Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Metinler tamam şimdi sıra heyecanda

6’lı Masa şu ana kadar metin hazırlamakta oldukça iyi performans sergiledi. Mutfak fena çalışmıyor. 6 partinin hukukçuları, ekonomistleri düzenli toplanıyor, kafa kafaya veriyor, ortaya iyi metinler çıkarıyor. Dün kamuoyu ile paylaşılan “Anayasa değişiklik paketi” de böyle bir mutfak çalışması ile ortaya çıktı. Paketin “Şimdi Demokrasi Zamanı” ifadesine denk düşen bir muhteva taşıdığı açık. “İnsan onuru”nu ilke edinen, önceleyen, devlete insan onurunu koruma görevi veren ve tüm sistemi adaleti, hukuk önceleyerek yeniden tanzim eden bir anayasa metni ile karşı karşıyayız.

Demek ki siyaset mutfakla sınırlı kalsa 6’lı Masa huzur içinde çalışmasını sürdürecek.

Ancak siyasetin o olmadığını Masa’yı paylaşanlar dahil herkes çok iyi biliyor. İktidar olacaksınız, projelerinizi hayata geçireceksiniz ve ülkeyi içinde kıvrandığı sıkıntılardan kurtaracaksınız.

Bunun için de halkın oyu lâzım. Halkın sizinle aynı heyecanı paylaşır hale gelmesi, size inanması, umut bağlaması, sizi desteklemesi lazım.

Orada durum ne?

Orada size yönelik heyecan mı etkili yoksa, iktidara, iktidarın sembol kişiliği Erdoğan’a tepki mi?

Siyasetin şu andaki ana dinamiği muhalefete yönelik umutta mı odaklaşıyor, Erdoğan’a yönelik sevgi ve (hadi nefret demeyeyim) tepkide mi?

Bunu bence 6’lı Masa da biliyor ki, siyaset henüz Erdoğan odaklı olmaktan çıkmadı. Belki böyledir, siyaset birisine tepki ötekine sevgi ekseninde geliştirilmek istenir. İktidar da Erdoğan sevgisini, mesela Kılıçdaroğlu’na, mesela HDP’ye, mesela iç – dış düşmanlara yönelik öfke, aşağılama ile birlikte yürütmeye çalışıyor.

6’lı Masa’ya katılan her parti kendi çapında bir heyecan dalgası üretmeye çalışıyor. Ama bunun iktidar yürüyüşü için yeterli olmadığını herkes biliyor. Zaten onun için birlikteler. Birlikte “voltran oluşturma”ya çalışıyorlar. Sistem de bunu zorunlu kılıyor.

Denecek ki karşı tarafta da böyle bir birliktelik var. Yani Ak Parti, MHP ve Büyük Birlik arasında. Ama oradaki iki parti, özellikle MHP, Bahçeli planında meydan meydan yoğun bir Erdoğan desteği veriyor.

6’lı Yapı’ya gelince durum böyle mi? Mesela ortak bir iktidar heyecanı var mı partilerin bünyesinde?

6’lı Masa’nın şu Anayasayı takdim buluşmasına gelirken yaşadığına bakıldığında ortak heyecandan değil, kimi gerilimlerden söz etmek gerekiyor.

Sıkıntı beklendiği gibi, tahmin edileceği gibi “Ortak Aday”ın belirlenmesinde odaklaşıyor.

Liderler nedense bu konuda rahat görünüyor. “Hele seçim takvimi belli olsun, şıppadanak ortak aday belirlenir” deniyor. Sanki hazır da, sanki liderler arasında belirlendi de, sadece ilan edilmesi kaldı. Biraz ısrar ettiğinizde, ya da partilerin bünyesinden gelen çıkışlara bakıldığında orada da belirlenmemiş olduğunu görüyorsunuz, o zaman şıppadanak nasıl belirlenecek?

Bu konudaki gerilimi, İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu’nun “Kılıçdaroğlu’nun seçilme ihtimali”ne ilişkin çıkışı tetiklemiş gibi duruyor ama, bu çıkış zaten var olan sorunun sadece gün yüzüne çıkması ile bağlantılı. Kaldı ki, daha önce de “Seçilecek aday – 6’lı Masa noter değildir” söylemleri ile aday konusundaki rezervler ortaya konmuş durumdaydı.

Ak Parti’nin İstanbul – Stad toplantısı, oradaki seçim kurgusunun “Erdoğan tutkusu” üzerine bina edildiğini ortaya koydu. Böyle olacağı da belliydi. Orada problemler unutturulacaksa “Çözerse Reis çözer” mottosuyla sağlanacağını tahmin etmek zor değil.

Erdoğan’ın karşısına çıkacak bir Cumhurbaşkanı adayı. Bunun niteliklerini belirledi mi 6’lı Masa? İsimden önce nitelikler?

Erdoğan, yarışı “liderlik” boyutunda oluşturuyor öncelikle.

Muhalefet liderliğe cevap verecek bir hamle mi yapacak yoksa Erdoğan’ın liderlik meydan okumasına karşı 6’lı Masa’yı mı meydana sürecek? Halk ne tür bir liderlik ister?

Erdoğan’ı dengeleyecek bir liderlik ise bu kim olacak?

Ağıralioğlu’nun Kılıçdaroğlu ile ilgili sorusu, CHP’liler’in onun üzerinde yoğunlaşması, Kılıçdaroğlu’nun da öne geçici görünümler sergilemesi yüzündendir.

6’lı Masa’da “Ortak aday” işi “Ortada kalmış” gibi durduğu için farklı odaklar “Atı alan Üsküdar’ı geçti” psikolojisine yönelebiliyor.

Kim demişti bilmiyorum, “Ortak aday belirlenirse yıpranır deniliyor ama şu anda belirlenmemiş olması sebebiyle yıpranmış durumda” değerlendirmesi haklılık kazanmış durumda.

6 liderin ortak adayla birlikte halkın huzuruna çıkması farklı bir heyecan oluşturur mu?

Bu, bir anlamda “Erdoğan’ın tek adam yönetimi” ile, “Ortak akıl ile yönetim” arasında bir tercihi de halkın önüne koymuş olacak. Burada sorun, bir, 6’lı yapının ortak aklı hangi ölçüde temsil ediyor olduğunda, diğeri de halkın – seçmenin “Tekli liderliğe” mi, “kollektif aklı temsil eden liderliğe” mi önem verdiğinde toplanıyor.

Burada da 6’lı Yapı’nın bir “Aday” ile birlikte “Ortak akıl” olayını toplum önüne en net biçimde koyabilmesi öncelikli sınav niteliği taşıyor.

Bu yazı toplam 495 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar