okuldan atmakla tehdit etti.
Başörtü meselesi ülkede ortaokul öğrencisi İlmira Taşimova ve kendisiyle beraber 7 kız öğrencinin daha şer'i kıyafetleriyle okula gelmesi üzerine yeni bir boyut aldı. Zira bu kızlarla onlarca kere dalga geçildi ve eğitim danışmanı tarafından zorla başörtüleri çıkarıldı.
İlmira okulda maruz kaldığı bazı baskıları şöyle anlattı : "Bizlere vehhabiler ve mezhepçiler diye sesleniyorlar. Bize matem tutmuyoruz burada, bu elbiselerle gelmeyin diyorlar. Diğer kız arkadaşlarımızdan bizlerle konuşmamalarını istiyorlar. Bizi defalarca tehdit ettiler ve kasıtlı olarak sınav sonuçlarımızı düşürüyorlar."
Sorun bundan daha derin. Uzun etek giymemizi de yasaklıyorlar. Oysa orada mini etek giyenler bile var ve kimse onlara bir şey demiyor."
Öte yandan şehrin camilerinden birinin imamı ve okula başörtüyle ilk giren öğrenci olan Feyruz'un babası Bikidar Emirov şöyle konuştu : "kızım erken yaşta başörtü giymeye başladı. Ben de dini idarenin ve caminin bir temsilcisi olarak daima başörtüden bahsediyor, namaz kılmaya gelenlerden başörtüye bağlı kalmalarını talep ediyorum."
Eğer benim kızım başı açık gezerse beni kim dinler? Bu ilk defa olmuyor. Geçen sene de bu sorunun çözülmesi için birkaç defa beni okula çağırdılar."
66 okulunun sorunu akıllara buna benzer başka bir sorunu getirdi. Dini yönetime yakınlığıyla bilinen bir kaynak İslamonline.net'e yaptığı açıklamada ekonomi üzerine bir yüksek öğretim enstitüsünde okuyan bir kız öğrencinin çok başarılı olmasına karşın iki sene önce okuldan çıkarıldığını açıkladı.
İsmini vermek istemeyen bu kaynak okullarla enstitüler arasındaki büyük farka işaret edip okullarda daha çok başörtülü bulunduğunu vurgulayarak şöyle ekledi : "Onun eğitimine geri dönebilmesi için kalkıştığımız tüm girişimler boşa çıktı."
Resmi makamlar suskun
Diğer taraftan resmi makamlar suskun kalmayı tercih etti. O kadar ki Kazakistan okullarında başörtünün yasak olup olmadığı sorusuna dahi cevap vermedi.
Gözlemciler sorunun eğitim ve öğretim bakanlığı ile adalet bakanlığı arasında okullarda başörtüsü giyilmesi hususunda görüş birliği bulunmamasından kaynaklandığını ifade etti. Eğitim bakanlığı bu elbise tarzının okullar için uygun olmadığını belirtirken adalet bakanlığı anayasada böyle sınırlamalar bulunmadığına işaret ediyor.
Aynı şekilde gözlemciler ilgili bakanlıklar arasında bir görüş birliği sağlanmadığı müddetçe okul müdürünün başörtüsünden yana görüşüne göre öğrencilerin baskılara maruz kalmasının devam edeceğine dikkat çekti.
Eğitim bakanlığı ve okullarda başörtüsü giyilmesine karşı olanlar, okullarda tek model elbise giyilmesini zorunlu kılan kanunlar olduğu ve başörtünün de bu kanuna aykırı düştüğü bahanesine sığınıyor.
Bu gerekçeye cevap olarak ise Şeyh Bikidar Emirov ve mağdur durumdaki diğer öğrenci velileri şöyle soruyor : "Hani o bahsedilen tek model nerede? Okullarda tek model elbise yok. Birisi pantolon giyiyor, diğeri ise mini etek."
Mesele krize dönüştü
Kazakistan'daki Müslümanlar birliği kolu başkanı Erlan Biktimirov da konu hakkında yorum yaparak şöyle dedi : "Durum gerçekten kritik. Mesele sadece bu kızları ilgilendirmiyor. Çimkent'in kuzey bölgesinden bir cami imamı beni arayarak kızının ümitsizlik hali yaşadığını söyleyerek benden yardım istedi. Okul yönetimleri ve başörtülü öğrenciler arasındaki kötü ilişkiler camilerde tartışma konusu haline geldi. Öyle ki ana caminin imamı Cuma hutbesinde namaz kılanlara seslenerek : "kimin bu sorunu çözmeye gücü yetiyorsa müdahale etsin" çağrısında bulundu."
Erlan sorunun artık kontrolden çıktığını, ilgililerin en kısa zamanda sorunu çözmesinin şart olduğunu, eğer mesele insanların dini akidelerine dokunuyorsa sonucun ne olacağını kimsenin tahmin edemeyeceğini belirtti.
Kur'an da yasaklanmıştı !
Kazakistan'da dindarların sorunları sadece başörtüyle sınırlı değil. Resmi makamlar bundan önce de bir grup Kur'an kasetini, tutuculuk ve terör kanunu altında "radikalizme çağıran ayetler içeriyor" gerekçesiyle yasaklamıştı.
Bu karar ülkede birçokları tarafından memnuniyetsizlikle karşılanırken dini yönetim sessiz kalmayı tercih etti.
Ancak yetkili makamlar yaklaşık bir ay kadar önce tecrübesiz kişilerce getirilen bu yasaktan ötürü yarı özür sunarak, bu gibi hataların tekrarlanmayacağını açıkladı.
Çimkent Şehri Kazakistan'ın güneyinde olup Özbekistan sınırına yakındır. Öyle ki Özbekistan'ın başkenti Taşkent'ten on beş km. uzaklıktadır. Güney bölgesinin başkenti sayılan şehirde çoğunluğu Müslüman olmak üzere bir milyon şahıs yaşıyor.
Bölge, yetkililerin görülen dini canlılık nedeniyle İslam olgusuna karşı baskısıyla biliniyor. En bilinen partisi Özbekistan'dan gelen Hizbu't Tahrir'dir.
Kazakistan Sovyetler Birliği dağılmadan önce komünist bir cumhuriyetti. 1991 yılında bağımsızlığını kazandı. İslam dini yüzde kırk yedi gibi bir oranla ülkede ilk dini temsil etse de resmi rejimi koyu laiktir. Ülkenin yüzde kırk dördü Ortodoks Hıristiyanlık, yüzde ikisi Protestan Hıristiyanlık, yüzde yedisi de diğer din mensubudur.
Son zamanlarda Orta Asya bölgesi İslam olguları ve dini bağlılık karşıtı bir dalga görülmeye başlandı. Komşu Özbekistan'da da son zamanlarda radikal kimseler yetiştiriyor, gerekçesi altında camilerin yıkılması için bir hükümet kampanyası başlatıldı.
timeturk