Cami minaresinin İsviçre'de referandum konusu yapıldığını duyduğum zaman da hiç şaşırmadım. İsviçrelilerin yüzde 57'sinin minareye hayır dediğini duyduğum zaman da hiç şaşırmadım.

AB Dönem Başkanı ve İsveç Göçmen Bakanı Tobias Billstrom, "Bence bu tür konuları referanduma götürmek biraz garip. İsveç'te biz bu tür konuları şehir planlaması kapsamında ele alıyoruz. Yapıların ne kadar yüksek olabileceğine ve inşa edilip edilemeyeceğine bizde şehir planlamacıları karar veriyor. Dini özgürlükler nedeniyle İsveç'te böyle bir referandumun düzenlenmesi çok zor" demiş. Avusturya İçişleri Bakanı Maria Fekter de "Avusturya'da din özgürlüğü var ve minarelerle ilgili kararlar şehir planına uygunluğa göre alınıyor" diyerek, Billstrom'a katılmış. Sağ olsunlar. Fakat, vatandaşlık müracaatında bulunan başörtülü bir hanımın talebinin "yetersiz entegrasyon temayülü" gerekçesiyle reddedildiği ve bunun çoğulcu demokrasiye, inanç özgürlüğüne, çokkültürlülüğe vs, vs, vs, aykırı bulunmadığı İsviçre'de böyle şeylerin olmasını normal karşılamak lazım.

Anormal olan, İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf'un konuyla ilgili açıklamasıdır. Şöyle demiş Widmer-Schlumpf: "Bu referandumun Müslümanlara değil, köktencilere karşı olduğunun altını çizmeliyiz. Minare yasağı bir sinyal gönderiyor, fakat Müslümanlara değil."

- Pardon, hanımefendi; Müslümanlar minare yasağını üzerlerine alınmasınlar diyorsunuz, doğru mu anladım?

- Doğru anladınız.

- Siz iyi misiniz? Kafanız yerinde mi?

- Teessüf ederim. Kafam tabii ki yerinde.

- Öyleyse Müslümanlarla kafa buluyorsunuz.

- Ne münasebet? Ben Müslümanlara saygımızı ifade ediyorum, derdimizin genel olarak Müslümanlarla değil sadece kökten dincilerle olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Siz de takdir edersiniz ki kökten dinciler bütün Müslümanları temsil etmiyor.

- Kökten dinciler derken tam olarak kimleri kastediyorsunuz, bu tanım kimleri kapsayıp kimleri dışarıda bırakıyor, bilmiyorum. Bu bir yana" Siz de takdir edersiniz ki minare bütün Müslümanların sembolüdür, dolayısıyla minare yasağı bütün Müslümanlara gönderilmiş bir mesajdır; "Bu devletin, bu toplumun sizin sembollerinize tahammülü yok. Aslında size tahammülü yok" mesajı.

- Abartıyorsunuz.

- Asıl siz çizmeyi aşıyorsunuz! Meramınızı dürüstçe anlatsanız "Haçlı zihniyetini aşamamıştır, yakışır" deyip geçeriz, ama böyle saçma sapan bir beyanatla aptal yerine konulmayı kabul etmemiz mümkün değil.

- Rica ederim, sizi aptal yerine filan koymuyorum.

- O zaman durumunuz vahim. "Minare yasağı bir sinyal gönderiyor, fakat Müslümanlara değil" cümlesini kurarken bizim zekâmızı aşağıladığınızı düşünmüyorsanız, zekânızda bir sorun var demektir. Bu nasıl bir muhakeme? Bu nasıl bir mantık? Bu nasıl bir hukuk anlayışı? Bu kafayla nasıl adalet bakanı oldunuz siz? İsviçre devleti gazete ilanıyla adalet bakanı arasaydı herhalde sizden daha iyisini bulurdu. Yok yok, bu çok iyimser bir yaklaşım oldu şimdi. Şöyle demek lazım: Tam da İsviçre'ye layık bir adalet bakanısınız.

Yüzde 43'ü tenzih ederim.