Hükümetin gündem değiştirmek adına Türk milletinin başına bela olacak yeni problemler açtığını öne süren Durmuş, "Üzülerek ifade ediyorum, koltuğa yapışmış olan bu iktidar koltuğu bırakmama adına Türkiye'yi savaşa dahi sürükleyebilecek çeşitli problemler yaratabilir. Biliyorsunuz savaş ortamı Türk milletinin milli birlik ruhuyla hareket ettiği bir ortamdır. Bugün halkın desteğini kaybetmiş olan AKP, Türkiye'yi böyle bir ortamda milli birlik yaklaşımı içinde karşıt tavırları izale etmeye çalışabilir. Ve bu gerginlik ortamında işsizliğin yüzde 14'lere çıktığı bir ortamda 250 bin kişiyi askere aldığı zaman işsizlik birdenbire yüzde 14'ten yüzde 10'a düşüverir rakamsal olarak. Halbuki Türkiye'nin ne savaşa ihtiyacı var, ne kavgaya ihtiyacı var. Türkiye'nin ve Türk milletinin huzura ihtiyacı var, aşa ihtiyacı var, işe ihtiyacı var." dedi.

Türkiye'nin bütçesinden 54 milyar doların, satılmış olan kurumların kar payı olarak dışarıya transfer edildiğini iddia eden Durmuş, "Bugün o kar eden tesislerimiz satılmamış olsaydı, 54 milyar dolar Türkiye'nin sanayicisini ihya ederdi. Ben domuz gribi ile ilgili bazı açıklamalar yapmıştım. Halk Bankası'nda 500 milyonluk akreditif açılmış aşı için. 500 milyon lirayı Denizli'nin tekstilcisine verseydiniz en az 100 tanesini kurtarırdınız ve tekstil kendini toparlardı.'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ı Amerika'nın Irak işgalinin alkışçısı ve lojistik destekçisi olmakla suçlayan Durmuş, "Amerikan askerlerinin duacısı oldu. O zaman askerimizin başına çuval geçirilirken 48 saat kaybolan Başbakan, birdenbire Arap milliyetçisi oluverdi. Cazip açıklamalar yapıyor." ifadelerini kullandı.

Mavi Marmara ve yardım götüren gemilere saldırıyı Türk milletine karşı yapılmış bir saldırı olarak değerlendiren Durmuş, "İsrail'i kınıyoruz. İsrail zaten devlet adamından yoksun teröristlerin yönettiği bir ülkedir. Ama üzülerek söyleyeyim orada savunmasız insanları savunmasız bırakan Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanıdır. Bu takvimi biliyorlar. Genelkurmay Başkanlığımızı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızı bilgilendirmiyorlar. Kendileri Şili'ye, Brezilya'ya gidiyorlar. Sonra zaman geçirecek buradaki olayları görmemek için, Arjantin kabul etmiyor. Şili'ye sığınıyor. Cumhurbaşkanı Kazakistan'da, Dışişleri Bakanı dışarıda tesadüf ya Genelkurmay Başkanı Mısır'da. Sayın Başbakan neyin yakınmasını yapıyor. Gemilere iki tane hücumbotu verebilir miydiniz? Evet. Hiçbir şey yapamadınız, Mavi Marmara imdat istediğinde 2 tane F-16'yı havalandırıp geminin üzerinde uçursaydınız orada helikopter filan kalır mıydı? Siz kararlılığınızı ortaya koymuyorsunuz. Sizin siyasetiniz mağduriyet ve ağlama siyasetidir. Birileri sizi mağdur edecek siz de oturup ağlayacaksınız.'' şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkanı'nın değişmesi ve seçim sonrası koalisyon senaryolarının sorulması üzerine Durmuş şunları kaydetti: "Çeşitli senaryolar konuşuluyor. AKP - Kılıçdaroğlu işbirliği koalisyonu da çıkabilir. Biz koalisyon talebi içerisinde değiliz. Biz tek başına istiyoruz. Konuşmak erken, zaman ne gösterecek hep birlikte göreceğiz. AKP'liler soruyorlar 'niye destek vermiyorsunuz' diye, bizi beraber altına imza koyduğumuz işlerde yarı yolda bıraktılar. Doğrularına hep destek veririz. İktidar kim olursa olsun, memleketimiz, milletimiz için hayırlı olan her işe biz destek veririz çünkü MHP uzlaşmacı, yapıcı politikalar izliyor. Siz CHP'yle koalisyon olacakmısız? diye soruluyor, CHP bu memleketin demokratik kurallar içinde kurulmuş bir siyasi partisidir. Türkiye şartlarında AKP, CHP koalisyonu da oluşabilir öbür şartlar da oluşabilir. Biz koalisyon olmayız gibi bir iddianın içinde hiç olmadık."