Mehmet GÖKTAŞ
Kemalizm’in ılımlısı, hoşgörülüsü olamaz!
Kemalizm’in asla ılımlısı olamaz, hoşgörülüsü olamaz. Çünkü onun varlığına aykırıdır. Hele İslam’a ve Müslümanlara karşı böyle bir şey beklemek boş bir avuntudur.
Unutmayınız, Kemalizm İslam’a alternatif olarak ortaya konmuş bir ideolojidir. Varlık sebebi İslam’ın yerini almaktır.
Önce kamusal alandan, devlete ait olan alandan, özellikle eğitim alanından başlayarak hayatın görünen tüm alanlarından İslam’a ait ne varsa söküp atmak ve yerini almak üzere ortaya konmuştur Kemalizm.
Hiç eğip bükmeden söyleyelim; Kemalizm Türkiye insanına devlet gücüyle dayatılan bir dindir. Eğer böyle görmezseniz tanıyamazsınız. Son yüz yıllık mücadele de bundan ibarettir vesselam.
Bakmayın bizim arada bir “Despot Kemalizm” dediğimize, Kemalizm dedikten sonra bir de ayrıca despot dememize gerek yoktur ama birilerine anlatabilmek için kullanmak zorunda kalıyoruz.
Yani Kemalist’in despot olmayanı yoktur ve olamaz. Belki bütün dinlerin, ideolojilerin ve felsefi görüşlerin despot olmayanı, hoşgörülüsü olabilir ama Kemalizm’in olamaz. Olsa olsa güçlü olmadığı konumlarda sesini çıkarmayan Kemalist olabilir, o kadar.
Bir Müslüman olarak biz kendimizden olmayanlara nihayetinde “sizin dininiz size, bizim dinimiz bize” der geçeriz. Fakat Kemalistlere bunu kabullendiremezsiniz.
“Madem Kemalist’siniz, sizde kalsın bu. Kendi kendinize Kemalist olun. Bu heykelleri bahçenize dikin, bu büstleri evinizin başköşesine yerleştirin, karşısına geçin istediğiniz kadar saygı duruşuna geçin, hatta bizim beş vaktimize inat her gün altı defa kıyam edin, ne yapacaksanız yapın...” desek bunu kabul etmezler. Niye? Çünkü illa ki bizim çocuklarımıza da dayatacaklar, illa ki başkalarına dayatacaklar.
Diyeceksiniz ki, “bu Kemalistlerin hepsi mi böyle, bizim gördüğümüz kadarıyla epeyce hoşgörülüsü de var. Siz şu son günlerde başörtülülere saldıran bir kaç kişiyi görerek böyle söylüyorsunuz.”
Hiç bir ciddi Kemalist’in İslam’a tahammülü söz konusu olamaz. Şu var ki, bir kısmı bu tahammülsüzlüğünü bu şekilde hemen ortaya koyar, daha akıllıları ise uzun vadeye yayar, ikna yoluyla İslam’dan çevirmeyi planlar.
Birileri kudurmuşçasına saldırır örtümüze ve İslam’ın şiarlarına, bir kısmı da ikna odalarında efendice yapar bu işi. Fakat hepsinin ortak noktası; İslam’ın amansız düşmanı olmalarıdır vesselam.