Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Kur'an insan irtibatı

Yüce Rabbimiz ile insan arasında vahiy ve ibadet dengesi kurulmuştur. Allah’tan vahiy, kuldan ibadet dengesi kurulunca, insanın hayat tarzı, İslam dini olmaktadır. Ne zamanki Allah-insan arasında bu irtibat, ilişki bozulursa Allah peygamber görevlendirerek kopukluğu gidermeye çalışmaktadır. İnsan, Kur’an ilişki ve ünsiyetini bu manada ele almayı münasip gördük.

Konuyu bir başka şekliyle ele alan Hz. Mevlana der ki: “Ey İnsan! Sen güzellik Yusuf’usun, bu âlem de kuyu. Seni bu âlemden (kuyudan) kurtaracak yegâne ip Allah’ın (cc) habl-i metini (kuvvetli ipi) olan Kur’an-ı Kerim’dir. Ey vaktin Yusuf’u olan Müslüman! İp uzatıldı. Elini uzat ve iyi tutun ki, bu kuyudan çıkabilesin.”

Kur’an-ı Kerim’i sevmeliyiz, kendisiyle arkadaş-dost olmalıyız.

Öncelikle şuna inanmalıyız ki, insanın Allah ile konuşması, Kur’an-ı Kerim okumakla gerçekleşir. Buna kendimizi inandırmalıyız. Günlük olarak içtiğimiz çaya, okuduğumuz gazetelere, dinlediğimiz haberlere ayırdığımız zamanı göz önüne getirerek, Kur’an-ı Kerim’e ayırdığımız zamanı düşünelim. Ve Efendimizin dikkatlerimizi çeken şu hadisi şerifine kulak verelim: “Sizden biriniz çarşı pazardan veya ihtiyaçlarını görmesinden eve dönüp de döşeğinin üzerinde yaslanarak oturmuş olduğu halde Kur’an’dan üç ayet okumasına mani-engel olan nedir?” (Sünen-i Darimi: 1/405.H.No: 3339.)

Diyelim ki Kur’an okumayı sonradan öğrendiniz. Yaşınız 50-60-70 olmuş. Okumaktan çekiniyorsunuz, korkuyorsunuz. Hatalı olarak okumak sizi tedirgin ediyor. İşte bu duruma da Peygamberimiz bir açıklama getirmişler. Adeta içimize serin bir su serpmişler. Mealen buyuruyorlar ki: “Kim de Kur’an-ı kekeleyerek okur ve bu okuyuşta zorluk çekerse, onun için iki kat ecir (mükâfat, sevap) vardır.” (Buhari-Müslim)

Eğer bu hadis-i şerif yine içimizi rahatlatmadıysa şu hadisi şerifi de tüm dikkatimizi toplayarak okuyalım:

“Kur’an okuyan kimse için bir vekil melek tayin edilmiştir. Bu melek, Kur’an’dan bir bölüm okuduğu halde telaffuz edemeyen okuyucunun bu hatasını düzeltip, Allah nezdine yükseltir.” (Camius’Sağir:2/524.H.No:2455)

Umarız ki, bu mübarek sözler, ortaya konulacak her çeşit mazereti bertaraf eder.

Biliyoruz ki insanın kalbindeki imanını artıran şey, Kur’an okumaktır. (Enfal Suresi/2. ayet) İlgili ayetin verdiği mesaja dikkat edersek, Allah’ın ayetlerini dinleyip anlayanların, imanlarının artacağının belirtilmesiyle, beyin ile gönül arasındaki ilişkiye işaret edilmiştir. Okunan ayetlerin duyumları kulaklar vasıtasıyla beynimize taşınır, beyin onları aklın kalıplarına sokar. Bunların anlaşılmasıyla, gönüldeki imana doğru akım başlar ve iman tatmin noktasına doğru yol alır. Eğer böyle bir usule riayet etmezsek ne olur? Bunun cevabını ilim ehli vermiştir:

“Kur’an’ın manası senin kalbine yeniden nazil olmuyorsa, ne Razi’nin tefsiri, ne de Zemahşerinin Keşşafı, senin derdine çare bulamaz.” (Mecmuu Feteva/8) Demek ki, okuduğumuz ayetlerin manasını öğrenir ve bu manayı kalbimize indirirsek, her türlü sıkıntıdan, problemden kurtulmanın adımını atmış oluruz.

Artık dostumuz, arkadaşımız, ziyafet soframız ve şefaatçimiz olan Kur’an-ı Kerim ile olan münasebetlerimizi gözden geçirmeli, Kur’an ile aramızdaki boşluğu gidermeliyiz. Bunun için her türlü imkân elimizdedir. Peygamberimizin (sav): “Ey Ebu Zerr! Senin sabahleyin gidip, Allah’ın kitabından bir ayet öğrenmen, 100 rekât nafile namaz kılmandan hayırlıdır.” İbni Mace hadisi, söylenecek her şeyi özetlemiştir. Sınırlı ömrümüzle, sınırsız bir cennet hayatını kazanmak için her türlü imkânları önümüze koyan Rabbimizin kelamını ihmal ve ihlal edenlerin, ahirette ortaya koyacakları hiçbir özür ve mazeret kabul görmeyecektir. 

Mesajımızın sonunu Peygamberimizin bir hadisi ile noktalayalım: “Hakikaten ev, içinde Kur’an okunmakla sakinlerine genişler, melekler orda hazır bulunur, şeytanlar orayı terk eder ve onun iyiliği çok olur. Ev, içinde Kur’an okunmamakla ise sakinlerine daralır, melekler orayı terk eder, şeytanlar orda bulunur ve onun iyiliği az olur.”  (Darimi, Sünen. Cilt 6/388 H.No:3312),

Selâm ve dua ile Cumanız mübarek olsun…

yeniakit

Bu yazı toplam 918 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar