Ahmet Taşgetiren
Mehmet Şimşek’e ne gerek var?
Biraz garip bir soru sorduğumun farkındayım. Pişmiş aşa soğuk su kattığımın ya da…
Ekonomi sıkıntıda ve herkes Mehmet Şimşek’in ekonominin dümenine geçmesini umut olarak görüyor.
Umut, Cumhurbaşkanı’nın oralardan kaynaklandığı için önemli. Herkes “Cumhurbaşkanı da istiyorsa Mehmet Şimşek iş yapar demek ki” gibi bakıyor olaya ve “Cumhurbaşkanı bu defa istiyor”a geliyor.
Başlıktaki soruyu şunun için sordum, anlatayım:
Mehmet Şimşek Türkiye’nin tanıdığı bir isim. Ya da tanımadığı bir isim değil. Elinde kendisinden başkasının bilmediği ya da kimseye en küçük işaretini vermediği sihirli bir formül yok. Bütün ekonomi çevreleri, gelince uygulayacağı ekonomik kararları üç aşağı beş yukarı biliyor.
Eğer Mehmet Şimşek, uluslararası camiaya güven verecek ve kredi muslukları açılacaksa, onlar da, maceraya kredi açmayacaklarına göre, uygulanacak kararları üç aşağı – beş yukarı biliyor olmalılar.
İlginçtir, hani şu bildiğimiz belalı yapı Uluslararası Para Fonu (IMF) var ya, o da finans dünyasına “Bu ülkeye kredi açılabilir” anonsu yapmak için, belli disiplinleri şart koşar.
Mehmet Şimşek’in misyonu, eğer ona alan açıldıysa, bir anlamda IMF’nin kriterlerinin “Yerli bir aktör”le ifasından ibaret olacaktır.
Bunu eleştirmek için söylemiyorum. Belli disiplinler gerekiyorsa onun yerli bir ekonomist tarafından ifa edilmesi, IMF disiplinine tercih edilebilir.
De…
“Mehmet Şimşek’e ne gerek var?” sorusu da burada devreye giriyor.
Sorunun devamı şöyle olmalı:
Mehmet Şimşek’in getireceği ekonomi disiplini her alanı belirlediğini bildiğimiz sayın Cumhurbaşkanı tarafından paylaşılıyorsa, neden dün uygulanmadı ki, gibi bir soru anlamsız mı?
Mehmet Şimşek bir ara ekonomiyi yönetiyordu. Niye onu götürüp de Berat Albayrak getirildi ki?
Yine soralım:
-Berat Albayrak başarılı bulunsaydı, yerine Lütfi Elvan – Naci Ağbal kadrosu getirilir miydi? Bu ikilinin Mehmet Şimşek’ten farkı neydi ki?
Ben sorduğumda bazılarımız “Kafamızı karıştırma” diye sesleniyor, duyar gibiyim. Ama sormazsak olmaz:
-Lütfi Elvan – Naci Ağbal neden görevden alındılar ki? Nurettin Nebati’nin ülkenin hangi ekonomik problemini çözeceği ümit edildi ki? “Heterodoks hikâye” neyin nesiydi ki?
Şimdi Mehmet Şimşek Ortodoks model mi uygulayacak Heterodoks model mi, bunlardan hangisinin ülke için daha uygun model olduğuna kim karar verecek ki?
Yani diyorum ki, sayın Cumhurbaşkanı, “Ekonomi yönetimi” konusunda dünyada hemen hemen tek lider olarak kendisini ortaya koyduğuna göre, geçmişi bırakalım, şu anda gelinen noktada “Mehmet Şimşek modeli”nin en doğru olduğuna inanıldıysa, bu modeli Mehmet Şimşek uygulasa ne, bizzat sayın Cumhurbaşkanı uygulasa ne?
Yoksa Mehmet Şimşek, uluslararası finans dünyası için Türkiye’deki herkesten daha fazla güven veren bir kişilik olmanın kredibilitesi yüzünden mi tercih ediliyor?
Bu da sıkıntılı bir durum. Ya Mehmet Şimşek’in getireceği yöntemler, uluslararası finans dünyasının işine geliyor da Türkiye’nin işine gelmiyorsa…
Doğrusu bu ihtimali ciddiye almıyorum, ama sorulabilir olmasını da yadırgamıyorum.
Mehmet Şimşek’in iş başına getirilmesini önemsiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın onu yetkilendirmesini, yetki paylaşımı açısından doğru buluyorum. Dilerim yeniden “Laf dinlemiyorlar” gerilimi yaşanmaz diyorum.
Mehmet Şimşek, kovalanır gibi gitmişti geçmişte. Kürsülerden dışlanmıştı. Maalesef böyle oluyor bu işler…
Sayın Cumhurbaşkanı gerçekten inandıysa ekonomide işlerin iyi gitmediğine, uygulanan mevcut ekonomi modelinin ciddi restorasyona ihtiyaç duyduğuna, bence, uluslararası finans dünyası kendisine de güvenebilir.
Böyle değil de, en belirleyici kararların yine en tepeden verileceği, Mehmet Şimşek’in de uluslararası camia için, “güven aparatı” haline dönüştürüleceği bir durum algılanırsa, Mehmet Şimşek de o güveni veremez.
Bence süreci yönetmek de ekonomi için getirilecek kişinin temsiliyeti kadar önemli hale gelmiş bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Şimşek’le ilgili söyleyeceği her şey kayda geçecektir.