Lahey'de 'Fırtına Operasyonu' Davası

Lahey'de 'Fırtına Operasyonu' Davası

Bu hafta salı günü Lahey'deki Milletlerarası Savaş Suçları Mahkemesi (MSSM)'nde çok önemli bir davanın ilk duruşması yapıldı.

Fikret Ertan/Zaman

Önemli dava...

Bu hafta salı günü Lahey'deki Milletlerarası Savaş Suçları Mahkemesi (MSSM)'nde çok önemli bir davanın ilk duruşması yapıldı.
Dava, Hırvatistan'daki Sırp bölgesi Krayina'da 1995 Ağustos ayında Hırvat güçleri tarafından yapılan 'Fırtına operasyonu' ile ilgili olarak açılmış bulunuyor. Davanın baş sanığı operasyona komuta eden Hırvat Tümgeneral Ante Gotovina. Yardımcıları General Ivan Cermak ve General Mladen Markaç, ikinci derece sanıklar.
Bir zamanlar Fransız yabancılar lejyonunda savaşan ve Bosna Savaşı'nın sona ermesinden bu yana firarda olan Gotovina, 8 Aralık 2005 günü Kanarya Adaları'nda yakalanmış ve tutuklanarak Lahey'deki BM hapishanesine konulmuştu.
Savcı Alan Tieger'in uzun açılış iddianamesi özde sanıkları savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemekle suçluyor. Tieger, dört gün süren operasyon sırasında 350 sivilin çoğunun çatışmalar sonucu değil, intikam amacıyla öldürüldüklerini, sivil hedeflerin bilerek top ateşine tutulduğunu, Hırvat güçlerin hem operasyon sırasında hem de operasyon sonrasında yağma ve kundaklama yaptıklarını ve bunlardan söz konusu sanıkların sorumlu olduklarını, dolayısıyla yargılanmalarının gerektiğini iddia ediyor. Duruşmaya BM muhafızları tarafından getirilen sanıklar ise suçlamaları reddedip suçsuz olduklarını söylemiş bulunuyorlar.
Diğer yandan aynı savcı, Hırvatistan'ın topraklarını geri alma hakkının olduğunu da iddianamesinde kabul ve teslim etmiş bulunuyor ki; 'Fırtına operasyonu' da zaten bu amaçla yapılmıştı. Kısaca hatırlatalım, bu operasyon 'Bosna Savaşı'nın dönüm noktasıydı. Amerikan özel savaş birim ve güçlerinin fiilen destek verdiği ve sonuçta çok başarılı olan bu operasyon sonucu Sırp güçlerinin beli kırılmış, 150 bin civarındaki Krayina Sırp'ı Sırbistan'a kaçmaya zorlanmış, savaşın sonu ve Dayton Antlaşması'na giden yol bu şekilde açılmıştı.
Mahkeme sürecinde işte operasyondaki bu 'Amerikan rolü' de ister istemez gündeme gelecek ve muhtemelen bu rolün kapsamı, ayrıntıları ve bugüne kadar bilinmeyen yönleri de gün ışığına çıkacak. Bu çerçevede mesela muhtemelen bazı isimler ortaya çıkacak. Belki bunlar mahkemede ifade verecekler.
Esasen operasyonun planlanmasına ve istihbarat kısmına büyük ölçüde Amerikan özel güçleri ve istihbarat birimleri damgalarını vurmuşlardı. Bugün dünyada yaygınlaşmaya başlayan insansız hava araçları operasyonda bugün bizde de kullanılan anlık istihbarat toplayıp bunu Hırvat güçlerine iletmiş, operasyonun başarısında hayatî rol oynamışlardı.
Amerika hem operasyondaki rolünün daha fazla açıklık kazanma hem de savaş suçlarının hukukî boyutlarının yeni anlamlar ve tartışmalara yol açabileceği ihtimallerinden dolayı dava ile yakından ilgileniyor. Nitekim, ilk duruşması öncesi Amerikalı diplomatların mahkemeyi ziyaret edip ilgililerden dava hakkında bilgi aldıkları haberlerde yer almış bulunuyor.
Ayrıca, mahkemeyi ve görülen diğer davaları yakından bilen dört kişilik tecrübeli ve birikimli savunma heyetinde çok önemli bir de Amerikalı avukat bulunuyor. Gözlemciler, bu hususun daha önce yaşanmadığına dikkat çekiyorlar. Amerikalı avukat Greg Kehoe, daha önce mahkemede savcı olarak da görev yapmış, daha sonraları Saddam Hüseyin ve arkadaşlarının yargılandığı özel mahkemede Amerikan temsilcisi olarak görev yapmıştı.
Savcının 130 kadar şahit çağırıp ifade vermelerini sağlayacağını söylediği ve en aşağı bir yıl süreceği belli olan dava, yukarıda anlattığım operasyondaki Amerikan rolü ve savaş suçlarında yeni tartışmaların ortaya çıkması bakımlarından benim de ilgimi çeken önemli bir dava. Uzaktan da olsa biz davayı takip etmeye çalışacağız. Umarız bu konularla ilgili olanlar da ederler.