MHP'den Hükumete Çağrı: İlişkileri Askıya Alın

MHP'den Hükumete Çağrı: İlişkileri Askıya Alın

MHP lideri Devlet Bahçeli, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması kararıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya'da belediye başkanları ile bir araya geldi. Bahçeli, burada yaptığı konuşmada 2019 yerel seçimlerinin ilk hedef olduğunu belirterek isim vermeden İYİ Parti'ye giden partililer için de mesaj verdi. ABD'de Reza Zarrab'ın (Rıza Sarraf) 'tanık' olduğu Hakan Atilla davasına ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, İran ile ticaret yapmanın bir sakıncası olmadığını, buna Türkiye'nin karar vereceğini kaydetti. MHP lideri, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararı ile ilgili olarak da "Türkiye, Kudüs kararı geri çekilesiye kadar İsrail ile diplomatik temsilcilik seviyesini en düşük noktaya indirmeli hatta geçici olarak kapatmalıdır" önerisinde bulundu. Bahçeli'nin açıklamaları:

"İLK HEDEF MART 2019 SEÇİMLERİ"

2019 çetin geçecek. Sanki yarın seçim varmış gibi hazırlıklı olmak ertelenemez bir ihtiyaçtır. 2019 martına kapıdan bakmak, kazma kürek yakmak istemiyoruz. 'Bu hedefe yürekten bağlıyım' diyen kim varsa birlikteliğimiz bakidir.

1 Kasım'dan sonra partimiz boyunduruk altına alınmak istendi. Paradigma değişimi adı altında tasfiyemiz beklendi. Okey salonlarından, tarla kongrelerine kadar yaşanmadık rezalet kalmadı. Karanlık bir operasyonun tüm sonuçları üç aşağı beş yukarı yaşandı. Yorulup ayrılanların, yılıp kaçanların hain propagandalarına aldananlar da hepinizin bildiği durumlar arasında yer aldı. Tertemiz duygular içinde olanlara diyeceğim yoktur. Hatasını fark edenlere söyleyeceğim yoktur.

"YÜREKLERİ YEMEMİŞ OLABİLİR"

Kendisini davadan büyük görenlere elbette tahammülümüz hiç olmadı, olmayacak. Vefa bunlar için sadece bir semtin adıdır. Gidene 'Niye gidiyorsun' gelene 'Niye geliyorsun' demek bizim vakar çizgimizde olmayan bir şeydir. Partimizden seçilip de nefislerine yenilip, emaneti çiğnemiş belediye başkanlarımız olmuştur. Bunlarla yolumuz elbette ayrılmıştır. Yürekleri yememiş olabilir, yiğitlikleri sanal olabilir. Kalanlar davanın onurunu, gidenler ise pişmanlığın yarasını derinlere kadar hissedecektir.

"YARGILANACAĞI YER TÜRKİYE'DİR"

(Reza Zarrab'ın 'tanık' olduğu ABD'deki dava) Bu rüşvetçi casusun itiraflarıyla Türkiye'ye hüküm vermek, Türkiye'nin kaybedeceğini sanmak mümkün olmadığı gibi gayri ahlaki bir alçalma halidir. Ortada bir rüşvet çarkı varsa, suç varsa, ticaret kılıfıyla millete para dağıtıldıysa bunun yargılamasının yapılacağı yer Türkiye Cumhuriyeti'dir. İran ile ticaret yapmanın sakıncası yoktur. Bu ülkeye ambargonun delineceğini kimseye sormaya gerek yoktur. Kimden ne alacağımızı, kime ne satacağımızı egemen bir devlet olarak kendimiz belirler, kendimiz tayin ederiz. ABD'nin keyfine bakarak siyasi ekonomik çıkarlarımızdan vazgeçemeyiz.

ABD'de kurulan mahkemenin meşruluğundan kim hangi hakla bahsececektir? Bir hakimin ağzından çıkacak lafla, şerefsiz bir adamın kokmuş ifadeleri ile 80 milyon töhmet altında bırakılamayacaktır.

"İSRAİL İLE İLİŞKİLER ASKIYA ALINMALI"

ABD'nin (Kudüs) bu ısrar ve inadını çok kararlı bir şekilde kınadığımızı herkes bilmelidir. İstanbul'daki İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı tarihi önemdedir. 57 İslam ülkesi arasındaki ilişkiler güçlenmelidir. Gereken tavır ABD ve İsrail'e karşı gösterilmelidir. Filistin, başkenti Doğu Kudüs, bağımsız ve egemen devlet yapısıyla tanınmalı, ilanı yapılmalıdır. Türkiye, Kudüs kararı geri çekilesiye kadar İsrail ile diplomatik temsilcilik seviyesini en düşük noktaya indirmeli hatta geçici olarak kapatmalıdır. İslam ülkeleri İsrail ile ilişkilerini gözden geçirmeli, diyaloglar zorunlu haller dışında askıya alınmalıdır. BM kalıcı yaptırımları alacak iradeyi sergilemelidir.