Muhammed Bedi'nin Son Mesajı

Muhammed Bedi'nin Son Mesajı

Müslüman Kardeşler Genel Mürşidi Muhammed Bedii'nin cunta rejim güçleri tarafından tutuklanmadan önceki son mesajını sunuyoruz.

Bismillahirrahmanirrahim

Allah Azze ve Celle bu ümmeti semavi dinlerin son risaletini taşımakla, bütün insanlık için güzel ahlakı tamamlamakla ve bütün peygamberlerin önderi son peygamber Muhammed Mustafa (s.a.v)'nın eşsiz örneğiyle şereflendirmiştir.

Rabbimiz bize bu görevi bahşetmiştir. Sevgili peygamberimiz Muhammed Mustafa'nın risaletiyle bunu teyit etmiş ve onun vasıtasıyla bize ve bütün insanlara ne hayırlı ise onu emretmiş ve yine bizim için ve bütün insanlık için ne zararlı ise ona karşı bizi uyarmıştır. Bu konuyla ilgili ayetler çok açıktır: "Siz insanlar için seçilmiş en hayırlı ümmetsiniz" Ayetin devamı olan "İyiliği emreder, kötülükten men edersiniz" vurgusu ise bize bu ümmetin en önemli vasfını kazandırmış ve yine bu ayetle bizi daha önceki ümmetlerden ayırmıştır. Rabbimiz bizden önceki ümmetleri bu görevi yerine getirmedikleri için lanetlemiş ve rahmetinden men etmiştir. Bunun nedenini Kur'an şu şekilde söyler: "İşledikleri herhangi bir kötülükten birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapmakta oldukları ne kötüydü "

Kuşkusuz bu görevi yerine getirebilmenin bazı bedelleri vardır. Yalanlamaya, saldırıya, iftiraya, işkenceye, tutuklanmaya, hapse ve ölüme maruz kalacağız. "Ey oğul namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten alıkoy, başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdir" Böylece Allah bizim içimizden cihad edenleri, sabredenleri, münafıkları ve mürtedleri ayırt edecek: "Mallarınızla ve canlarınızla mutlaka sınanacaksınız. Ve doğrusu, hem sizden önce vahiy verilenlerden hem de Allah'tan başka varlıklara ilahlık yakıştıranlardan birçok incitici söz işiteceksiniz. Ama eğer zorluklara sabırla katlanır ve O'na karşı sorumluluğunuzun bilincinde olursanız; bilin ki bu, azimle sarılınacak bir iştir" "Ve hepinizi mutlaka sınayacağız ki (bizim yolumuzda) üstün gayret gösterenleri ve sıkıntılara göğüs gerenleri (diğerlerinden) ayırabilelim; çünkü biz, bütün iddialarınızı(n doğruluğunu) deneyeceğiz." " Muhakkak ki, ölüm tehlikesiyle ve açlıkla, dünya malının, canın ve (alın teri) ürünlerinin kaybı ile sizi sınayacağız. Ama zorluklara karşı sabredenlere iyi haberler müjdele. Ki, onların başına bir musibet gelince, "Doğrusu biz Allah'a aidiz ve muhakkak O'na döneceğiz!" derler. İşte Rablerinin nimetleri ve lütfu onlar içindir ve doğru yol üzerinde olanlar işte onlardır!" İmtihanın en şiddetlisi şehitler için olacaktır. Mücrim katiller onları sadece rabbimiz Allah dedikleri için, zalimlere karşı geldikleri için ve onlara hakkı söyleyip, iyiliği emredip kötülüğü nehy ettikleri için öldürüyorlar. Veya zalim hükümdara karşı geldikleri ve için öldürülüyorlar. Burada kim terörist, kim mücrim, kim şehit? "Sizin neyiniz var? (Haklı ile haksız arasındaki) yargınızı neye dayandırıyorsunuz?"

Mısır'da ki hak, özgürlük ve onur mücadelesi şehitlerinin ailelerini kutluyorum. Onlar, Allah'ın takdir ettiği kadere rıza gösterdikleri için 'hamd' cennetleriyle mükafatlandırılacaklar. Çünkü "Allah, Meleklerine sorar:Mümin kulumun oğlunun canını aldınız mı? Evet. Peki o ne dedi? Elhamdulillah inna lillahi ve inna ileyhi raciun dedi. Cennete ona bir köşk verin ve hamd köşkü olarak isimlendirilsin.

Allah'ım! Onları kıyamet günü alınlarında "Allah'ın rahmetinden uzaktırlar" ibaresiyle kahret. Ve yine senden istiyoruz ki bu direnişi ümmetin özgürlüğü için vesile kıl. Allaha kulluktan başka tüm kulluklardan kurtulmalarını sağla. Meşru haklarını, seçilmiş liderlerini ve referandumda en yüksek oy alınarak onaylanmış anayasalarını tekrar elde etmelerini diliyoruz senden.

Hüküm ve karar sahibi ancak Mısır halkınındır. Özgürlükleri, hakları ve onurları için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan, Siyonistlerin ve zalimlerin karşısında dimdik duran Müslüman Kardeşler ve Mısır'ın diğer samimi gurupları ve mazlumlar terörizm nedir bilmezler, kötülüğe ancak iyilikle karşılık verirler.

Askeri mahkemelerde bizi idam sehpalarında sallandıranlara, hakkımızda on beş bin sene hapis cezası hükmü verenlere, hapishanelerde işkence altında insanları öldürenlere, barışçıl eylem ve gösterilerde insanların üzerine ateş açanlara, gözaltına alanlara, satırlarla insanlara saldıranlara ne yaptığımıza tüm ümmet şahittir.

Seçimlere kimin hile karıştırdığına, halk iradesini hiçe sayarak kanunu ve anayasayı kimin ayakları altına alıp çiğnediğine de şahittir. Lakin Allah'ın vadi çok yakında gerçekleşecektir. Hak olan Allah'tır ve hakkın silahının gücü sizin tanklarınızın, tüfeklerinizin, bombalarınızın ve kurşunlarınızın gücünden çok çok üstündür. "Hayır! Biz hakkı batılın üzerine musallat ederiz böylece onu mahveder, artık o batıl zail olur size de yazıklar olsun isnat ettiğiniz vasıflardan dolayı"

Ey dünyanın bütün özgür halkları, devletleri ve müesseseleri! Sizlerden isteğimiz bütün dünya halkları için güçlü bir şekilde hakkın, adaletin, özgürlüğün ve insan haklarının yanında yer almanız. Kim de zulmün, ölümün, kan dökmenin, masum insanları yakmanın yanında saf tutarsa, onlara da diyorum ki: Kim olursanız olun zulmün yanında yer aldığınız için çok yakında Allah'ın izniyle pişman olacaksınız. Muhakkak ki Allah hakkın yardımcısıdır ve şöyle buyurmuştur: "Pek yakında onlar mutlaka pişman olacaklar" "Yakında haddini aşan ve yalan söyleyenin kim olduğunu hepsi bilecektir"

Her kim; azim, sabır ve kahramanlık görmek istiyorsa Filistin halkına baksın! Çünkü, Siyonistlerin meşruiyet ve uluslararası hukuku gözetmeksizin fütursuzca kullandıkları tüm teknolojik silahlar, onların mücadele azmini kıramadı ve aksine mücadelelerine daha da sarılmalarını sağladı. Filistin halkı kan dökücülere karşı durmuş ve haklarını savunmuştur. Bu nedenden dolayı Allah'ın Resulü onları yardım ile müjdelemiş ve hiçbir unsurun onlara zarar vermeyeceğini söylemiştir: "Allah, kendisine yardım edene elbette yardım edecektir, Kuşkusuz Allah güç ve kudret sahibidir" Bizler kararlı bir milletiz! Rabbimiz takdir edip dilerse ve bizler Ramazan sonrası Şevval aynın ilk Pazartesi ve Perşembe gününe de şahit olacağız. Çünkü kâinatın bir rabbi vardır ve her şey onun kudreti dâhilindedir. "Rabbine tapın, ona tevekkül et, çünkü senin Rabbin yaptıklarınızdan haberdardır. Hakkın kendisini koruyan bir rabbi vardır ve batılın ise hakikati pişmanlık ve utançtır, dolayısıyla sahibini dünya ve ahirette hüsrana götürür.

"Bu ne zaman olacak?" diye sorarlar(sa), (onlara) de ki: "Belki, çok yakında!"

"İşte, Allah edip eylediği işlerde böyle galiptir; ne var ki, insanların çoğu bunu bilmez."

VELFECR