Ahmet Taşgetiren
Muş: 6 ay kar altında diri bir şehir
İstiklal Marşı"nın kabulünün 91"inci yıl dönümünde, Mehmet Akif"i anma vesilesiyle eğitim tartışmalarıyla oldukça güncel nitelik kazanan "Akif"te Asım"ın Nesli Ufku" üzerine konuştum. Öğrencilerin ve halkın katıldığı dolu dolu bir salonda, bence güzel bir toplantı oldu. Alparslan Üniversitesi, 2008"de kurulmuş. Kurucu rektör Prof. Dr. Nihat İnanç, halen görevde. Kendisi Vanlı ama Muş"a adanmış genç bir isim. Şu an üniversitenin farklı birimleri şehir içindeki binalarda hizmet veriyor. Ancak, şehre 10 kilometre uzaklıkta yeni bir kampüs inşa ediliyor, yakın zamanda taşınacak hale gelecek. Üniversitenin şu an 5 bin civarında öğrencisi var, önümüzdeki yıl 8 bin olması bekleniyor. Hedef 20 binlere ulaşmak.
Burada farklı bir damar atıyor
Rektör Bey"in verdiği bilgiye göre, Alparslan Üniversitesi, tercih edilen bir eğitim kurumu. Öğrencilerin dörtte biri Muş"tan, geriye kalanı diğer şehirlerden. İzmir"den bile öğrencisi var. Diyor ki Rektör Bey: Öğrencilerimiz, ilk beş tercihleri içinde gelmişler üniversitemize...
Bu, burada farklı bir damar attığının ve bunun öğrenci camiası tarafından algılandığının işareti... Kampüste bir yandan altyapı, bir yandan eğitim birimleri, yurt, lojman vs gibi sosyal alanlar inşa edilirken, bir de cami projesi var. Rektör İnanç, kampüs ve çevresinde 25 binlik bir nüfus oluşumunun beklendiğini ifade ediyor. Bu durumda, üniversite dışına da hitap edecek bir büyük cami projesine de öncülük etmeye çalıştıklarını söyledi.
Yandaki fotoğraf, o cami için hazırlanmış projenin görüntüsü. Öncelikle ifade edeyim ki, Selçuklu izleri taşıyan, sosyal misyonları da içeren muhteşem bir proje. Diyanet"le birlikte yapılması öngörülüyor, öğrendiğime göre Diyanet de ilgileniyor. Hemen belirteyim, Diyanet"ten daha çok ilgi bekleniyor. Daha çok, daha çok... Ben, bu "daha çok"a bütün kalbimle katıldığımı, başta bölgenin problemleri konusunda hassas olan Sayın Başkan olmak üzere tüm Diyanet camiasına bildirmek isterim. Şunu söyleyeyim: Muş"ta, gerçekten cami sorunu var. Aşağı yukarı kasımdan bu yana karlar altında olan şehirde güçlükle dolaştık, Ulu Camii"ye vs"ye gittik. Mesela buranın tarihi camilerine vakıflar sanki hiç uğramamış. Ulu Camii 979 tarihli. Ama mahzun. Dedim, "Bunu Başbakan görse içi yanar!" Bizatihi kendisiyle, çevresiyle bir dost eli bekliyor. Cami sıkıntısı dedim, ibadet yeri var elbet, ama genelde apartmanların, altında... Mesela biz bir öğle namazını bir AVM"nin mescidinde kıldık. Bu durumda, kampüs çevresinde yapılacak bir büyük cami, gerçekten Muş"ta tarihi bir icraat olacak.
60 kadar medrese var
Muş Üniversitesi 5-7 Ekim tarihinde ayrıca "Medrese Geleneği ve Modernleşme Sürecinde Medreseler" başlığı altında uluslararası bir sempozyum düzenliyor. Tebliğlerin Türkçe, Kürtçe, Arapça, İngilizce olarak sunulabileceği belirtiliyor. Daha şimdiden 100 kadar tebliğ özeti gelmiş. İlahiyat Dekanı değerli dostum Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat"ın verdiği bilgiye göre şu an Muş"ta büyüklü küçüklü 60 kadar medrese varmış. Ayrıca çok köklü bir geleneğe sahip olan Nurşin Medreseleri orada. Medrese oralarda bir vakıa. Devletin bu kadim eğitim müesseselerini görmesi, artılarını eksilerini değerlendirmesi ve memleket için pozitif bir imkâna dönüştürmesi son derece hayati. Alparslan Üniversitesi bünyesinde ayrıca Kürtçe öğretilen bir bölüm var. Böyle bir bölüm Artuklu"da, Tunceli"de de bulunuyor.
Kürtçe seçmeli ders olmalı
Bunlar önemli. Muş"a giderken Atatürk Havalimanı"nda, Ağrı uçağı ile yan yana bir kapıda bekledik. Ağrı yolcularından tanıyanlar oldu. O kısa sürede sohbetlerimizde "Kürt sorunu" nu da konuştuk. Çok iyi niyetli bir beklenti: Kürtçe"yi bir an önce seçmeli ders haline getirmek. Muş"taki sohbetlerimizde de bu talebin acilen karşılanması öne çıkıyor. Ne denir, dereye su gelinceye kadar kurbağa çatlayıp ölmesin. Adım atmak lazım. Muş"un özeti: Altı ayı kar altında fikir hayatı diri bir şehir orası... Muş"a emek vermek lazım.
bugün