Londra'da yapılan ''Dönüşüm Geçiren İslam Dünyası ve Gülen Hareketinin Bu sürece Katkıları'' konulu konferansın 2. gününde, 24 konuşmacı bildirilerini sundu. Bildirilerden biri de Türk gazeteciye ait.

Açılışı Lordlar Kamarası'nda yapılan konferans, Londra Üniversitesi Afrika Araştırmaları Enstitüsü'nde (SOAS) sürdü. Konferans izleyicileri arasında TBMM AB Komisyonu Başkanı ve Eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile eski bakanlardan Bülent Akarcalı da bulundu.

Sabah oturumunda konuşan gazeteci-yazar Mustafa Akyol, Fethullah Gülen hareketinin Türkiye'deki en güçlü ve popüler İslami topluluk olduğunu, aynı zamanda en ılımlı topluluk olarak liberal demokrasiyi benimsediğini ve dinlerarası anlayış ve diyaloğa önem verdiğini anlattı.

Akademisyen yazar Marie-Elisabeth Maigre de ''Türk Kültüründe Üçüncü Yolun Ortaya Çıkışında Gülen hareketinin etkileri'' konulu bir bildiri sunarken, Türkiye'de gelişen yeni İslami kültürde Fethullah Gülen hareketinin nasıl bir rol oynadığını irdeledi. Londra King's College'ın öğretim görevli William Park, ''Uluslaraşırı Bir Olgu Olarak Gülen Hareketi'' başlıklı bildirisinde, Gülen'in, Türkiye'nin sınırlarını aşan eğitim hareketi ve dinlerarası diyalogdaki rolüne dikkati çekti.

Verilen aranın ardından Prof. Dr. Louis Cantori ''Kemalist ve İslami Cumhuriyetçilik ve Türkiye'nin Demokratik Geleceği; Fethullah Gülen'' konusundaki bildirisini sunarken, bugün Türkiye'de iki değişik cumhuriyetçilik anlayışının giderek daha fazla örtüşmeye başladığını ve birbirleriyle benzerlikler gösterdiklerini anlattı. Dr. Ahmet Kuru da, ''Bugünkü Türkiye'de İslam ve Laikliğe Bakıştaki Değişim: AK Parti ve Gülen Hareketi'' başlıklı bildirisinde, Türkiye'nin, son 10 yılda büyük bir değişime tanıklık ettiğini, İslami muhafazakarların ABD tarzı ''pasif laikliği'' benimsediğini savundu.

Öğleden sonraki oturumunda Prof. Dr. Paul Weller, İngiltere'de ''Müslümanlar ve Sivil Toplum'' konusundaki görüşlerini anlatırken, İngiltere'de yetişmiş Müslümanlar tarafından düzenlenen 7 Temmuz bombalı saldırılarının ülkede hükümet, Müslümanlar ve toplumun geniş kesimlerinde büyük bir şaşkınlık yarattığını hatırlattı. 

Saldırıları lanetlerken bir dinin mensuplarını suçlu ilan etme veya toplumsal olarak marjinal duruma getirme tehlikesine dikkati çeken Weller, ''teröre tümüyle karşı olan Gülen hareketinin bu konudaki yaklaşımlarının önemli bir kaynak oluşturduğunu'' söyledi. Dr. Steve Wright da aynı konuya değinirken, tehlikeli bir dönemden geçildiğini hatırlattı ve İslam ile Batı arasında daha ileri düzeyde bir kutuplaşma meydana çıkması tehlikesine dikkati çekti. Konferans yarın da sürecek.

ajanslar