Necip Fazıl Erbakan Hoca'yı Hırpaladı mı ?
Nuh Gönültaş Bugün'de Yazdı.Sıcak Konulara Değindi
Nerelerdeydin Hocam, çok özlemişiz valla...
Siyaset arenası Necmettin Erbakan'ı özlemişti. Piyasaya bir çıktı pir çıktı. Maşallah, yaşına rağmen espri kabiliyetinden hiçbir şey kaybetmemiş. Hoş, Hoca'nın söyledikleri kendi taraftarına "gerçek" gibi gelse de ben söylediklerini her zaman "Hoca latife yapıyor" şeklinde algıladım, başından beri...
Benim görüşüm önemli değil. Ama rahmetli Necip Fazıl Kısakürek yaşarken Erbakan Hoca'yı fena hırpalamıştı. Erbakan Hoca'nın "Bir konferans verdim 200 general ağladı" açıklamasını okuyunca kendimi tutamadım koptum valla! Bundan önce Tayyip Erdoğan'ın attan düşmesine yaptığı "Haysiyetli atmış" yorumunda kopmuştum. Hocam ufak at ki birazcık da olsa inandırıcı olsun.
Okumaya devam edince anladım ki olay 1960'da Erbakan Gümüş fabrikasını kurduğunda gerçekleşmiş: "Ben 1960 yılında, ihtilalin arkasından Gümüş Fabrikası'nı kurduğum zaman askerler bana geldi ve "Ne istiyorsun?" diye sordular. "Para mı, döviz mi, ne?" "Ben, "200 generale konferans vermek istiyorum" dedim. Şaşırdılar. Çünkü, ben eğer ABD bize ambargo uygularsa, hiç değilse kendi pistonumuzu kendimiz yapalım istiyordum. Bunun üzerine Milli Savunma Bakanlığı'nın altındaki sinema salonunda 200 general toplandı. Onlara bir saatlik film hazırladım. Filmin iyi gözükmesi için elektrikler söndürülmüştü. Konferansım bittiği zaman elektrikleri açtılar ve bir de baktım ki salondaki 200 generalin 200'ü de ağlıyor. (Bunları söylerken Erbakan'ın gözleri yaşarıyor) Niçin? Çünkü, söylenenlerden öyle etkilendiler ki... Hepsi Milli Görüşçü olduğu için... Bir tane istisnasız... Bunu gözümle yaşadım... Her biri bu kadar temiz insanlar..." (Miliyet, 3 Temmuz) Demek Hoca hâlâ 1960'larda yaşıyor... Demek general sayısı o zamanlar daha azmış. Şimdi 313 galiba... Acaba Hoca şimdi konferans verse kaç general ağlar!
Demek ki mesafe almak bir tarafa bütünüyle bir mevzi kaybı söz konusu Hoca açısından. Zaten Milli Görüş'ün "Adil Düzen"i de 500 Nobel ödüllü iktisat profesörü tarafından hazırlanmıştı! Bazen çok ciddi, düzeyli konuşan Hoca bir anda ipin ucunu kaçırabiliyor. Bakın, AK Parti için ne diyor. "Arka Kapıdan Kaçanlar Partisi" Ucuz, küçük ve gerçekten zayıf espriler. Ama biraz düşününce AK Partililer'in Erbakan'ın yanındayken arka kapıdan kaçıp AK Parti'yi kurmalarını kastettiğini düşünüyor insan. Yoksa Muhtıradan kaçan hükümet AK Parti Hükümeti değil, Refahyol Hükümetiydi... Gördüm ki Erbakan AK Parti için kadayıf esprisi bile yapmış. Hoca AK Parti'nin beş yıllık iktidarının kastederek "Kadayıfın altı bırakın kızarmayı, yandı yandı..." Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek de Hoca için şöyle demişti:
"O Gülünç şahsında İslam maskara oldu / Kızarttığın kadayıf yandı kapkara oldu." Böyle konuşabildiğine göre Erbakan'ın Necip Fazıl'ın bu dizelerinden ya haberi yok, ya da latife yapıyor... Çünkü... Bırakın beş yılı, bugüne bakalım. AK Parti iktidarda... Yılın ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 6.7 büyüdü. 2007'ye hızlı başladık 410 milyar dolarlık ekonomi olduk.
En yüksek büyüme ise yüzde 16.7. Kişi başına milli gelir 5 bin 561 dolar. İhracat sadece Haziran"da 9 milyar dolara ulaştı. Rakamlar böyle işte hocam... Biraz insaf... Merhametin yok diyelim nefsine, merhamet etmez misin evladına...
Nuh Gönültaş-Bugün
Siyaset arenası Necmettin Erbakan'ı özlemişti. Piyasaya bir çıktı pir çıktı. Maşallah, yaşına rağmen espri kabiliyetinden hiçbir şey kaybetmemiş. Hoş, Hoca'nın söyledikleri kendi taraftarına "gerçek" gibi gelse de ben söylediklerini her zaman "Hoca latife yapıyor" şeklinde algıladım, başından beri...
Benim görüşüm önemli değil. Ama rahmetli Necip Fazıl Kısakürek yaşarken Erbakan Hoca'yı fena hırpalamıştı. Erbakan Hoca'nın "Bir konferans verdim 200 general ağladı" açıklamasını okuyunca kendimi tutamadım koptum valla! Bundan önce Tayyip Erdoğan'ın attan düşmesine yaptığı "Haysiyetli atmış" yorumunda kopmuştum. Hocam ufak at ki birazcık da olsa inandırıcı olsun.
Okumaya devam edince anladım ki olay 1960'da Erbakan Gümüş fabrikasını kurduğunda gerçekleşmiş: "Ben 1960 yılında, ihtilalin arkasından Gümüş Fabrikası'nı kurduğum zaman askerler bana geldi ve "Ne istiyorsun?" diye sordular. "Para mı, döviz mi, ne?" "Ben, "200 generale konferans vermek istiyorum" dedim. Şaşırdılar. Çünkü, ben eğer ABD bize ambargo uygularsa, hiç değilse kendi pistonumuzu kendimiz yapalım istiyordum. Bunun üzerine Milli Savunma Bakanlığı'nın altındaki sinema salonunda 200 general toplandı. Onlara bir saatlik film hazırladım. Filmin iyi gözükmesi için elektrikler söndürülmüştü. Konferansım bittiği zaman elektrikleri açtılar ve bir de baktım ki salondaki 200 generalin 200'ü de ağlıyor. (Bunları söylerken Erbakan'ın gözleri yaşarıyor) Niçin? Çünkü, söylenenlerden öyle etkilendiler ki... Hepsi Milli Görüşçü olduğu için... Bir tane istisnasız... Bunu gözümle yaşadım... Her biri bu kadar temiz insanlar..." (Miliyet, 3 Temmuz) Demek Hoca hâlâ 1960'larda yaşıyor... Demek general sayısı o zamanlar daha azmış. Şimdi 313 galiba... Acaba Hoca şimdi konferans verse kaç general ağlar!
Demek ki mesafe almak bir tarafa bütünüyle bir mevzi kaybı söz konusu Hoca açısından. Zaten Milli Görüş'ün "Adil Düzen"i de 500 Nobel ödüllü iktisat profesörü tarafından hazırlanmıştı! Bazen çok ciddi, düzeyli konuşan Hoca bir anda ipin ucunu kaçırabiliyor. Bakın, AK Parti için ne diyor. "Arka Kapıdan Kaçanlar Partisi" Ucuz, küçük ve gerçekten zayıf espriler. Ama biraz düşününce AK Partililer'in Erbakan'ın yanındayken arka kapıdan kaçıp AK Parti'yi kurmalarını kastettiğini düşünüyor insan. Yoksa Muhtıradan kaçan hükümet AK Parti Hükümeti değil, Refahyol Hükümetiydi... Gördüm ki Erbakan AK Parti için kadayıf esprisi bile yapmış. Hoca AK Parti'nin beş yıllık iktidarının kastederek "Kadayıfın altı bırakın kızarmayı, yandı yandı..." Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek de Hoca için şöyle demişti:
"O Gülünç şahsında İslam maskara oldu / Kızarttığın kadayıf yandı kapkara oldu." Böyle konuşabildiğine göre Erbakan'ın Necip Fazıl'ın bu dizelerinden ya haberi yok, ya da latife yapıyor... Çünkü... Bırakın beş yılı, bugüne bakalım. AK Parti iktidarda... Yılın ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 6.7 büyüdü. 2007'ye hızlı başladık 410 milyar dolarlık ekonomi olduk.
En yüksek büyüme ise yüzde 16.7. Kişi başına milli gelir 5 bin 561 dolar. İhracat sadece Haziran"da 9 milyar dolara ulaştı. Rakamlar böyle işte hocam... Biraz insaf... Merhametin yok diyelim nefsine, merhamet etmez misin evladına...
Nuh Gönültaş-Bugün