Kudüs asla Yahudi şehri olmayacak

Kudüs asla Yahudi şehri olmayacak

13 milyondan az Yahudi ve arkalarında George Bush’u kendi masallarına inandırmış birkaç milyon Siyonist Hıristiyan, heykele bağlı kalacaklarına dair kendilerine söz veriyorlarsa...

13 milyondan az Yahudi ve arkalarında George Bush’u kendi masallarına inandırmış birkaç milyon Siyonist Hıristiyan, heykele bağlı kalacaklarına dair kendilerine söz veriyorlarsa ortada Kudüs’ün temizliğine ve kutsallığına vefa göstereceklerine, bedeli ne olursa olsun Kudüs davasından vazgeçmeyeceklerine söz veren 1,5 milyar Müslüman ve beraberlerinde Arap ve Arap olmayan Hıristiyanlar, arkalarında bu dünyadaki özgürler vardır. Acaba yolun sonunda iki gruptan hangisi kendi bakış açısını kabul ettirmeye daha etkin olacak?

YASER ELZEATİR
İstanbul’daki çalışmalarını tamamlayan uluslararası Kudüs buluşmasının uzun yıllardan beridir Kudüs için yapılan uluslararası Arap ve İslâmi en büyük ve en önemli gösteri olduğunu abartısız söylemek mümkün. Sebep ise konferansa gelen kalabalığın boyutu. Bu boyut sadece Arap ve İslâm dünyasından değil, farklı ülkelerdeki Müslüman kuşaklar ve dünyadan sembol isimler, halkçı, siyasi, fikri ve dini faaliyetlerin temsilcilerinden oluşan korkunç katılımda kendini gösteriyor.
Uluslararası Kudüs buluşmasına gelenler, 1,5 milyar Müslüman’ın yanı sıra hakkın sahiplerine dönmesi gerektiğine ve masalların toprak üzerindeki reddedilmez gerçeklerin alternatifi olamayacağına inanan bu dünyadaki bütün özgür insanların temsilcileriydiler.

HEYKEL MASALI APAÇIK GERÇEKLERİ ÇALAMAYACAK
Dış temsili bir yana bırakalım ve hak ve iman sancağının üzerinde dalgalandığı özgür olması için her şeyi yapmaya söz vermek amacıyla temsilcileri İstanbul’a gelen 1,5 milyar Müslüman hakkında konuşalım. İşgalcilere ve onların destekçilerine Kudüs’ün asla Yahudi kenti olmayacağını ve heykel masalının apaçık gerçekleri çalamayacağını ifade etmek için gelen Arap ve İslâm dünyasından önemli isimlerinden beş bin kişi hakkında konuşacağız.
13 milyondan az Yahudi ve arkalarında George Bush’u kendi masallarına inandırmış birkaç milyon Siyonist Hıristiyan, heykele bağlı kalacaklarına dair kendilerine söz veriyorlarsa ortada Kudüs’ün temizliğine ve kutsallığına vefa göstereceklerine, bedeli ne olursa olsun Kudüs davasından vazgeçmeyeceklerine söz veren 1,5 milyar Müslüman ve beraberlerinde Arap ve Arap olmayan Hıristiyanlar, arkalarında bu dünyadaki özgürler vardır. Acaba yolun sonunda iki gruptan hangisi kendi bakış açısını kabul ettirmeye daha kadir olacak?

ŞARON’UN İTİRAFI
Bir defasında Şaron bir Arap güvenlik yetkilisine Ahmed Yasin’in tehlikesinin, bizimle tek başlarına savaşan Filistinli laiklerin aksine 1,5 milyar Müslüman’ı kendi davaları lehine seferber etmesinde saklı olduğunu ifade etmişti. Bu doğru bir idrak ve kim bunda şüphe ediyorsa dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların evlatlarının ve onlarla birlikte Hıristiyanların ve dünyanın özgür insanlarının nasıl birbirlerine sarıldıklarını ve mağdurların boyutu ne olursa olsun Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturmaya dair nasıl ahitleştiklerini görmek için uluslararası Kudüs buluşmasının faaliyetlerini okusunlar.

İŞGAL GEÇİCİ
Bu aptal işgalciler ne tarihi okuyorlar ne de bu ümmeti tanıyorlar. Ümmeti tanısalardı idrak ederlerdi. İçlerinden bazıları bu topraklardaki varlıklarının geçici olduğunu ve yaptıklarının örümceğin evinden ibaret olduğunu ve süre uzasa da iman ve şehadetin gerçeklerinin bu evi silip süpüreceğini idrak ediyorlar. İşte Kudüs buluşmasının ve eşsiz gösterilerinin somutlaştırdığı eşsiz anlamlar bunlar ve Filistin halkının Kudüs ve Filistin’deki tarihi haklarını sabit kılan, Kudüs’ün ve kutsallıklarının, insanlık, dini, kültürel, medeniyet ve tarihi mirasını teyit eden ilkelerinin ilanını oluşturan tarihi belgenin kabulü de buna eklenirse nasıl olur acaba?! Bu ilkeler Kudüs’ü ve kutsallıklarını savunmayı bütün insanlığın görevi kılmaktadır. Ayrıca işgalin zaman aşımıyla varlığını sabit kılmayacağını, Yahudiler için vatan edinmenin, Arap, İslâm ve Hıristiyanlık kimliğinin silinmesinin, tarihin çarpıtılmasının, nüfusun göçe zorlanmasının ve sınırların değiştirilmesinin emrivaki olarak dayatıldığı için kabul görmesi mümkün değildir.

KUDÜS HALKLARIN KALBİNDE HEP CANLI KALMALI
Bütün bunlardan sonra buluşma, Kudüs için çalışanların çabalarını sınıflandıran bir belgeyle çıka geldi. Bütün bunlar Filistin resmi tutumu da dahil resmi siyasi tutumlar bir yana Kudüs davasının halkların kalbinde ve aklında canlı olarak kalması içindir. Buluşmadan Kudüs’le ve Kudüs için çalışmayla ilgili çıkan çok şey var ancak gösteri haddizatında daha önemli. Zira ümmetin temsilcilerinin Kudüs davasının kendi esaslı davaları olduğunu teyit etmek için aynı düzlemde bir araya gelmesi hiç kuşkusuz ilgililer ve özellikle de işgalciler, beraberlerindeki destekçiler ve çözüme deforme olmuş bir formülle onlarla anlaşmayı düşünenler için oldukça önemli bir mesajdır.

Ürdün’de yayımlanan Ed Düstur gazetesi, 19 Kasım 2007,
Arapçadan çeviri: Halil Çelik / Vakit