Lahey boyundan büyük işe kalkışınca...

AB, Sırbistan'a birliğe üyelik sözü vermişken, Belgrad'a 'soykırımcı' yaftası yapıştırılacak değil ya! Uluslararası hukuk ne kulp takarsa taksın, dünya kamuoyu Sırp mezalimini iyi biliyor.

Buraya kadarmış! 21. yüzyılın moda kavramı 'soykırım' konusunda uluslararası adaletin ancak uluslararası siyasetin çizdiği sınırlar içinde hükme varabileceği ispatlandı. Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nın Bosna Hersek'le ilgili kararının detayları, insana 'pes' dedirtecek cinsten. Zira Srebrenitsa'da 'soykırım işlendiği' malumunun ilanından öteye geçmeyip, Sırbistan devletini aklayan kararda, şu özre sığınılıyor: Yeterli delilim yok, bu konuda hükme varamam. O vakit insan, 'Kardeşim madem öyle niye davayı kabul ettiniz' diye düşünmeden edemiyor"

Kararda, 'soykırımı Bosna Sırp Ordusu'nun işlediği, Belgrad'ın ise emir vermediği, yaptığı askeri-mali yardımın da soykırımda kullanılacağının bilincinde olmadığı' yargısı var"

Nihayetinde Sırbistan, soykırımın olacağını bilmeme ihtimali bulunmamasına rağmen engellemediği için Cenevre Sözleşmesi'ndeki yükümlülüğünü ihmal etmekten sorumlu tutuluyor. Ve bir 'özür' ile Mladiç gibi savaş suçlularının iadesi istenmekle yetiniliyor. Genelde devletlerarası sınır anlaşmazlıkları gibi konuları karara bağlamakla meşgulken, 60 yıllık tarihinde ilk kez bir devletin başka bir devlet hakkındaki 'soykırım' suçlamasını ele almak durumunda kalan Lahey Adalet Divanı, boyundan büyük işe kalkıştığını alenen beyan ediyor.

Sırbistan, Cenevre Sözleşmeleri uyarınca soykırımı önleyemediği için sorumluysa, bir nevi suç ortağı olmuyor mu? O vakit BM kararıyla 'güvenli bölge' ilan ettikleri Srebrenitsa'da yaşananları 10 gün izleyen Batılılar için ne demek lazım? Mültecilerle birlikte 40 bin sivilin bulunduğu Srebrenitsa'nın kapılarını Bosna Sırp Ordusu'na açıp -Hollandalı komutanın Mladiç'le kadeh tokuşturması bir yana- mezalimi izleyen Hollanda askerlerinin daha geçen yıl şeref madalyası almış olmasını neye yoracağız?

5.3.2007 / CEYDA KARAN / RADİKAL