Lübnan'da Casus Krizi

Lübnan'da Casus Krizi

Lübnan'da 3 hafta önce tutuklanan Alfa şirketindeki...

Alfa casusu"ndan sonra şimdi de Alfa-2'yle mi karşı karşıyayız? Alfa GSM Şirketindeki Şerbel Kazzi, İsrail için casusluk yaptığı suçlamasıyla tutuklandıktan sonra aynı şirkette başka bir kişi daha tutuklandı. Gelen ilk bilgiler, bu kişinin, İsrail'e GSM şirketi hakkında bilgi sunduğunu itiraf eden ve soruşturmasının tamamlanması için askeri yargıya nakledilen Alfa casusu Kazzi'den daha tehlikeli olduğu yönünde.

Ordu istihbarat müdürlüğü, Kazzi'nin tutuklanmasından 3 hafta sonra, İsrail istihbaratıyla ilişki kurmasından şüphelenilen Alfa Şirketindeki yüksek rütbeli bir mühendisi, aynı suçla tutukladı. el-Ahbar Gazetesinin kaynaklarına göre; gözaltına alınan bu kişinin adı Tarık R., 1970 Beyrut doğumlu ve 1990'ların ilk yarısından bu yana bir operatör şirketinde çalışıyor.

Şuan ise arkadaşı Şerbel'in çalıştığı ağ mühendisliği bölümünde verici mühendisi olarak çalışıyor.

Kaynaklar yeni tutuklunun Şerbel'den daha üst mevkide olduğuna, GSM şebekesini kontrol etmede daha usta olduğuna ve şebekenin sırlarını daha iyi bildiğine dikkat çekti. Alfa şirketi yönetimine yakın olan kaynaklardan biri, yeni tutuklanan kişinin görevini "şebekenin ana motorlarından biri" diye özetledi. Tutuklular arasında bağlantı olduğuna dair en ufak bir delil bile olmamasına rağmen soruşturmacılar bu nokta üzerinde duruyorlar. Ordu istihbarat müdürlüğünden kaynaklar, Savunma Bakanı İlyas el-Murr'un dün bakanlar kurulunu tutuklama operasyonundan haberdar etmesi nedeniyle yeni tutukluyla yapılan soruşturmayla alakalı bilgi vermekten çekindiler.

Ordu istihbarat müdürlüğündeki subaylar ve teknik elemanlar, Şerbel Kazzi'nin tutuklanmasından bu yana Alfa şirketinde nöbet tutuyorlar. Yeni tutuklama ise, tutuklananların özellikle de İsraillilerin elindeki gibi yüksek teknik kapasiteye sahip herhangi bir istihbarat cephesine neler sunabileceklerini çok iyi bilen şirket yönetimini şoke etti.

Ordu istihbaratı, şirketin sürücülerine girmeyi mümkün kılan güvenlik boşluklarının neler olduğunu belirleyerek şirketteki teknik ve insani sistemi tam olarak kontrol ediyor.

Sefir gazetesinin güvenlik kaynaklarına göre; Tarık R. Armun'da yaşıyor, evli, çocuğu yok, GSM mühendisi ve 1996 yılından bu yana şirkette çalışıyor. Görevi ise istasyonların ayarlanması ve bu alanda uzman sayılıyor.

Güvenlik kaynakları şüphelenilen kişiye, Alfa casusunun itiraflarına dayanılarak ulaşıldığı haberi hakkında yorumda bulunmadı. Ancak bu kaynaklar, yakalama işleminin geçen pazartesi gerçekleştiğine ve soruşturmanın çok gizli bir şekilde yürütüldüğüne işaret ettiler.

Kazzi hakkında yeni bilgiler

Sefir'e bağlı haber kaynakları, Lübnan ordusu istihbaratının elinde bulunana Kazzi'nin soruşturma tutanağının düşmanla olan ilişkisinden başlayıp yakalanmadan önceki son ana kadar ona sunduğu hizmetlere kadar bütün itirafları içerdiğini vurguladı. Sunulan bu hizmetlerden en önemlisi, İsraillilerin Alfa'nın tüm bölümlerine girişini sağlamasıdır. Bu şahsın giriş anahtarına sahip olduğu ortaya çıkmıştır.

Kaynaklar, Şerbel'in düşmana sunduğu en tehlikeli hizmetin, İsraillilere giriş anahtarını vermesi ve GSM şirketine çifte girişi kolaylaştırması olduğunu söylemekle yetindiler. Birinci giriş, İsraillilere ister telefon görüşmelerini mutlak bir özgürlükle ve tam olarak dinleyerek isterse abonenin takip edilmesi ve yerinin belirlenmesiyle, istihbarat ve hatları kontrol etmesini sağlıyor. İsrail sınır tellerinin öbür tarafına Lübnan sınırındaki yerleşim birimlerine yakın yere bu amaçla verici direkler ve çanak antenler dikmişti.

İkinci giriş ise daha tehlikelidir. Şerbel'in sunduğu kolaylaştırmalarla ağa giren İsrail, cihazlardaki her şeyi yok eden virüsler göndererek ağı tam olarak çökertebilir bunun sonucunda da Lübnan'daki bütün bağlantılar birkaç dakika içinde kesilebilir.

İletişim bakanı bu olanların bir daha yaşanmasına engel olacak uygulamalara gitmek için Alfa ve MTC şirketleri ve bakanlık çalışanlarıyla birlikte bir dizi görüşme yaptı. Enformasyon ve İletişim Komitesi Başkanı ve milletvekili Hasan Fadlullah da, "Bu casusluktan kaynaklanan zararların belirlenmesi ve bu alanın korunmasıyla güvenlik emniyetini sağlanması için yapılması gerekenler" başlığı altında bir dizi istişarede bulundu.

Sefir'e bağlı kaynaklar, Nuhas ve Fadlullah'ın ordu komutanlığıyla koordineli bir şekilde harekete geçmelerinin, iletişim alanında uzmanlarının Şerbel'in yaptığı ihlalin çok büyük olduğunu ve bunu durdurmak için acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurgulamalarından sonra olduğunu söyledi.

Uzmanlar bu ihlali birkaç önemli başlık altında özetledi:

-İşinin yapısı ona şirkette istediği yere girmesini sağlar, hiçbir engel ya da kuralla karşılaşmaz.

-Telefon abonesi hakkındaki bilgileri sunabilir, bütün şifreler elinde olduğu için ana bilgisayara girebilir.

-Alfa şirketi kapsamındaki herhangi bir bağlantının ya da abonenin Lübnan'daki herhangi bir noktadaki yerini belirleyebilir.

-Şirket bilgisayarlarının şifrelerini ele geçirebilir ve istediği gibi şirketi uzaktan kontrol edebilir.

-Data ve bilgi tabanıyla oynayabilir.

-Herhangi bir dış makama her şeyi görme, istediği şeye hükmetme ve istediği gibi dinleme hürriyeti vererek ağı tam olarak ortaya çıkarabilir.

-Sim kart üzerinde ek hat programlaması yapabilir yani bu hattın üzerine ikinci bir hat daha koyabilir. Her sim kartın şifresi olduğu bilinmektedir, bu şifreyi kırmasıyla birlikte kart sahibine ait bilgi bankasına ulaşabilir. Ve bu hizmetin İsrailliye gitmesi her şeyi onun gözleri önüne serer.



Güvenlik politikası

Sefir gazetesi, Fadlullah'la Nuhas arasında bu amaçla düzenlenen toplantıların akabinde Fadlullah'la şirket temsilcileri sonrasında da sorunun mümkün mertebe giderilmesi, gelecekte bir daha tekrarlanmaması ve içerden ve dışarıdan bu alanı koruyacak uygulamalara gidilmesi için hızlı bir program belirleyen kurum arasında bir toplantı düzenlendiğini söyledi. Ve bunun bir nüshası hükümet Başkanı Hariri, İletişim Bakanı Fadlullah ve Lübnan ordusu komutanlığına verildi.

Heyet programında; Telekomünikasyon Şirketi OGERO, iki GSM şirketi, internet ağları ve bankaların, kim olursa olsun ağın ihlal edilmesi ve içine sızılmasını engellemeyi hedefleyen kapsamlı bir güvenlik politikası benimsenmesini önerdi. Bu öneri, kurum ve şirketlere daha önceden sızma yapılıp yapılmadığına dair kapsamlı bir kontrol yapmasını gerekli kılıyor.

Gazeteye göre; güvenlik politikası, her şirket ya da kurumun bir güvenlik ve ağa girmeyi kontrol edecek bir birim oluşturması, şifrelerin ve şahsi bilgilerin korunması, siteye maddi erişimi denetleme, yabancı üreticiler ve anlaşma taraflarıyla ilişki politikaya ciddi sınırlamalar getirmek, operatör şirketlerin çalışmasının periyodik olarak ve hızlı bir şekilde gözlenmesi, operatör şirketin ağ bölümleri ve unsurlarını seçiminden emin olmak için net bir aracın belirlenmesi üzerinde yoğunlaşmaktadır. Burada kastedilen görevlilerin, onların uyruklarının, arka planlarının, kime tabi olduklarının soruşturulmasıdır. Aynı şekilde yabancı şirketlerin soruşturulması ve Lübnan'a düşman olan makamlarca ihlal edilmemesinin garanti edilmesi de istenmektedir.





israhaber