Nasrullah, İsrail Hükümetini Tehdit Etti
Lübnan, 25 Mayıs 2000 yılında elde edilen tarihi zaferi Raya sahasında düzenlenen dev gösteriyle kutluyor.
Kuran-ı Kerim tilavetiyle az önce başlayan kutlamalar, Lübnan ve Hizbullah marşlarının okunmasıyla devam etti.
Konuşmasına Lübnanlıların, Arap ve İslam dünyasının düşmanlarına karşı elde ettiği zaferi kutlamakla başlayan Lübnan İslami Direnişi Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah "Bu zafer bayramını, şehidlerimiz, yaralılarımız, esirlerimiz ve sabreden halkımız hediye et. Tüm vatana tüm ümmete hediye etti. Biz, bu bayramın ulusal bir bayram olmasını istiyoruz. Bu zaferi, Lübnan gibi küçük bir ülke, bölgedeki en güçlü orduya karşı sabrı ve direnişiyle elde etti. Lübnan, başkent Beyrut ve ülkenin yarısını işgal edenleri hezimete uğrattı" dedi.
Konuşmasının devamında Nasrullah, 2000 yılında elde edilen bu zaferin, Aksa intifadasının başlatılması gibi Filistin davasına ve bölgeye önemli yansımlarının olduğunun altını çizdi.
Nasrullah, Hizbullah'ın kurulduğu 1982 tarihinden bugüne kadar tüm çabalarını direniş, esirlerin kurtarılması ve vatanın onurunu korumak üzerine odaklandığını ifade etti. İsrail'in 2000 yılındaki hezimeti kabullenemediğini belirten Nasrullah, Hizbullah'ın da kendisini iç mücadeleye değil İsrail'e karşı savaşa hazırladığını, gücünü iç dengeler için kullanmadığını söyledi.
Nasrullah "2005 yılından ve Refik Hariri suikastinden sonra direnişi terketmeden siyasi sahaya girdik. Bununla hedefimiz yönetimi ele geçirmek yada servete konmak değil vatanımızı korumak ve tehlikelerden savunmaktı" dedi.
Lübnanlı tüm hareketlerle ilişkilerinin iyi düzeyde olduğunu ifade eden Nasrullah "Şimdiye kadar herkesle ilişkilerimizin iyi olmasına özen gösterdik. Hiçkimseyle mücadeleye girmedik. Hizbullah'ın kurulduğu günden bugüne kadar Dürzilerle ilişkilerimizi iyi tuttuk. Dürzilerle şiiler arasında bir sorun çıkmadı" dedi. Nasrullah, İlerici Sosyalist Parti Lideri Velid Canbolat'la dahi ilişkilerinin iyi düzeyde olduğunu ifade etti.
Nasrullah "Biz, havayı olumlu hale getirecek ve sorunları ortadan kaldıracak her türlü girişime hazırız. Dürzi kardeşlerimden, Şiileri kendilerine düşman olanlara karşı, Şiilerden de Dürzileri, İlerici Sosyalist Partisini kendilerine düşman olarak gösterenlere karşı dikkatli olmaya çağırıyorum. Lübnanlı gruplar ve hareketler arasında düşmanlık olmasını isteyen, İsraillilerdir" dedi.
Ulusal Özgürlük hareketi lideri İmad Aun'la aralarında bazı siyasi ihtilaflarının olmasına rağmen, Lübnan'ın savunması için karşılıklı iyi anlayış düzeyinde kaldıklarını ifade etti. Nasrullah, Aun'un vefalı ve dürüst bir şahsiyet olduğunu kaydetti.
Nasrullah, "İmad, görüşü ve programı net, bağımsız bir şahsiyettir. Kararlarında, elçiliklerin etkisi yoktur. Başkalarına karşı da saygılıdır" dedi. Konuşmasının devamında Nasrullah,"Biz, vefalılara karşı vefalıyız" dedi.
Nasrullah, 14 Mart İttifakı'nın seçim kampanyası sırasındaki suçlamalarına da yanıt verdi. Nasrullah, 14 Martçıların "Üçüncü Cumhuriyet, Hizbullah Cumhuriyeti'dir", "Muhalifler seçimleri kazanınca, Aun değil Hizbullah ülkeye hükmedecektir" suçlamalarını eleştirdi. Nasrullah "Herkes bilmektedir ki Lübnan'a bir tek kişi hükmedemez. Onlar, iftira atıyorlar, yalan söylüyorlar" dedi.
Konuşmasının sonunda birlik çağrısını yineleyen Nasrullah, "Sünnilerin kanı, kanımızdır" dedi.
Nasrullah, Der Spigel dergisinin, Refik Hariri suikastiyle alakalı olarak ortaya attığı iddiaların da Şii ve Sünniler arasında iç savaş çıkarmayı hedeflediğini belirtti. Nasrullah, Der Spigel'in iddialarının, İsrail'in iddiaları olduğunu savundu.
"Sorumluca hareket etmemiz gerekir" diyen Nasrullah, Refik Hariri suikastinden, 4 yıl süresince soruşturmayı saptıranların, sorumlu olduklarını bir kez daha gündeme getirdi.
Lübnanlıların 7 Haziran seçimlerine aktif katılımını isteyen Nasrullah "7 Haziran'da sakın evlerinizde durmayın. Omuzlarınızda büyük bir yük olduğunu unutmayın" dedi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman'ın, İsrail'in tatbikatına karşı tüm siyasi güçleri toplantıya davet eden Nasrullah "İşte devlet, böyle devlet olur. Halkın güvenini böyle kazanır. Biz, Amerika'nın desteğine yada BM vicdanına göre devletimizi bina etmeyiz. Devletimizi, halkımıza ve " dedi, Süleyman'a teşekkür etti.
Nasrullah son olarak "Ben 25 Mayıs'ta, direnişin bayramında bir kez daha tekrarlıyorum. Barak'a sesleniyorum. Düşman hükümetine sesleniyorum. Tatbikatınzı süresince direniş ve Lübnan ordusuyla birlikte sizi takip edeceğiz. Hazırlığımızı en üst düzeye çıkarağız. Tatbikat süresince tüm birimlerimiz hazır olacak. Sizden birisi, Lübnan'a saldırmak gibi bir ahmaklıkta bulunursa yanıtmız çok sert olacak. Sizden birisi 5 Tugay yada 10 Tugay'la topraklarımıza girme ahmaklığında bulunursa, Abbas Musavi ve İmad Muğniye'nin adına and olsun ki direniş, sizin tugaylarınızı güney Lübnan'da hezimete uğratacak" dedi.
Nasrullah'ın konuşmasının tam metnini ilerleyen saatlerde yayınlayacağız.
isra haber