Kışlalı, Şeriat'ın nasıl geleceğini anlattı
Kışlalı, Şeriat'ın nasıl geleceğini anlattı.
Büyümekte olan çiçek
Emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı anlatmıştır... İran'da Humeyni devriminden sonra kaçmak zorunda kalan bir general, Karadayı'nın komutanlık yaptığı birliğe sığındığında İsmail Hakkı Paşa kendisini misafir edip sormuş, "Bu darbeyi nasıl oldu da fark edemediniz?" dediğinde şu yanıtı almıştır: "Makam odanızda, şu karşınızdaki sehpa üzerindeki saksıdaki çiçeğin büyümekte olduğunu fark edebilir misiniz?"
Karadayı bu sözleri hiç unutmadığından Genelkurmay Başkanlığı sırasında büyümekte olan, Erbakan iktidarının getirdiği tehlikeye gereken önemi vermiş ve 28 Şubat oluşumunun sağlanmasında önemli rol oynayarak, Cumhurbaşkanı'nın da desteğini sağlayıp antilaik gidiş engellenmişti.
***
1961 yılından bu yana hemen her yıl gitmeyi âdet edindiğim Taşucu yolunda bu defa da Mut'tan geçtim. Öğle yemeğini yemek için durduğumda çarşı cuma namazı için gelmiş kimselerin otomobilleriyle dolmuştu. Zorlukla arabamı park edip bir lokantaya girdiğimde yöneticinin biraz mahcup uyarısıyla karşılaştım. "Benim için bir mahzuru yok. Yanlış anlamayın, ama isterseniz cadde üzerinde açıkta değil de yemeğinizi içeride yeseniz. Bir tatsızlık olmasından korkarım. Sizin de tadınız kaçabilir" diyordu. Cuma namazı için toplanmış dindarlardan, ramazan günü açıkta yemek yiyen bir kimseye tepki göstermelerinden çekinmişti. Uyarısına inanmakta güçlük çektim. Mut'tan tam 46 yıldır, her sene geçtiğimi ama böyle bir durumla hiç karşılaşmadığımı söyledim. Mahcup oldu. "Lütfen yanlış anlamayın benim için değil, bir olay olup rahatsız olmanızı istemedim" dedi. Yemeği içeride yedim...
***
Benden önceki neslin tanınmış gazetecilerinden rahmetli Ömer Sami Coşar'ın küçük kardeşi Prof. Sedat Sami, Galatasaray Lisesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi'ni bitirdikten sonra, yıllar önce gittiği ABD'de Illinois Üniversitesi'nde ders verip emekli olmuş ve oraya yerleşmişti. Ağabeyi gibi Atatürk'ün temellerini attığı Cumhuriyet'e içten bağlı bir bilim adamı olarak Türkiye'deki olayları internet yardımıyla yakından izleyip bir de İngilizce kitap yazmış, son yıllardaki kaygı verici gelişmeleri gözlemlemişti. Geçenlerde kitabın Türkçe basımı için geldiği İstanbul'da buluştuk. Lise yıllarını geçirdiğimiz Beyoğlu'nda çok gittiğimiz bir lokantada yemek yedik. Ülkede olup bitenleri konuştuk. Geçen hafta sonunda ABD'ye döndüğünde bir mesaj yollamış, anıların tazelenmesinden duyduğu memnuniyeti ve durumdan kaynaklanan kaygılarını anlatıyor ve ekliyordu, "Sizden sonra, ramazan başlayınca, o yemek yediğimiz lokantaya bir daha gittim. Alkollü içkiyi yasaklamışlardı."
***
AKP son seçimlerde yüzde 46 oy alarak yeniden beş yıl için iktidar oldu. Daha önceki tüm vaatlerine karşın, cumhurbaşkanlığı gibi tüm ülkeyi ve farklı parti taraftarlarını kucaklayacak bir aday saptayacaklarına, İslamcı kimliği bilinen Gül'ü, MHP'nin kendine
özgü yaklaşımının da yardımıyla Çankaya'ya seçtirdiler. Hemen ardından gerçek niyetleri hakkında kesin işaretler taşıyan bir 'yeni sivil anayasa' projesini gerçekleştirmek için açık adımlar atmaya başladılar. Bunların başında da, yıllardır İslamcı gidişin sembolü olarak kabul edilmiş, ama tüm yasal yolları kapatılmış 'türban'ın önünü açacak adımın geldiği görüldü.
Şimdi artık, geçen iktidarları dönemindeki, Cumhurbaşkanı Sezer gibi kontrol mekanizmalarının bulunmamasından yararlanarak istedikleri adımları atabileceklerinin her gün yeni işaretlerini görüyoruz.
Medya, işadamlarına ihale almak için dayatılan koşullardan tutun da, marketlerin alkollü içkiler bölümlerine getirilen kapatmalara kadar akla gelmeyecek dinci zorlama örneklerini her gün yayımlar oldu.
Türkiye'deki gidişi gösteren çiçek artık herkesin gözleri önünde büyüyor.
Radikal-M.Ali Kışlalı