“…Peygamber size ne verdiyse onu alınız, O sizi neden men ederse onu terk ediniz. Allah’a karşı gelmekten sakınınız. Muhakkak ki Allah’ın cezası pek çetindir.” (59 Haşr.7)

Sabahları yatağından kalkarken sağ tarafından, Besmele ile kalkardı.

Tuvalete sol ayakla girer, sağ ayakla çıkar, girerken ve çıkarken duaederdi.

Tuvalette çok durmaz, konuşmaz, temizliğe özen gösterir, çıkınca ellerinisabun ile yıkardı.

Abdest alırken konuşmaz, her organı yıkayıp mesh ederken ve sonundadua ederdi.

Namazlarını cemaatle kılar, namazın başında ve sonunda istiğfar ederdi.

Geceleri kalkar, Teheccüd Namazını kılar ve ümmetine tavsiye ederdi.

“(Günahlarınızdan) Allah’a tövbe ediniz. Ben O’na, her gün yüz kez tövbe ederim” buyurdu.

‘Mü’min bir yılan deliğinden iki kere ısırılmaz’ diyerek dikkatli olmamız için uyardı.

“Kendin için istediğini başkaları için de iste ki, (kâmil bir) müslümanolasın” buyurdu.

Yemekten önce ve sonra ellerini yıkar, yemeğe Besmele ile başlardı.

Yemeklerden önce; varsa mevsimin meyvelerini yer ve yenmesini de tavsiye ederdi.

Sofradaki meyveler çeşitli ise onlardan istediğimizi seçebileceğimizisöyledi.

Sofraya oturunca yemeğe öncelikle büyüklerin başlamasını tavsiye ederdi.

Sağ eliyle yer ve içerdi. Özellikle sol el ile yeyip içmememiz konusunda uyarırdı.

Yemeği yerken herkesin kendi önünden yemesini, ortadan yenmemesinitavsiye ederdi.

Bir yemeği arzu ederse yer, istemezse bırakır, susardı. Hiçbir nimeti kötülemezdi.

Sofradan daha doymadan kalkar ve yemek için sofraya acıkmadan da oturmazdı.

Bizlere, “midenizi 1/3 yemeğe, 1/3 suya, 1/3 Hava’ya ayırın” diye tavsiyeederdi.

Yemek esnasında güzel nükteler yapar, bir şeyi yiyip içerken kapların içine solumazdı.

Yemeğin sonunda nimeti veren Allah’a, teşekkür mahiyetinde dua ederdi.

Bir yere girip, çıkarken selam verir, karşılaştığı kişilere de selamı önce O verirdi.

Elbise ve ayakkabıyı sağdan giyer, soldan çıkarır, yenilerini ilk önce Cuma Günü giyerdi.

“Hediyeleşiniz sevginiz artsın, zira hediye kalb’deki kin ve nefreti yok eder” buyurdu.

Ayna, tarak ve misvak kullanır, aynaya bakıca dua eder, görünüşüne de dikkat ederdi.

“İnsan, güzel ahlak ile gündüz oruç tutup, geceleri namaz kılanların derecesine ulaşır” dedi.

Kendisine karşı konuşan bir kişiyi dinlerken ona doğru döner ve onu dikkatli dinlerdi.

“Biriniz esnediği zaman elini ağzına koysun, çünkü şeytan ağzına girer” buyurdu.

“Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğümüze tazim etmeyen bizden değildir” dedi.

Çocuklarla karşılaşınca onlara selam verir. Başlarını okşar, şakalaşır, gönüllerini alırdı.

Allah’ın vahiyle bildirdiği konuların haricinde genellikle arkadaşları ileistişare ederdi.

Aleyhine olsa da yalan söylemedi. ‘Şaka ile olsa bile yalan söylemeyin’diye bizi uyardı.

Akrabalarını en çok ziyaret eden, halka en fazla şefkat ve merhamet gösterendi.

“Kıyamet günü insanların bana en yakını, bana en çok Salât-ü Selâmgetirendir” buyurdu.

“Rabbini zikreden ile zikretmeyen kimsenin farkı, diri ile ölünün farkı gibidir” buyurdu.

O, peygamberlik öncesinde bile güvenilen bir insan olarak bize en güzel örnek oldu.

O, hiç kimseyi ayıplamaz, kötülüğe mukabele etmez, af ve hoşgörü ile muamele ederdi.

Yatarken yarattıklarının şerrinden Allah’a sığınır, en son Kâfirûn Sûresiniokurdu.

Bir şey aldığında sağ eliyle alır, verdiğinde sağ eliyle verir ve her şeye sağdan başlardı.

Sadaka vermekle kulun malı eksilmez, “infak et ki Allah da sana infak etsin” buyurdu.

“Kur’an okuyunuz, çünkü Kur’an kıyamet günü kendisini okuyana şefaatçi olacaktır” dedi.

“Kalb dürüst olmadıkça iman doğru olmaz, dil doğru olmadıkça da kalb doğru olmaz” dedi.

“Dünya ve içindekiler değersizdir. İlim öğrenen talebe ve öğreten âlim müstesna” dedi.

“Biriniz mal ve yaratılışça kendinden üstün olanı görünce, bir de aşağıda olana baksın” dedi.

“Ümmetimin fesada uğradığı çağda, sünnetime yapışan kişiye yüz şehit sevabı verilir” dedi.

“Kim Allah’a ve Âhiret gününe inanıyorsa ya hayırlı söz söylesin yahut sussun” buyurdu.

Sünnet-i Muhammet, Ümmet-i Muhammed’i oluşturan bir yapıdır. 

yeniakit