Lübnan’da 27 Kasım’da varılan ateşkes anlaşması uyarınca, işgalci İsrail güçlerinin güney Lübnan’dan çekilmesi için belirlenen 60 günlük sürenin dolmasına üç gün kala, tüm gözler ABD yönetiminin İsrail’in bölgedeki varlığını uzatma talebine nasıl yanıt vereceğine çevrildi.

Lübnan tarafı, sürenin uzatılmaması konusunda kararlılığını sürdürürken, Cumhurbaşkanı Jozef Aun, Amerikalı ve Fransız yetkililerle yaptığı görüşmelerde İsrail’in çekilmesi çağrısında bulundu.

Meclis Başkanı Nebih Berri ise, Ateşkes Denetleme Komitesi Başkanı Amerikalı General Jasper Jeffers ile yaptığı görüşmede, ateşkesin “bir gün bile” uzatılmasına karşı çıktı.

Hizbullah, yaptığı açıklamada, “anlaşmanın ve taahhütlerin ihlal edilmesinin kabul edilemez olacağını” belirterek, “siyasi otoriteyi, anlaşmanın garantörü olan ülkeler üzerinde baskı kurmaya ve Lübnan ordusunun bölgenin tamamına yayılmasını sağlamaya” çağırdı.

Açıklamada, bölge sakinlerinin köylerine hızlı bir şekilde dönmesinin sağlanması gerektiği de vurgulandı.

İsrail tarafında ise, kabinenin küçük bir grubu, sürenin uzatılması konusunu görüşmek üzere dün gece geç saatlere kadar toplantı halindeydi.

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL), İsrail’in anlaşmayı pazar günü şafak vakti uygulamayacağı varsayımıyla hareket ediyor.

İsrail’in KAN televizyonu, ordunun “Hizbullah’ın altyapısını imha etmek için güney Lübnan’daki varlığını uzatmaya hazırlandığını” ve bunun UNIFIL ile ABD’ye bildirildiğini duyurdu.

Diğer yandan İsrail’in Washington Büyükelçisi Mike Herzog, İsrail’in “Başkan Donald Trump yönetimi yetkilileriyle güney Lübnan’daki askeri varlığın uzatılması konusunda görüşmeler yürüttüğünü” açıkladı.

Herzog, Amerikalı yetkililerin “İsrail’in güvenlik ihtiyaçlarının farkında olduğunu” belirterek, bu konuda “anlaşmalara varılmasını” beklediklerini söyledi.

Büyükelçi, ateşkes anlaşmasının “taşa kazınmış olmadığını ve belirli bir esneklikle hazırlandığını” ifade etti.

İsrail medyası, ordunun “pazar gününden itibaren Hizbullah’ın, İsrail güçlerinin doğu kesimde kalmasına tepki olarak Dov Dağı’na sembolik ateş açmaya hazırlandığını” öne sürdü.

El-Ahbar gazetesi ise, Lübnan ordusu ve UNIFIL’in “pazar şafağında sürenin dolmasıyla yaşanabilecek olaylara karşı alarm durumunda olduğunu” bildirdi.

Bölge sakinlerinin, işgal güçlerinin hala konuşlandığı sınır kasabalarına girmeye kararlı olması durumunda olayların patlak vermesinden endişe ediliyor.

Hizbullah, yaptığı açıklamada, sürenin dolmasının “anlaşmanın tam ve kapsamlı bir şekilde uygulanmasını gerektirdiğini” belirtti.

Açıklamada, İsrail’in çekilmesini ertelemesinin “Lübnan’daki siyasi otorite başta olmak üzere herkesi, anlaşmanın garantörü ülkeler üzerinde baskı kurmaya ve Lübnan ordusunun bölgenin tamamına yayılmasını sağlamaya çağırdığı” ifade edildi.

Hizbullah, sürenin aşılmasının “Lübnan’ın egemenliğine yönelik bir ihlal olduğunu ve işgalin yeni bir aşamaya girdiğini” vurgulayarak, “uluslararası anlaşmaların sağladığı tüm araç ve yöntemlerle toprakların işgalden kurtarılması gerektiğini” kaydetti.

Üç günlük bir ertelemenin ardından, General Jeffers dün Nebih Berri ile bir araya geldi.

Görüşmeye aşina kaynaklar, el-Ahbar gazetesine verdiği demeçte “toplantının samimi olmadığını ve Berri’nin ateşkesin bir gün bile uzatılmasına kesinlikle karşı çıktığını” belirtti.

Kaynaklar, Berri’nin Jeffers’a “Anlaşma anlaşmadır,” dediğini aktardı. Fakat Berri’nin ziyaretçileri, İsrail’in süreye uyacağına dair bir Amerikan garantisi alınamadığını ifade etti.

Sahada ise, işgal güçleri dün saldırılarına devam etti. Hula kasabasındaki 800 su projesine ait tesisleri imha eden İsrail güçleri, Meys el-Cebel, Kefr Kila ve Vezani’nin batı kıyılarında da bir dizi büyük patlama gerçekleştirdi.

Açık bir işbirliği örneği olarak, UNIFIL’deki Fransız birliği, Kantara’daki sakinlere, işgal güçlerinin kasabaya doğru ilerlemeyi planladığı gerekçesiyle bölgeyi terk etmeleri gerektiğini bildirdi.

YDH