Abdurrahman Dilipak
Koyun can derdinde
Suriyelilerin kanları, canları, yurtları üzerine kirli bir oyun oynanıyor.. Kobani tartışması ile Suriye 2. Plana itildi.. Hatta Musul bile unutuldu.. Siyonistlerin, Mescid-i Aksa’ya saldırmaları birçok kesim açısından Kobani kadar ilgi uyandırmadı..
Esed denilen adam, uluslararası sistem tarafından kurulan kumpasın oradaki jandarması değil mi?
Bölgede durumdan vazife çıkartan, fırsatı ganimete çevirmek isteyen birileri, bu arada Şiiler; Suriye, Aynel Arap üzerinden Akdeniz’e bir koridor açmak istiyor..
Kürtler yine aynı koridor üzerinden Akdeniz’e ulaşmak, Musul petrolünü ele geçirip Akdeniz’e akıtmak derdinde.. Suudiler, Vehhabileri harekete geçirip Kürtlerin ve Şiilerin Arap yarımadasının Kuzey sınırını kaptırmama derdinde..
ABD, İngiltere, Fransa, İsrail, Türkiye’nin bölgeye inmesini engellemek için Suriye ve Irak’la Türkiye arasında kendi kontrollerinde bir güvenli hat oluşturma çabasında..
Türkiye, öncelikle bu hat üzerinde uçuşa yasak, güvenli bir koridor açıp, bölgeden gelen sivil insanların iaşe, ibade, sağlık ve temel ihtiyaçlarını karşılamak, çocukların eğitim ve insanların güvenli bölgede, sınırlı da olsa, kendi kendilerine yeterli olabilmeleri adına ekonomik faaliyetlerini sürdürebilmeleri için insani bir çaba içinde..
Kuşkusuz bu çaba gelecekte Türkiye’nin 100 yıl önce bir ve beraber olduğumuz din kardeşi, akraba, komşu halklarla ekonomik, kültürel, sosyal faaliyetlerde bir ve beraber olmamızı sağlayacak bir alt yapı oluşturuyor..
İsrail ve Batı, ABD buraya askeri, siyasi bir bariyer kurma, duvar örme, yeni bir mayınlı hat oluşturma çabasında.. Görünen o ki, Suriye halkını düşünen yok.
PYD’nin Suriye halkı diye bir düşüncesi yok. Gemisini kurtaran kaptan, hatta krizi fırsat bilip “baskın basanındır” anlayışı ile bir emrivaki ile siyasi bir oldu-bitti derdinde..
Hatta Kürtçülük bile yapmıyor.. ÖSO’ya karşı, Peşmerge’ye karşı. Örgütçülük yapıyor.. Yoksa IŞİD içinde de Kürtler var.. Yarın toparlansınlar, Musul’dan pay isterler, Barzani ile karşı karşıya gelirler.. Hani mecbur kalmasalar, PYD’nin ÖSO’dan ya da Peşmerge’den yardım istemesi sözkonusu değil. Solcu geçiniyorlar ama, ABD’nin himayesine sığınıyorlar.. Birlikte yaşamak zorunda oldukları komşu ve akraba halklarla, dış tehdide karşı ortak bir cephe kurmuyorlar. Tabi silahı veren de karşılığını istiyor..
Birileri kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyecektir. Yarın Irak Şiilerine ve Sünni Araplara karşı Kürtler ABD’nin yanında kendi akraba ve kardeş halklara karşı cepheye sürülecektir..
Batılılar kolay kolay örgüte, bölgede siyasi özerklik vermeyecekler.. IŞİD olayından ders almış olmaları lazım.. Hem solcu geçinip, hem Demokrasiden söz edip, Gidip Amerika’ya, İngiltere, Fransa’ya, İsrail’e asker olmak Kürt halkına kolay kabul ettirecekleri bir tercih değil.. Batılılar da bunu bilir..
Bugün Ayn el Arap’ta Kürtlere yardım etmek isteyen ülkeler, yarın burada PYD’ye karşı bölgeye savaşçı gönderirlerse şaşmamak gerek..
PKK artık birçok ülke tarafından terror örgütü olarak kabul ediliyor ve herkes biliyor ki, PYD, PKK’nın Suriye kanadı..
PKK’nın “Kobani bahanesi” ile bölgede nasıl bir terror estirdiğini bilmeyen yok.. Yardıma gelen çocuğu apartmandan atıp öldürmekten tutun da, kendileri gibi düşünmüyor diye bir kürdü öldürüp, başını taşla ezip, üzerine benzin döküp yakmadılar mı? Yoldan geçen Arap turistlere saldırıp, katletmediler mi? Belediye otobüsleri, Kızılay araçları, ambulanslara saldırmadılar mı? Haraç kesmiyorlar mı, yağma yapmıyorlar mı bunlar?.. Bu olanları kınamak yerine, hâlâ lafı dolaştırıp duruyorlar..
Bunlar ilk kez de olmuyor. Bunlar Kürt halkının değil, nerede başlayıp bittiği belli olmayan bir örgütün militanları değil mi?
“Anayasa değişikliğine hayır” diyeceksin, dün tezkere Meclis’e gelince hayır diyeceksin, zorda kalınca, dün savaştığını söylediğin bir ordudan destek isteyeceksin.. Daha dün BDP milletvekilleri sınırda asker ve polis taşlamıyor mu idi!.
Garip ama gerçek, CHP de, Paralel Yapı da bu süreçte bir anda PYD’ci oldu.. Hani, düşmanımın düşmanı, benim dostumdur hikayesi. AK Parti’ye karşı, ona zarar verecek kim olursa olsun, onun yanında olmak.. Durum bu! Esed’le de bunun için kolkola giriyorlar. AK Parti’den kurtulmak için Türkiye’nin; Irak’a, Suriye’ye dönmesinde bile razılar sanki.. İsrail’le de, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ile işbirliğine hazırlar..
Millet oynanan kirli oyunun farkına vardı.. Kobani bahanesinin arkasına saklanarak sokakları ateşe verenler, barışı kaybetmenin bedeli konusunda bölge halkına önemli bir mesaj da vermiş oldular bu konuda ve sonuçta kendi kazdıkları kuyuya düştüler. Halk, oynanan oyunun farkına vardı.. BDP de, örgütte bir kez daha suçüstü oldu..
Irak ve Suriye Kürtleri de oynanan kirli oyunun farkına varmışlardır.
Bu süreçte Suudi Arabistan ve İran da kötü bir pozisyondaydılar.. Yanlış ata oynadılar ve oynamaya devam ediyorlar..
Tarihin akış yönü belli. Kimse bunu değiştiremez. Bana kalırsa ötekiler, tarihin akışını tersine çevirmeye çalışıyorlar, Anadolu’daki sahih gelenek, İhvan ve Cemaat-i İslam çizgisindeki Müslüman topluluklar, Müslüman akıl ve vicdan bu akış yönünde, zamanın ve mekânın ruhuna uygun davranıyorlar.. Dünyanın kalbini dinle, “İstikbal inkilabatı içinde en gür sada İslam’ın sadası olacaktır.” Selam ve dua ile..
yeniakit