Konuşmasında ilk önce Hz. Ali’nin (a.s) şehadet yıldönümü dolayısıyla İslam dünyasına başsağlığı dileyen Nasrullah, “Hz. Ali (a.s) İslam dünyasındaki ilk tekfircilik (Hariciler) meselesine karşı çıktı. Bunlar insanları en ufak bir şüpheyle pervasızca öldürüp cinayetler işliyorlardı. Onlara karşı çıkmak için Hz. Ali gibi büyük bir lidere ihtiyaç vardı. Günümüzde de tekrar aynı sorunla karşı karşıyayız. Bir açık örneğini de dün Kabil’de bir kadın doğum hastanesine düzenlenen silahlı saldırıda gördük” dedi.

2016’da Suriye’nin başkenti Şam’da tekfirci teröristlerin düzenlediği saldırıda şehit düşen Hizbullah’ın komutanlarından Mustafa Bedreddin’in hayat hikayesini değerlendiren Hasan Nasrullah, “Şehit Bedreddin moralini yüksek tutan güçlü bir karaktere sahipti. O morali bozuk bir insanın olaylar karşısında zaafiyet yaşayabileceğini ve işlerin üstesinden iyi bir şekilde gelemeyeceğine inanıyordu” ifadelerinde bulundu.

ABD'nin Suriye planı

Seyyid Hasan Nasrullah, “Zülfikar” ismiyle de bilinen Şehit Bedreddin’in Suriye’deki önemli rolüne atıfta bulunarak, o şehidin terörle mücadelede Suriye ordusuna yardımcı olduğunu hatırlattı.

Nasrullah, "2011’de Arap Baharı tehlikeli amaçlar için kullanıldı. Amerikan-İsrailli-Suudi planlar Suriye’ye hakim olmak için ortaya koyuldu. Türkiye, Katar, bazı Arap ve Avrupa ülkeleri bu planı desteklediler. Bu plan, Suriye’ye egemen olmaktı” dedi.

Bağımsız bir Suriye

Seyyid Hasan Nasrullah, “Eğer Beşar Esad onların istedikleri yaklaşımı sergileseydi onlara göre iktidarda kalması için bir sorun yoktu. Mesele Suriye devleti ya da özel bir isim değil, asıl sorun Suriye'nin Amerika'nın nüfuzu ve sultasının dışında kalmasıydı. Çünkü siyasi açıdan hem bağımsızdı hem de petrol ve doğalgazı vardı” değerlendirmesini yaptı.

İran ve Hizbullah'ın Suriye anlayışı

Hizbullah Genel sekreteri, “Suriye fakir ve güçsüz bir ülke değildi. Arap dünyasının merkezindedir. Amaç Suriye’nin ABD’nin egemenliği altında olması, İsrail’i tanıması ve Kudüs ve Filistin’i unutmasıydı. Biz ve İranlı kardeşlerimiz Suriye’deki durumu doğru bir şekilde değerlendirdik. Suriye’ye karşı dünya savaşı başlatılmıştı. Ama Suriye dünya emperyalizmi ve Batı’nın baskıları karşısında direndi. Bu yüzden onlar Suriye’ye diz çöktürmek istediler. Biz bu olayları değerlendirerek, Suriye hükümetine yardım etmek ve ABD’nin planlarını boşa çıkarmak için Suriye’ye gimeyi düşündük” ifadelerini kullandı.

İran ve Rusya'nın ihtilafı yok

Nasrullah, Suriye'de İran ve Rusya arasında bazı ihtilaflar yaşandığını reddederek, "İran'da Suriye'ye nüfuzunu arttırmak peşinde değildir. Bu konuda ne Rusya ne de hiçbir ülkeyle rekabet emiyor" dedi.

İran’ın Suriye’nin içişlerine karıştığı yönündeki iddiaları reddeden Hasan Nasrullah, İran’ın sadece ABD planları karşısında Suriye ordusuna askeri danışmanlık konusunda yardım ettiğini belirtti.

mehrnews