Nasrullah İsrail'i Titretti

Nasrullah İsrail'i Titretti

Biz, savaş istemiyoruz. Ama Dahiya'yı vurursanız biz de Tel Aviv'i vururuz. Siz, Dahiya'daki binaları yerle bir ederseniz biz de Tel Aviv'deki binaları...

Şehid Ragıp Harb, Şehid Abbas Musavi ve Şehid Hac Rıdvan İmad Muğniye'nin anıldığı Direniş Haftası, bugün akşam Lübnan'da düzenlenen törenle sona erdi.
Bu akşamki törende, Lübnan İslami Direnişi Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, konuştu. Nasrullah, konuşmasında İsrail'i çok sert bir şekilde uyardı. Nasrullah, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

Barak, bir çok defa, nihai zaferden söz etti. İsrail'in hedefi, direnişi tamamen tasdiye etmek. Temmuz savaşındaki hedefleri de direnişi tasfiye etmekti. Fakat şimdi, Temmuz savaşından sonraki savaşın nihai bir zafer olacağını söylüyorlar. Barak da sadece hava silahının, savaşta nihai zaferi elde etmek için yeterli olmadığını söylüyor. Biz de o zaman onlara dedik ki: "Buyurunuz.. Eğer bizim dağlarımıza gelirseniz, ordununuzu yerle bir edeceğiz" dedik. Bundan sonra, nihai zaferden söz etmemeye başladılar.

Barak, iki ay önce şunları demişti: "Şayet Lübnan sınırına baksanız, sukunet göreceksiniz. Fakat başınızı şöyle azıcık kaldırsanız, on binlerce Hizbullah'ın bizleri gözlediğini göreceksiniz.

Biz, savaş istemiyoruz. Ama Dahiya'yı vurursanız biz de Tel Aviv'i vururuz. Siz, Dahiya'daki binaları yerle bir ederseniz biz de Tel Aviv'deki binaları yerle bir edeceğiz. Savaşı, istemememiz korkmamızdan ötürü değil. Tam aksine, istemenin de ötesinde özlem duymaktayız.

Bugün İsraillilere şunu söylüyorum: Eğer siz, Şehid Refik Hariri Havaalanını vurursanız biz de sizin Ben Gurion Havaalanı'nı vuracağız. Limanlarımızı vurursanız biz de sizin limanlarınız vuracağız. Fabrikalarımızı vurursanız biz de sizin fabrikalarınızı vuracağız. Petrol refinelerimizi vurursanız biz de sizin petrol refinelerinizi vuracağız. Elektrik santrallerimizi vurursanız biz de sizin elektrik santrallerinizi vuracağız.

Biz, Lübnan'da halk, direniş ve ordu olarak, kendi gücümüzle kendi ülkemizi koruyabiliriz, başka hiçkimseye muhtaç değiliz.

Ben, Şehid Ragıp, Şehid Abbas Musavi ve Şehid Muğniye'nin şehadetinin yıl dönümünde bu meydan okumayı ilan ediyorum. İşte biz tehditlere böyle yanıt veririz. Tehditlere misliyle karşılık veririz. Geri adım atarak, korkarak değil.

Biz, savaş istemiyoruz. Hiçbir zaman da istemedik. Fakat, biz kendi topraklarımızı ve onurumuzu korumaya önem veriyoruz.

Biz, geçtiğimiz iki yıl içerisinde basit düzeyde bir çok hedefi vurma şansını elde ettik. Ama gerçekleştirmedik. Çünkü, intikamını alacağımız kişi, İmad Muğniye'dir. Şehadetinin ikinci yıl dönümünde sizlere, istediğimiz tek şeyin, İmad Muğniye derecesinde bir intikam olacağını teyid ediyorum. İntikamın zamanını ve yerini biz belirleyeceğiz. Düşmanımız büyük bir endişe içerisinde. Bırakın endişe içerisinde kalmaya devam etsin. Her zaman, her gün, her saat her yerde endişe içerisinde kalsın."

....

Nasrullah konuşmasının devamında "Düne kadar İsrail, bizi tehdit edince biz de İsrail'i tehdit ederdik. Ama bugün, İsrail bizi "Şayet saldırırırsanız, biz de saldırırız" şeklinde tehdit ediyor" dedi.

Semir Caca'nın, direnişin silahının, Lübnan'a saldırması için İsrail'e gerekçe oluşturduğu bunun için direnişin silahının devlete teslim edilmesi yönündeki açıklamasını eleştiren Nasrullah "Bu söylemler çok tehlikeli. Çünkü, işgalcilerin Lübnan'a yapacağı saldırıyı meşru göstermektedir... Düşman, Lübnan'a saldırmak için herhangi bir baheneye ihtiyacı yok. 2006 Temmuz savaşında dahi savaşın sebebi, askerlerinin esir alınması değildi. İsrail, savaş açacaksa bahaneye ihtiyacı yok. Birisine suikast düzenler, sorumlu olarak da Hizbullah'ı gösterir ve Lübnan'a saldırıdır. Ya da Filistinli kardeşlerimizi sorumlu tutar ve Gazze'ye saldırıdır" şeklinde konuştu.

Nasrullah, İsrail'in Lübnan'a ya da Gazze'ye karşı savaşa girecek gücünün olmadığını belirterek "İsrail, kesin zafer kazanacağını bilmediği bir savaşa girmez... Bundan sonra İsrail, neticesinden memnun olmayacağı bir savaşa giremez" dedi.

İsrail'in yeni bir savaşa girememesine rağmen, direnişin hazırlıklarını engellemek için üç farklı yol kullandığını söyledi. Nasrullah "Öncelikle, bizi savaşla tehdit ederek yeni bir savaşa hazırlanmamızı, silah edinmemizi engellemek istiyor. İkinci olarak, Şehid İmad Muğniye ve Şehid Mebhuh gibi liderlere suikast düzenleyerek, savaşa hazırlığı engellemek istiyor. Çünkü, Mebhuh'un Gazze'ye lojistik destekte bulunduğu ifade ediliyor. Üçüncü olarak da fitne çıkarmak. Filistinliler arası birliğin sağlanamamasının arkasında Siyonist düşman vardır. Filistinliler arası birliği engelleyen Araplar da düşmana hizmet etmektedir" dedi.

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim'in "İsrail savaş açarsa, savaş tüm şehirlerine kadar yayılır" şeklindeki tehdidinin İsrail ve Arap liderler üzerine geniş yankı uyandırdığını ifade eden Nasrullah "Suriye, İsrail'i tehdit ettikten 2 saat sonra Netanyahu, Barak ve diğerleri, çıkıp dediler ki "Biz, Suriye ile savaş istemiyoruz. Suriye ile barış istiyoruz" dediler. İşte, Suriye'nin bu çıkışı örnek bir çıkıştır. Çünkü, İsrailliler, Suriye'nin bu tehdidiyle şaşkına döndüler" dedi.

israhaber