Myanmar'daki Budistlerin silahlandığı ve cunta yönetimiyle iş birliği yaptığı ifade ediliyor.

Budistlerin bugüne kadar birçok kez Myanmar'daki cunta yönetimlerine karşı çıktığı bilinmekteydi. Ancak son cunta yönetimi, aşırı milliyetçi duyguların yanı sıra İslamofobiyi körükleyerek halihazırda bazı İslam karşıtı olan Budist liderlerle ortak bir yol tuttu. Bunun sonucunda askeri cunta, Budist liderlerin maddi refahını yükseltti ve karşılığında ek bir milis gücü kazandı.

Reuters'ın haberine göre, bazı Budist liderlerin binlerce silahlı dini takipçisi bulunuyor. Bunlardan biri de *Wathava adlı aşırı milliyetçi Budist lider. Silahlanmış binlerce Budist milisinin olduğunu belirten Wathava, demokrasi yanlısı silahlı gruplara karşı cunta yönetimine hizmet etmek üzere adam toplama arayışında.

İngiltere merkezli insan hakları grubu Myanmar Witness'a göre Wathawa ve diğer aşırı milliyetçi Budist liderlerin, gruplarına kattıkları Budist milislerle birlikte silahlı bir şekilde yürüyüş yaptıkları görüntüleri mevcut. Myanmar Witness ayrıca coğrafi bilgi sistemlerini kullanarak aşırı milliyetçi Wathava'nın merkez Myanmar'da bulunan Kantbalu'daki manastırında milis eğitimi verdiğini de tespit etti.

Reuters ile yaptığı telefon görüşmesinde Budist milislere liderlik yaptığını doğrulayan Wathava, demokrasi yanlısı ve cunta yönetimi karşısında yer alan silahlı grupları "haydut" olarak tanımlıyor. Wathava, Kantbalu'da eğitim alan Budist milis güçlerinin söz konusu kasabanın dışında bölgeyi istikrarlı hale getirmek ve halkı korumak amacını güttüğünü belirtiyor.

Cunta yönetimiyle iş tutan ve aşırı milliyetçi olan yalnızca Wathava değil. Ülkede önem atfetilen Budist liderlerden Sitagu da cunta lideri Min Aung Hlaing ile iş birliği yapan önemli isimlerden. Cunta lideri Min Aung Hlaing'in Rusya ziyaretlerinde Sitagu'nun da ona eşlik ettiği biliniyor.

"Müslümanların hayatları önemsiz"

Sitagu ayrıca İslam ve Müslüman karşıtlığıyla anılıyor. Sitagu, verdiği bir vaazda Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırıma atıfla "Budist olmayanların öldürülmesinin normal karşılanması gerektiğini" belirtmiş ve Arakanlı Müslümanların hayatlarının değersiz olduğunu vurgulamıştı.

Uzmanlar ve yerel kaynaklar, Budist liderlerin cunta yönetimi için topladığı destek karşılığında değerli maddi hediyeler aldıklarını belirtiyor.

Kaynaklara göre ülkedeki birçok manastırda da diğer dinler kötüleniyor. Bu dinlerin başında da İslam geliyor. Buna göre manastırlarda Müslümanlarla ilgili gerçek dışı hikayeler anlatılarak keşişlerin İslam karşıtı hale gelmeleri amaçlanıyor.

Aşırı milliyetçi hareketlerden ve Budist çetelerden Ma Ba Tha'nın 2010'lu yıllarda ülkedeki Müslümanlara ait iş yerlerine boykot uygulanması çağrısında bulunduğu biliniyor. Aynı hareketin Müslümanlara yönelik linçleme kampanyasına da katılığı ifade ediliyor.

Myanmar'daki devrik lider Ang San Su Çi, şiddet destekçisi Ma Ba Tha'yı feshetmiş ve ülkede Müslümanlara karşı nefreti yayan Budist lider Wirathu'yu isyana teşvikten hapsetmişti. Tüm bunlara karşılık devrik lider Ang San Su Çi döneminde Arakanlı Müslümanlara karşı soykırım gerçekleşmişti.

Ang San Su Çi devrildiğinde yönetime gelen cunta lideri Min Aung Hlaing, Wirathu ve beraberindeki Budistleri serbest bıraktı.

Serbest bırakılan Wirathu'nun Müslümanlara ve demokratik yanlısı gruplara karşı savaşmak için milis gücü kurduğu ve 4 binden fazla takipçisinin bulunduğu biliniyor.

Müslümanlara karşı şiddeti teşvik ediyorlar

Myanmar'da aşırı milliyetçi Budist gruplar yıllardır Müslümanlara karşı şiddeti teşvik ediyor. 2013 yılında 25 Müslümanın ölümüne yol açan Budist gruplar, Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımda da yerlerini almıştı.

Myanmar ordusu, ülkedeki bazı köylerde "talepler doğrultusunda" milis güçlerinin kurulduğunu kabul ediyor, ancak Budistleri silahlandırdığını reddediyor.

*Budizm'de keşişlerin tek isimle anıldığı bilinmesinden dolayı Budist liderin adı yalnızca Wathava olarak geçiyor.(Ajanslar)