Nasrullah, İsrail'in yeni stratejisini açıkladı
Lübnan İslami Direnişi Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, 2000 sonrasında İsrail'in yeni stratejisini açıkladı.
Lübnan halkı, 25 Mayıs 2009 tarihinde elde edilen zaferi kutlamaya devam ediyor. Nasrullah, Balabek'de Hizbullah tarafından organize edilen kutlamalardaki konuşmasına başladı.
Beka, Direnişin Merkezi
"Beka, ilk günden itibaren direnişin başlangıç üssünü oluşturmuştur" diyen Nasrullah, direnişçilerin ilk örnekliklerinin de Seyyid Abbas Musevi'nin Beka'daki okulundan çıktığını vurguladı. Nasrullah, Bekalıların Bint Cubeyl, Maron el Ras ve diğer bölgelere gönderdiği genç savaşçılarıyla hattın en ön safında yer aldığını söyledi.
Nasrullah "Beka, 1982'den önce olduğu gibi sonrasında da direnişe ve Hizbullah'a kucak açmıştır. İslami, imani, ulusal ve ahlaki bakış açılarıyla direnişi desteklediler, tabii duruşlarını korudular" dedi.
Beka halkı, direniş üzerine ulusal bir ittifak beklememektedir. Çünkü tarihteki hiçbir direniş üzerinde ulusal uzlaşma yoktur. Lübnan direnişi de başlangıcından bugüne kadar ulusal ittifaktan yoksundu. Bunun için direniş üzerinde ulusal ittifakın yitirildiği söylenemez."
Nasrullah "1982 yılından bugüne kadar Lübnan'daki siyasi güçler, direnişin yanında olduklarını belirten bir açıklamada bulunmadı. Fakat Lübnan halkı, direnişe ilk gününden bugüne kadar kucak açmıştı...
Devletin sizden vazgeçmesine, size değer vermemesine rağmen sizler vatanınızı terk etmediniz. Hükümetler sizden suyu esirgediler ama sizler vatanınızdan kanınızı esirgemediniz" dedi.
Direniş ve Komplolar
Nasrullah, Lübnan halkının İsrail'e karşı gösterdiği direnişi takdir ederek başladığı konuşmasına, direnişin maruz kaldığı komploları açıklayarak devam etti.
Nasrullah, konuşmasına şöyle devam etti: "Direniş, bugün kendisine büyük sorumlulukları yükleyen komplolarla karşı karşıyadır. Siyonistler, 2000 yılındaki direnişin zaferinden sonra yeni strateji üzerine çalıştılar. Eski içişleri bakanı Silvan Salom, bu stratejiyi bir çok kez dile getirdi. Silvan Salom, "2000 yılında 'İsrail, Hizbullah'ı sona erdirecek kararları için çalışacak. Yine İsrail, Hizbullah'ın terör örgütü olduğunun uluslar arası toplumda kabul edilmesi için çalışacak' demişti.
Siyonistler, bunun için uluslararası topluma baskı yaptı. Hollanda gibi ülkeler baskılara boyun eğerken Fransa karşı çıktı. Siyonisler, Hizbullah'ın terör listesine alınması için yoğun çaba sarfetti. Salom, 'Hizbullah'ı baskı altına alan BM'in 1559 sayılı kararını İsrail, çıkarttırmıştır' demişti."
Amerika ve Hollanda'nın İsrail lobisinin çalışmaları neticesinde Hizbullah'ı terör listesine aldığını ifade eden Nasrullah, Fransa ve İngiltere'nin buna karşı çıktığını kaydetti.
Direnişin Silahı
Nasrullah, İsrail'in yeni stratejisinde Hizbullah'ın imajının zedelenmesi ve Hizbullah'ın silahının toplanması olduğunu söyledi. Nasrullah, yeryüzünde hiçbir gücün direnişin silahını toplamaya yetmeyeceğini bir kez daha vurguladı.
Nasrullah bazı Lübnanlı siyasetçilerin de Hizbullah'ın İsrail'e karşı kullandığı silahları sorun edinmesini eleştirerek "Tüm sorun, direnişin silahı. Lübnan'da direnişin silahı dışında başka hiçbir sorun yok. Sanki Lübnan'ın ekonomik sorunları, 50 milyar dolarlık borcu, esirler sorunu, işgal edilen toprakları ve İsrail tarafından ihlal edilen sınır sorunu yok" dedi.
Nasrullah, 2006 Temmuz savaşından sonra Lübnan'ın bölgede yeni bir denge unsuru haline geldiğini, bu denge unsurunu zayıflığın değil direniş ve gücün tayin ettiğini belirtti.
İsrail, Ordusunu Güçlendirirken Lübnan Ne Yapıyor?
İsrail'in Temmuz savaşı sonrasında tatbikatlarla sürekli olarak kendisini geliştirdiğini belirten Nasrullah, direnişin de kendi hazırlığını tamamladığını belirtti, direnişin silahını teslim etmesini isteyenleri yadırgadı.
Nasrullah "İsrail, 2006 Temmuz savaşından sonra hatalarını gözden geçirdi. Yeniden silahlanıyor, Yeni savaş uçakları satın alıyor. Gücünü yeniden geri kazanmak için çalışıyor. 2006 Temmuz savaşındaki zayıf noktalarını güçlendiriyor. İsrail'i hezimete uğratan direniş de silahını bırakmasını isteyenlere karşı her gün savunma stratejisini düşünmekte, tartışmaktadır. İsrail, kendisini hazırlarken Lübnan neden hiçbir şey yapmıyor, ordusunu güçlendirmiyor" dedi.
Güçlü Bir Lübnan Ordusu İstiyoruz
Nasrullah "Başta Hizbullah olmak üzere muhalifler, güçlü bir Lübnan ordusu istemektedir" dedi.
Nasrullah "Temmuz savaşının hedefi, direnişi tasfiye etmekti. Bu savaşın hedefleri, Allah'ın yardımı, sizlerin direnci, sabrı ve şehidlerle etkisiz kılındı" dedi.
Başta Amerika olmak üzeri büyük devletlerin, İsrail'e karşı savaşacak bir Lübnan ordusunu silahlandırmak istemediğini söyledi. Nasrullah "Lübnan'a yardım etmek isteyenler, Lübnan ordusuna füze savar ve savunma sistemi versin" dedi.
İran ve Suriye'nin Lübnan için her türlü fedakarlıkta bulunduğunu ifade eden Nasrullah "Bazıları,'İran, Lübnan'ın karışıklık içerisinde bulunması, Suriye ve İran ekseninde kalması için Hizbullah'ı silahlandırıyor' diyor. Herhangi bir Lübnan hükümeti, İran'a gitsin ve Lübnan için silah istesin. O zaman, İran'ın ne yapacağına şahid olacağız. İran ve Seyyid Hamanei, Lübnan'ı aziz ve güçlü yapacak hiçbir şeyi esirgemeyecektir" dedi.
İsrail, Direnişi Tasfiye Edemeyecek
Nasrullah "Dost ve düşman bilsin ki İsrail geçmişte olduğu gibi bundan sonra da İsrail ordusu, direnişi tasfiye etmeye gücü yetmeyecektir. İsrail, bundan sonra da Şehid lider kardeşimiz İmad Muğniye'ye yaptıkları gibi suikastler düzenleyeceklerdir" dedi.
Nasrullah, İmam Humeyni'nin "Bizi daha fazla öldürün. Halkımız daha fazla bilinçlenecek" sözünü hatırlatarak, İsrail'in işlediği katliamların, hiçbir faydası olmayacağını söyledi.
Nasrullah, Der Spiegel dergisinin Refik Hariri suikastiyle, Lübnan içerisinde fitne çıkarmayı hedeflediğini bir kez daha yineledi. Nasrullah "Biz, her acıdan ve komlodan sonra olduğu gibi bu komplodan sonra da dayanışmamız ve birliğimizle, başımız dik olarak çıkacağız" dedi.
Nasrullah, 7 Haziran seçimleri sonrasında da ulusal uzlaşma srtatejisini koruyacaklarını ifade ederek, iktidar yanlılarının iddialarını yalanladı.
Nasrullah "7 Haziran seçimlerinde sizlerin üzerinde büyük sorumluluk var" dedi.
Ahmedinejad ve Barak'ın Lübnan Seçimleri Değerlendirmesi
Ahmedinejad'ın "Lübnan'da muhaliflerin seçimleri kazanması, Lübnan'da büyük değişikliklere yol açacaktır, direniş güçlenecektir. Bütün bu nitelendirmeler doğrudur. Bu açıklamalar, Lübnan'ın iç işlerine karışmak değildir. Fakat, Ahmedinejad hakkında değerlendirmede bulunanlar, Ehud Barak hakkında söz etmediler. Barak 'Muhalifler seçimi kazanırsa, İsrail ordusu Lübnan'a saldıracaktır' dememiş miydi?" dedi. Lübnan'a saldıracak İsrail ordusu, direnişçilerimizin değil Lübnanlı çocuklarımızın ayakları altında hezimete uğratılacak" dedi.
isra haber