Naim Kasım: Hizbullah'ın Amacını Açıkladı
Naim Kasım: Hizbullah'ın projesi İsrail ve paralı askerleriyle mücadele etmektir
Hizbullah, seçimlerin zamanında düzenlenmesi konusunda kararlıdır. Hizbullah'ın seçim programı 4 ay önce çalışmaya başladı ve seçim sloganı hazırdır ve yakında seçim programımızı açıklayacağız.'
Şeyh Naim Kasım, seçim bölgesinde yapılan anketlere değinerek şu ifadelerde bulundu: 'Anketler, seçim sonuçlarının mevcut parlamentonun yapısına yakın olacağını ve parlamentonun genel yapısını etkilemeyeceğini gösteriyor. Hizbullah, bir sonraki parlamentoya katılmak için ne çoğunluk ne de azınlık istiyor. Bunun yerine, ülkenin çıkarları için birlikte çalışan etkili güçler arıyoruz.'
Lübnan'daki durumu iyileştirme planının parlamento seçimlerinden önce tamamlanmasını engelleyen uluslararası bir karar olduğuna değinen Şeyh Naim Kasım, "Bazıları seçimi hangi tarafın kazanacağını bilmek istiyor" dedi.
Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı ayrıca Lübnan Güçleri Partisi'ne hitaben şunları söyledi: 'Projemiz İsrail ve paralı askerleriyle mücadele etmektir ve bazılarının istediği gibi ülke içinde herhangi biriyle karşı karşıya gelip, bu şekilde onların çıkmasını istedikleri fitnenin çıkmasına asla izin vermeyeceğiz.
ABD büyükelçiliği grubu ve Lübnan Güçleri Partisi, Lübnan'ın geleceği için bir tehdit oluşturuyor. Direniş yanlılarını seçimlere katılmaya çağırıyorum. Çünkü bu seçime katılmanız, ABD büyükelçiliği ve yandaşlarının komplolarını engellemek anlamına gelmektedir.
Tüm göstergeler, milletvekili seçimlerinin zamanında yapılacağına ve seçimlerin yapılmasını engelleyecek hiçbir değişikliğin olmayacağına işaret ediyor. Ayrıca seçimlerin düzenlenmesini engellemeye çalışanlar da başarılı olamayacaklardır. Hizbullah, seçimleri Lübnan'ın içinde bulunduğu çıkmazı kırmak için önemli ve gerekli bir istasyon olarak görüyor ve yakında seçim planlarımızı açıklayacağız.
Hizbullah'ın üzerinde çalıştığı saha kilometre taşları seçimlerin düzenlenmesi olacaktır ve bizim görevimiz ülkeyi desteklemek ve inşa etmektir. Sloganımız iki önemli ilkeye dayanacaktır: Direnerek vatanı desteklemek ve halkın seçimiyle ve onların menfaatleri doğrultusunda vatanı inşa etmek.
Direnişi ülkede zorunlu bir ihtiyaç olarak görüyoruz ve hatta Lübnan sütununun direnişinin bağımsız ve özgür olduğunu söylemek gerekir. Çünkü biz, planı her zaman saldırı ve işgal olan İsrail düşmanıyla karşı karşıya geldik. Siyonist yetkililer her zaman Lübnan'ı ve bölgedeki diğer ülkeleri işgal etme fırsatından bahsediyorlar. O halde direniş olmazsa İsrail işgalcileriyle nasıl başa çıkılır? Aslında direnişin olmaması, ülkemizi İsrail'e ve projesine takdim ettiğimiz anlamına gelir.
Bahsettiğimiz direniş, ne gelecek için bir plan, ne de seçimi kazanma ya da kaybetme ihtimali olan bir plandır. Aksine, ülkeyi özgürleştiren, statü ve prestij kazandıran Lübnan'daki mevcut durumun direnişidir ve şimdi ordu, millet ve direniş üçgeni çerçevesinde egemenliğini ve bağımsızlığını korumaktadır. Direniş, ülkenin özgürlüğünü ve bağımsızlığını korumak için orduyu desteklemek için verilen ulusal desteğin bir parçasıdır.
Direnişi reddedenler Lübnan'ın teslim olmasını ve İsrail çıkarlarının peşinden gitmesini istiyor. Bu insanlara mesajımız şudur; Direniş olmazsa İsrailli işgalcilerle nasıl başa çıkacaksınız? İsrail'in komplolarına ortak olan Güvenlik Konseyi'nin mi bunu yapmasını istiyorsunuz? Ya da İsrail'in projelerini destekleyen zaten Amerika iken Amerika'nın desteğiyle mi İsrail ile başa çıkmak istiyorsunuz?
Yoksa İsrail'in Lübnan siyasetini ve ekonomisini etkileyerek Lübnan topraklarını işgal etmesi için Lübnan'ın kapılarını bu rejime açmayı mı düşünüyorsunuz? Söyleyin, eğer İsrail size saldırırsa, onunla nasıl mücadele etmek istiyorsunuz?'
Şeyh Naim Kasım, Lübnan Güçleri Partisi'nin Lübnan halkına yönelik katliamlarına ilişkin tarihi kayıtlarına da değinerek şunları söyledi: 'Lübnan güçleri parti unsurları, yurttaşlarının ve müttefiklerinin kanını döktü. Dönemin Lübnan Başbakanı Reşit Karami ve daha pek çok kişiye suikast düzenlediler. Politikaları tasfiye politikasıdır ve onlar reform peşinde değiller ama biz Hizbullah olarak İsrail ile mücadele içindeyiz ve aynı zamanda tüm taraflarla iç birlik ve işbirliği çağrısında bulunuyoruz. Kendimize özel bir pay istemeden ülkeyi birlik ve beraberlikle yönetmeye çalışıyoruz. Biz halkı temsil ediyoruz ve bu arada bazı şeyler devletin görevidir ve devletin sorumluluk alması gerekir. Biz hükümetin alternatifi değiliz ve onun yerini almak da istemiyoruz.'
Hizbullah Genel Sekreteri Yardımcısı, Lübnan'daki ABD Büyükelçiliği'nin fitnelerine atıfta bulundu ve şunları söyledi: 'ABD büyükelçiliği ekibi, Lübnan halkının üzerindeki yükü artırmaya çalışıyor ve bir çözüm aramıyor. Bu yüzden halkımıza oy vermelerini söylüyoruz. Çünkü vereceğiniz oy, ülkedeki ABD büyükelçiliğinin nüfuzunu engellemek anlamına gelmektedir.'(Ajanslar)