Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Ne yapmalı ‘Dış Güçler’i?

“Dış güçler” bizim – iç dış politikamızın önemli, hassas, kritik bir söylem alanı. Son zamanlarda ilginç bir hareketlilik yaşanıyor “Dış güçler” alanında. Bugün biraz ona bakalım, istiyorum.

Şu sorularla girelim konuya:

Ne dersiniz ne yapmalı bu “Dış Güçler”i? Nasıl hizaya sokmalı? Nasıl baş etmeli? Nasıl zararsız hale getirmeli? Faydalı hale getirmek mümkün mü? Dış güçsüz bir dünya mümkün mü? Başkalarının dış gücü yok mu, onlar nasıl baş ediyorlar bu mesele ile? Dünyada “Dış güçler”i bizim kadar gündemde tutan başka ülke var mı?

Biden’la şöyle tatlı bir görüşme yapamadık gitti. F-35’ten vazgeçtik, şimdi F-16’larda bile sorun çıkıyor. Biz çok istiyoruz ilişkileri düzeltmeyi ama belli ki orada birileri bu işe takoz koyuyor.

Putin’le görüşüyoruz ama şu Ukrayna işi mide bulandırıcı. Hele Kırım’ın işgali. Putin de Hitler gibi bir “Lebensraum - Hayat alanı” peşinde mi ne? Sovyetler’in enkazından bir Rus devi üretmeye çalışıyor. Boş bulduğu yere giriyor. İşte Suriye’de, işte Libya’da, bir bakmışsınız Karabağ’da, Kazakistan’da…

Avrupa’da olmak istiyor, Kafkasya’da, Asya’da olmak istiyor. Acaba Putin’in – Rusya’nın “Hayat alanı” hesaplarından biz de kuşkulanmalı mıyız? Yoksa Putin’le sıcak sıcak görüşebiliyor olmak kuşkuları baskılamak için yeterli mi?

Bizimle tarihi – kültürel bağları bulunan Kırım işgalini çok çabuk içimize sindirmiş gibi gözükmüyor muyuz?

Amerika’nın, hatta tüm Batı’nın devri bitti, güç merkezi Asya’ya geçti ya, küresel anlamda bir “güç kayması” yaşanıyor ya, öyle okumuştuk akışı ya, ne oldu birdenbire Ortadoğu’da Amerika’nın oyun planına yakınlaşmaya mı başladık?

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ne tılsımlı bir ülke imiş. Önce rivayete göre 15 Temmuz’da iktidar devirme işine girdiler, 250 vatandaşımızın kanına bulaştı elleri, hangi güçleriyle bilinmez tüm Ortadoğu’da fırtına estirdiler. Mısır’daki darbeyi, Libya’daki isyancıları fonladılar vs… aaa, bir de baktık Ankara ile barışıvermişler. Bir de baktık İsrail’le çok daha can ciğer kuzu sarması olmuşlar…

Aaaa, bir de baktık biz de İsrail ile ilişkileri geliştirmekteymişiz. Birkaç gün önce Dubai’ye giden İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Şubat içinde Türkiye’ye gelebilirmiş. Bizzat Cumhurbaşkanımızın müjdesi bu. Kim derdi ki, iki İsrail’li Çamlıca Kulesinden Kısıklı’daki evlerin fotoğrafını çekecek, bundan bir casusluk dosyası çıkacak, sonra telefon trafiği içinde o casusluktan bir ilişki kanalı açılacak ve iş Erdoğan – Herzog irtibatına dönüşecek…

Hamas’la ilişkileri rölantiye mi almışız, gevşetmiş miyiz, Hamas’a İsrail gibi bakmıyor olsak da Türkiye gibi de mi bakmaz hale gelmişiz? Ne olmuş?

İsrail’le ilişki önemli tabii. O öyle bir “Dış güç” ki, ağları dünyayı tutmuş. Hamas onun yanında marjinalin marjinali kalır.

Ne olmuş İhvan ile ilişkilere? BAE ile ilişkilerin bir ayağı da İhvan’a mesafe koymak anlamına mı geliyormuş?

Tabii Mısır’la ilişkiler var. İhvan ile ilişkileri etkilemez mi Mısır’la ilişkiler? İhvan’ın Türkiye’deki bağlıları yavaş yavaş yeni şartlara göre durumlarını ayarlamalılar değil mi?

Suriye’de farz-ı muhal Rusya ve Esed’le anlaşırsak, ÖSO’nun akıbeti ne olur ki?

Çin, Çin, Çin. Her yerde Çin. Çin nasıl bir “Dış güç” muamelesi görüyor bizde? Amerika’nın “Çin tedirginliği” kadar tedirgin olmalı mıyız Çin’in küresel hamlelerinden? Yoksa Çin’in elde ettiği küresel güç, bize dokunmaz mı? Swaplar çok daha etkin dış politika aracı mı?

Uygurlar mı, dediniz? Doğu Türkistan var hani orada… O Amerika’nın – Avrupa’nın işi. Bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor? İlgilendirmiyor değil mi? Çin nasıl olsa, bir şekilde halleder o işi. Çin iyi bilir o işleri… Bize de “hallettik, merak etmeyin” diye haber yollarlar.

Avrupa Birliği ile ilişkileri çok “stratejik” görüyoruz ama, bir yandan da Avrupa’nın hinoğlu hin hesaplarına karşı gardımızı almış durumdayız. Hele şu AİHM kararları? Hele şu kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi’nden gelecek yaptırımlar. Bizim insan haklarımız onları niye ilgilendiriyor Allah aşkına? İstediğimizi döver, istediğimizi severiz.

Biz bir “Dünya gücü” olmak istiyoruz. “Dış güçler”in arasından sıyrılıp çıkacağız. Elbet bir gün bu “Dış güçler” sorununu çözeceğiz. Herkes bizden “Dış güç” diye bahsetmeye başlayacak.

Hele şu İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suriye, Yunanistan, Ukrayna, Karadeniz, Doğu Akdeniz sorunlarını çözelim.

REGAİB KANDİLİ: Üç aylar ile birlikte Ramazan iklimine girdik. Bu gece bu kutlu mevsimin ilk kandili Regaib Kandili’ni kutlayacağız. Bu iklim, kişilik değerlerimize yeniden yoğunlaşacağımız bir mevsimin iklimidir. An an istifa etmemiz gerekiyor. Mevsimden istifade edenleri kutluyor, iklimin hakkını vermeyi diliyorum.

Bu yazı toplam 518 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar