Konya'da 100. Başörtüsü Eylemi
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu kayalıparkta 100. hafta başörtüsü eylemini gerçekleştirdi.
Platform adına açıklama yapan Muammer DURMAZ açıklamasına nisa suresinin 125 ve 126. ayetlerini okuyarak başladı. 100. haftaya gelmenin sevincinden bahseden DURMAZ, Kürt Açılımına, İhl Tartışmalarına, Erdoğan Putin görüşmesine ve Beytullah Mesud'un şehadetine de değinen açıklamasında şunları söyledi:
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 100. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
Rahman, Rahim Allah'ın adıyla
Kulluğunu güzel bir şekilde takınarak, tam bir teslimiyetle Allah'a yönelen ve bütün batıl inançlardan yüz çevirerek İbrahim'in milletine tabi olan kimseden daha güzel kim var? Allah İbrahim'i dost edinmiştir. Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allah'ındır.
(Nisa Suresi 125 126. Ayetler)
Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;
Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı. 3. yılın arefesinde olduğumuz şu günlerde özgürlük yolundaki onurlu direnişimiz, baskı ve zulümlere karşı teyakkuz halimiz 100. haftasına ulaştı. Karşısında durduğumuz zulmün büyüklüğü, yaşanılan haksızlıkların çokluğu, gasp edilen hakların ürkütücü boyutlara ulaşması, direnişimizi bir zorunluluk haline getirmiştir. Başta Kocaeli ve Sakarya olmak üzere, bu direnişi başlatan diğer illerdeki kardeşlerimiz de yolumuzu aydınlatan birer meşale olmuşlardır. Karanlığın gittikçe kesifleştiği, aydınlığa olan umutların sönmeye yüz tuttuğu bir dönemde, 28 Şubat ceberutluğuna rağmen, hak ve özgürlük haykırışları şehrimizde de onurlu ve şerefli insanlarda karşılık bulmuştur. Bu yüce seslenişin sesine bir katkı da şehrimizden verilmiştir. Tarih, onların bu izzetli kararını, azizler sahifesinde kaydedecektir. Emeği geçen herkese, mazlumların, hak ve adalet sevdalılarının adına, teşekkür ederiz!
Yolun uzunluğu, meşakkatin çokluğu, azığın ve yoldaşın azlığı, yolda meydana gelen tüm aksaklıklara rağmen yürüyüşümüz 100. haftasına ulaştı. Direnişimizin kat ettiği mesafe, varılacak yola göre tabi ki çok küçüktür. Fakat yolda olmanın bereketi, hak sözü söylüyor olmanın onuru ve Allah katında bir mazeretimizin bulunması isteği ve benzeri açılardan baktığımızda elde edilen sonuçlar, pek yüce ve pek şereflidir. Direnişin gerekliliğine olan inancımız ve direniş yolunun zafere götüren yol olduğu kanaatimiz pekişmiş ve sağlamlaşmıştır. Zillet ve meskenet bizden uzaktır. Bir Hüseyni seda ile ''Heyhate min ez-Zilleh'' zillet bizden ne kadar uzaktır diyoruz. Hak ve özgürlüklerimizi zalimden aşağılanıcı bir dilenmeyle değil, aziz kılıcı bir direnmeyle talep ediyoruz. İzzet ve şerefi doğru yerde, hak sözün söylendiği, özgürlük meydanlarında Hak'tan talep ediyoruz.
Ülkemizde özgürlük söylevleriyle birlikte telaffuz edilen, ''Kürt Açılımı'' şeklinde piyasaya sunulan, yeni gündem, bütün gayretlere rağmen güdük ve ebter olacaktır. Allah'ın adıyla başlanmayan ve sınırlarını Allah'ın çizdiği bir hak anlayışı içersinde cereyan etmeyen her çabanın ebter olması, doğaldır. Allah'ın kitabının ırklara, dillere, kültürlere tanıdığı özgürlük sınırlarıyla sınırlandırılan bir anlayış bütün etnik yapılar üzerinde hakim olmadıkça ne Kürt Sorunu ne de bir başka sorunlar çözülebilecek değildir. Ulus anlayışı içerisindeki çözüm arayışları farklı ulusal kimliklerin kavgasından ve kargaşasından başka bir şey doğurmayacaktır. Müslüman toplumların, kardeşçe yaşacakları tek çözüm yolu, ancak babamız İbrahim'in, Hatif Milleti üzerinde ittifak edip, Muhammed (a.s)'ın veda hutbesinde belirlediği ilkelere tabi olmakla mümkündür.
''Kişi bilmediğinin düşmanıdır'' sözünü doğrulatacak ve ''Bu kadar cehalet, ancak okumakla olur.'' ifadesini haklı çıkaran, İstanbul Baro Başkanı'nın açıklamalarından sonra Server Tanilli'nin ifadeleri bu açıklamaların üzerine çöp dikmiştir. İmam Hatip Liselerine ve Kur-an Kurslarına düşmanlıkla dolu olan bu hezeyanların altında hak ve özgürlüklere olan düşmanlıklar yatmaktadır. Bu ve benzeri zevattan, halkımızdan özür dilemelerini talep etmiyoruz. Onları tövbeye ve doğru yolu bulmaya çağırıyoruz.
Özgürlük mücadelesinin yüzyıllardır sönmeyen meşalesi Çeçenistan direnişine saygısızlığı ifade eden, Erdoğan-Putin görüşmesi; Müslüman halkımızı yüreğinden yaralamıştır. Birtakım siyasal rantlar elde edebilmek ve ekonomik işbirlikleri yapabilmek için yüz binlerin katili eli kanlı Putin'le en üst düzeyde görüşme yapmak bu halkın kabullenebileceği bir davranış değildir. Kardeşliğimiz ve mazlumun yanında oluşumuz zalimlerle hangi gerekçeyle olursa olsun bir arada olmaya, adlarımızın onlarla birlikte anılmasına manidir.
Zalim Rusya'nın Afganistan işgaline karşı direniş saflarında bulunan, Veziristan'ın yiğit evladı N.A.T.O'nun işgalinde de, Afganlar'la birlikte işgalcilere karşı çıkan, İslam topraklarının savunulması için ömrünü feda eden direniş önderi Beytullah Mesud'un şahadeti İslam topraklarının kurtuluşunun müjdesi ve zaferin bedelinin açık bir ifadesidir. Şahadetini tebrik eder, ümmetin izzetine ve Afganistan'ın hürriyetine giden bir yol olmasını temenni ederiz.
Zulmün ve zalimin adının adalet kisvesiyle anılmadığı, hakkın hak, hakikatin hâkim olduğu, mücadelemizin izzet ve şerefinin sürekli olduğu bir dünyada yaşamak umudu ile" Hepinizi 101. haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU