Mikati, 14 Mart İttifakı'nın Rafik Hariri suikastinden sonra Ömer Karami hükümetini düşürdükten sonra yeni hükümet belirleninceye kadar kurulan geçici hükümette başbakan olarak görev yapmıştı.

el Nehar Gazetesi'ne konuşan Mikati "Eğer uzlaşı ve işbirliğine ulaşma amacım olmasaydı bu görevi kabul etmezdim. Programım bütün Lübnan içindir" dedi. Uluslararası Mahkeme'yle bağların koparılıp koparılmayacağı yönündeki bir soruya yanıt olarak Mikati "Bu sorunun yanıtını kurumlar içerisinde yapacağımız diyalogla gerçekleştireceğiz" dedi.

Kendisini büyük zorlukların beklediğini ifade eden Mikati, hükümeti kurma görevini varılan uzlaşıdan sonra kabul ettiğini, bölgesel ve uluslararası düzeyde görüşmelerin gerçekleştirildiğini söyledi.

el Ahbar Gazetesi'ne göre Mikati'nin adaylığının netleşmesinden sonra Mikati, önceki gece geç saatlerde Suriye'ye giderek Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'la görüştü. Müstakbel Partisi kaynakları, Mikati'nin Uluslararası Mahkeme'ye karşı duruşundan sonra Suriye'nin isteğiyle aday gösterildiğini duyurdu.

Hizbullah ve müttefiklerini temsil eden 8 Mart İttifakı, Uluslararası Mahkeme sorununun yeni hükümetin ilk oturumunda çözüme kavuşturulacağını ifade ederken Hariri ve müttefiklerini temsil eden 14 Mart İttifakı şimdiden muhalefet köşesinde hazırlıklarına başladı.

Saad Hariri'ye yakın kaynaklar, Mikati'nin Hariri'ye rağmen adaylığını koymasının, Suudi Arabistan'ın örtülü desteğine yada kralın Amerika'da olmasından ötürü ülkede yaşanan lider boşluğunun etkisi olduğunu savunuyor. Aynı kaynaklar, Hariri ve müttefiklerinin hükümete katılmak yerine muhalefette kalmayı tercih edeceğini belirtti.

Hariri'nin Partisi Müstakbel, Sünni olmasına rağmen Mikati'ye, "Hizbullah'ın adayı" olarak yaklaşacaklarını, 14 Mart İttifakı'nın başbakan adayının Saad Hariri olduğunu açıkladı.

14 Mart İttifakı, 8 Mart İttifakı'nın darbesiyle Mikati'nin başbakan yapılmasının hedefinin, Lübnan'ı Suriye-İran eksenine çekme hedefi olduğunu, yeni başbakanın Şam ve Tahran'dan gelen emirleri uygulacağını savunuyor.

Yine 14 Mart, yeni hükümetin çalışma programında yer alan Lübnan ile Uluslararası Mahkeme arasında imzalanan protokollerin iptalinin, adaletin gerçekleşmesini engeleyeceğini belirterek "Bütün bunlar, Gazze'de olduğu gibi İran ve Suriye'nin desteğiyle Hizbullah tarafından uygulanan planlanmış bir darbe girişimidir. Bu durum, Lübnan'la Uluslararası toplumu karşı karşıya getirecek ve gelecek dönem için tehlikeli yansımaları olacak" dedi.






isra haber