'Kürtçe Eğitim Budalalık'

'Kürtçe Eğitim Budalalık'

Baykal'ı anlayabilene aşk olsun! Gazetecilerle sohbet eden Baykal önce 'Kürtçe eğitimi savunmak budalalıktır, cahilliktir' dedi. Sonra ne dedi dersiniz....

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin demokratik açılım çalışmalarını eleştirirken önce "Kürtçe eğitimi savunmak bilgisizliktir, budalalıktır, cahilliktir. O ülkeyi bölünmeye götürür" ardından da "Biz iktidarda olsak hemen, derhal, düşünmeden üniversitelerde Kürt Enstitüsü bölümleri açarız" dedi.

Dünkü CHP Meclis grup toplantısından sonra bir grup gazeteciyle sohbet eden Baykal, şunları söyledi:

KÜRTÇE EĞİTİM BUDALALIK: 'Açılım' dedikleri şeyi hâlâ bilmiyoruz. Başbakanın somut öneri getireceği söyleniyor. Bunlar ne? Örneğin içinde Kürtçe eğitim var mı? Bu öneriler ayrıştırmaya yönelik mi birleşmeye yönelik mi? Kürtçe eğitimi savunmak bilgisizliktir, budalalıktır, cahilliktir. O ülkeyi bölünmeye götürür. Biz budala olmadığımız için Kürtçe eğitime karşı çıkıyoruz. PKK silah bıraksa da Kürtçe eğitime karşı çıkarız.

PAYLAŞMA TEKLİFİ: PKK'lıların silahı bırakması lazım. Silah bırakıldıktan sonra daha önce de söylediğimiz gibi, içinde affın da olduğu birlik, beraberlik, kardeşlik projeleri üzerinde çalışılır. Yasal yapılması gerekenler düşünülür. 'Silahı bırakın' demekle biz onlara 'Gelin Türkiye'yi paylaşalım, Türkiye üzerinde ortak olalım' diyoruz.

AKP'YE GÜVENMİYORUZ: Bunlara güvenmiyoruz. Bunların kafasında başka projeler var. Bunlara güvenilmediği için de Kürtçe Enstitüleri konusunda da şüpheliyiz. Bunlar enstitülerde Kürtçe eğitim verecekler, Kürtçe bilen insan, öğretmen yetiştirecekler. 10 yıl sonra ne olacak. Yetişen bu insanlar ileride Kürtçe öğretmeni olacak. Geleceğe mi hazırlıyorlar bu insanları? Biz kendimizden eminiz. Biz iktidarda olsak, derhal, düşünmeden üniversitelerde Kürt Enstitüsü bölümleri açarız. Buralarda Kürtçe dilini araştırma, Kürtçe üzerinde çalışma yapılır.

BUDALA PAZARLIK YAPAR: Hükümet önce farklı şeyler düşündü, 'Onların istekleri yapılırsa sorun çözülür' dedi. Elinde silah olanla, terör yapanla ve 'silahı bırakmayacağını' söyleyenlerle müzakere yapmaya kalktı. Bir tarafta savaş varken diğer tarafta müzakere yapılmaz. Bunu ancak budala hükümetler yapar. Bu dünyanın hiçbir yerinde, İngiltere'de, İspanya'da olmadı. Hükümet kararlı bir şekilde PKK'ya 'Silahı bırakın, bu işin çözümü silah bırakmadan geçer' dese iş daha kolay olur. Hükümet bunu kararlı şekilde söylese, arkasında dursa, bunu ilk ve temel koşul olarak sunsa o zaman Türkiye'de ortak bir tavırın oluşması daha kolay olur. Hükümete destek konusu daha da yumuşar, hükümet desteklenebilir. Şimdi Amerika bölgeden çekilecek. PKK'ya ihanet etmiş, onları arkadan vurmuş durumunda olmak istemiyor. Onun için bölgeden ayrılmadan sorunun çözülmesini istiyor. Hükümet de bunu biraz abarttı.

ÖMER ÇELİK'E AFERİN: Başbakanın bu konulardaki sözcülerinden Ömer Çelik önce 'Kürtçe eğitim de olabilir' demişti. Bugün ise yanlışını yavaş yavaş anladı. Şimdi verdiği bir röportajda ısrarlı sorulara karşılık 'Olmaz, küçük küçük adacıklar oluşturmamak lazım' noktasına geldi. Ömer'i görsem kutlayıp 'Aferin Ömer' diyeceğim.

Kaynak: Radikal