Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5'te gazeteci Bilali Yıldırım'ın sunduğu 'Buyurun Başlıyoruz' programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kamuoyunda yoğun olarak tartışılmaya devam eden 'Kanal İstanbul' projesine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulunan Kurdaş, "Kanal İstanbul yapılırsa, İstanbul yaşanmaz bir şehir haline gelecek. İstanbul, Avrupa kıtasına bağlı bir ada haline gelecek. Kanalın üzerine çok sayıda köprü yapılacak. Peki bu köprülerden geçiş ücretli mi olacak, ücretsiz mi?" dedi.

Kanal İstanbul'un gerçekleşmesi halinde Türkiye'nin ulusal problemlerinin artacağını ve ABD ile Rusya'nın Türkiye üzerindeki varlığını olumsuz etkileyeceğini söyleyen Kurdaş, "Kanal İstanbul, aynı zamanda Rusya’nın Akdeniz’e inmesine, ya da ABD gemilerinin Karadeniz’e geçmesine imkân sağlayabilir. Bu, Türkiye’yi tehdit eden bir konu olur" diye konuştu.

"FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI AKP'NİN İÇİNDE"

Program sunucusu Bilali Yıldırım'ın FETÖ'nün siyasi ayağına ilişkin sorularını da yanıtlayan Kurdaş, "(FETÖ’nün siyasî ayağı) İşin içinden çıkılamıyor çünkü işin içine girilemiyor. Girilebilse çıkılır. Bir paralel devlet kurulurken, siyasetin imzasıyla, kuruluyor. İktidar şu an hedef şaşırtıp muhalefeti işaret ediyor ki, muhalefet sussun" ifadelerini kullandı.

Bağımsız yargı olmadığı için FETÖ'nün siyasi ayağının bulunamadığını belirten Kurdaş, "FETÖ’nün siyasî ayağı konusunda sürekli muhalefet suçlanıyor ki, AK Parti dışarıda tutulabilsin. Bugün savcılar, gerçekten de bağımsız savcılar olsaydılar, adalet gerçekten de hakkıyla yürüyor olsaydı, AK Parti’ye yönelik FETÖ operasyonları olurdu" diye ifade etti.

"TÜRKİYE'DEKİ MUHAFAKÂRLIK AMERİKANCILIKTIR"

Türkiye'deki İslami yapıların sosyolojik ve siyasal durumlarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kurdaş, "AK Parti, kendisini “muhafazakâr demokrat” olarak tanımlamıştı. Muhafazakâr demokratların ABD ile stratejik ortaklıklar geliştirmesi ve ABD’ye model ortak olması çok tabii bir şeydir; çünkü Türkiye’deki muhafazakârlık, Amerikancılıktır" diye konuştu.

Samimi müslümanlar ile muhafazakârlar arasında ciddi farklılıkların olduğunu da vurgulayan Kurdaş, "Bugünün muhafazakârları, halinden memnun olanlardır. Oysa bir Müslüman, şu halden memnun olamaz. Bu hali muhafaza edemez. Bu hali değiştirmek için gecesini gündüzüne katmak zorundadır. Hatta “iki günü birbirine eşit” olmamalıdır" şeklindeki ifadelere yer verdi.