Myanmar’da Müslümanlar Oy Kullanamayacak

Myanmar’da Müslümanlar Oy Kullanamayacak

Myanmar'da 8 Kasım'da yapılacak seçimlerde, Müslüman adayların listelerden çıkartılması seçimlerin özgürlüğüne ve tarafsızlığına yönelik endişeleri artırdı.

Myanmar'da 8 Kasım'da yapılacak seçimler için aday listelerinin açıklanmasının ardından seçimlerin özgürlüğü ve tarafsızlığı sorgulanıyor. Myanmarlı yetkililerin, seçimlerde aday olmak isteyen ve içinde çok sayıda Müslüman adayın da bulunduğu yüzlerce kişiyi aday listelerinden çıkarması sonrası seçimlerin güvenilirliği sorgulanmaya başladı.

Askeri cunta tarafından 2011'de iş başına getirilen reform hükümeti özgür ve tarafsız bir seçim sözü vermiş, ancak seçimlerin düzenlenmesine iki aydan kısa bir süre kala seçim sürecindeki sorunlara dair şikayetlerin çoğalması nedeniyle bu her geçen gün daha az olası görünüyor.

YÜZ BİNLERCE MÜZLÜMAN OY KULLANAMAYACAK

Seçimlerle ilgili en ciddi problem ülkedeki yüz binlerce Rohingyanın (Arakanlı Müslümanlar) seçimlerde oy kullanma hakkından mahrum olması olarak belirtiliyor. 1990 ve 2010 seçimlerinde oy kullanmalarına izin verilen grubun bu seçimlerde dışlanacak olmalarını bu ülkede yükselen Budist milliyetçiliği dalgasına bağlanıyor. Myanmarlı yetkililer, çok sayıda Müslümanı adayı listelerden çıkarttı. 1990 seçiminde katılan ve Demokrasi ve İnsan Hakları Partisi'nin lideri olan Kyaw Min adlı Arakan Müslümanı da Myanmarlı yetkililer tarafından aday listesinden çıkarılanlar arasında. Partinin 18 üyesinden 15'inin seçimlerde aday olma hakkı vatandaş olmadıkları gerekçesiye reddedildi.

Kyaw Min'in kızı ve insan hakları savunucusu Wai Wai Nu yaptığı açıklamada, "Bu azınlıkların, özellikle Rohingyaların ve diğer Müslümanların seslerini duyurmasını engellemektir, onları siyasi süreçten tamamen dışlamaktır" dedi. Wai Wai Nu, "Bu adaylara dinleri nedeniyle yapılmış bir ayrımcılıktır" ifadesini kullandı.

Myanmarlı Birleşik Seçim Komisyonu yetkilileri, uluslararası kamuoyunun aday listelerinden çoğu Müslüman yüzden fazla kişinin adının çıkartılmasını verdikleri tepki üzerine cuma günü 11 Müslüman adayın ismini listelere geri koymuştu. Diğer yandan, komisyonun güvenlik incelemesinde İktidardaki Birlik, Dayanışma ve Kalkınma Partisi'nden (USDP) bir tane bile adayı listeden çıkarmadıkları görülmüştü.

SUU Çİİ KAZANSA DA DEVLET BAŞKANI OLAMAYACAK

Seçimlerle ilgili diğer bir sorun ise, Nobel ödüllü muhalif lideri Aung San Suu Çii'nin, Demokrasi İçin Ulusal Birlik Partisi'nin (NLD) seçimleri kazanması durumunda bile devlet başkanı olmasına izin verilmemesi. Myanmar'da askeri yönetimin hazırladığı anayasaya göre, yabancı uyruklu akrabaları bulunan kişilerin devlet başkanı olmaları yasak. Çoğu kişi bu kuralın çocukları yabancı uyruklu olan Suu Çii'yi hedef aldığını düşünüyor.

DEVLET BAŞKANI ADAYLARI BELLİ DEĞİL

Bu durum, bu tarihi seçimlerde resmi devlet başkanı adayları olmasını engelledi, bu nedenle Myanmar halkı kimin başkanlık için yarıştığını bilmeden sandık başına gidecek. İktidardaki USDP ve ana muhalefet partisi NLD seçimi kazanmaları durumunda kimi devlet başkanı adayı olarak göstereceklerini henüz açıklamadı. Halen Devlet Başkanı olan Thein Sein, seçimlere katılmayacak ancak anayasaya göre bu onun tekrar devlet başkanı olmasının önünde bir engel değil.

Diğer yandan, iktidardaki USDP'nin diğer bir üyesi Shwe Mann'in devlet başkanlığı olmayı hedeflediği belirtiliyor. Aung San Suu Çii'yle yakınlaşan Mann'ın Çii tarafından destekleneceği yorumları yapılıyor. Ancak USDP'nin eski lideri olan Mann, geçen ay Thein Sein'in emriyle güvenlik güçlerinin parti merkezini kuşattığı operasyonla görevinden alınmıştı. Birçok uzman, görevden alınmasının Mann'ın başkanlık isteklerinin sonu olarak yorumlarken, Mann, Thein Sein'in takipçilerinin desteğini kaybetse de, Suu Çii'nin desteğiyle devlet başkanı olmasının önünde bir engel görünmüyor.

Myanmar'da devlet başkanı, yeni seçilen milletvekilleri ve ordu tarafından atanmış milletvekillerinin oluşturduğu bir kurul tarafından seçiliyor. Myanmar ordusu, 2008 anayasasına göre parlamentodaki milletvekili sayısının yaklaşık 4'te 1'i kadar milletvekili atıyor. Gelecek yıl, parlamentonun alt ve üst kanatları ile askeri blok, birer devlet başkanı adayı sunacak. Birleşik parlamentonun bu üç aday arasında yapacağı oylamayla yeni devlet başkanı seçilecek. Yeni devlet başkanı da hükümeti kuracak.

RADİKAL BUDİST MİLLİYETÇİLİĞİ

Myanmar resmi basını halen "özgür ve tarafsız" seçim umutlarından bahsederken, ülkede bulunan büyükelçilikler seçimlerin güvenilir ve şeffaf olması gerektiği açıklamaları yapıyor. Radikal Budist milliyetçiliği, güvenilir ve şeffaf seçimlerin önündeki en büyük engel olarak görünüyor ancak diğer önemli kaygı verici sorun ise, idari sorunlar olarak ortaya çıkıyor. Tüm ülkede seçmen listelerinde görülen yanlışlıklar, hatta bazı listelerde ölü kişilerin isimlerinin yer alması seçimin güvenilirliğini ciddi anlamada tehdit ediyor.

Ana muhalefet NLD, listelerin güncellenmesi için girişimlerde bulundu, hatta partinin seçim kampanyasından sorumlu komitesi üyesi Win Htein, listelerde görülen hataların seçim günü karışıklığa yol açacağını iddia etti. Hemen hemen her sandıkta oy kullanamayacak kişilerin görülebileceğini öne süren Win Htein, "Bu kişiler sandık etrafında taşkınlık yapabilirler" dedi. Seçim günü ne olursa olsun, seçimlerin güvenilirliğini tehdit eden radikal Budist milliyetçilerinin Myanmar siyasetindeki güçlü pozisyonlarını sürdürmeleri bekleniyor.

Ma Ba Tha, ya da diğer adıyla Irkı ve Dini Koruma Derneği gibi aşırılıkçı rahiplerin oluşturduğu örgütler, parlamentodan Müslümanların ve diğer dini azınlıkların baskı görmesinde kullanılabilecek. Budizmi ve ırkı korumayı amaçladığı savunulan yasaları parlamentodan geçirmeyi başarmış, Devlet Başkanı Thein Sein de bu yasaları imzalamıştı. Ma Ba Tha rahipleri, destekçilerine Budist milliyetçiliğini savunan adaylara oy verilmesi konusunda baskı yapmıştı. Örgütün liderlerinden Bhaddamta Vimala destekçilerini, haziran ayında yasaya karşı çıkan milletvekillerine oy vermemeleri konusunda uyarmıştı.

NLD, bu örgütleri, seçmenleri etkilemek için dini kullanılmasını yasaklayan Myanmar seçim yasasını ihlal etmekle suçlamıştı. Muhalefet partisi NLD, örgüt üyelerinin NLD'nin seçilmesi durumda "ülkede ciddi sorunlar ortaya çıkacağı" yazılı broşürler dağıtmaları üzerine grup hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Ancak Suu Çii'ninn partisi, Ma Ba Tha gibi aşırı radikal örgütlere ve onların Müslümanları marjinalize etme kampanyaların açıkça meydan okumadı. Aslında, ülkedeki popülist Budist milliyetçiliği çoğunlukla Myanmar siyasetinde tartışma konusu olmuyor. Yangon merkezli bir düşünce kuruluşu olan Tampadipa Enstitüsü'nden Khin Zaw Win, AA muhabirine konuyla ilgili olarak "Tüm siyasetçiler, ırk ve din konulu yasalar konusunda, Müslümanların engellenmesi ve haklarından mahrum edilmesi konusunda suskun" dedi. Khin Zaw Win, bunun seçimlere gölge düşürdüğünü, seçimlerin bu nedenle adil olamayacağını savundu.