Neoconlar'ın Referandum Rahatsızlığı

Neoconlar'ın Referandum Rahatsızlığı

Neoconlar ve onların İsrail’deki dostları; bir CIA ve Mossad yapımı olan "Türk derin devleti" gücünün, yeni bir anayasasının yürürlüğe girmesiyle büyük ölçüde gerilemiş olmasından endişeli..

ABD Dışişlerbakanlığı'nın 1980'de Türkiye'de Ordunun, demokratik bir şekilde seçilmiş olan hükümeti devirerek milli iradeye el koymasına destekleyen ve askerlerin yaptığı anayasayı "reformist" olarak niteleyerek buna aktif bir şekilde desteklediğini ortaya koyan ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait ve yakın zamana kadar gizli tutulan bir belgeyi ortaya çıkarıldı.

Neoconlar, Türkiye'nin demokratikleşmesinden rahatsızlar

Türkiye vatandaşları yakın zamanda, Türkiye'yi demokratik bir devlete dönüştürecek ve onu askeri darbeler ile yargıçların milli iradeye el koyduğu bir milli güvenlik devleti olmaktan çıkaracak 26 maddelik bir anayasa değişikliği için referandumda oy kullandı. Neoconlar bu referandumu sekülerizm için bir tehdit ve İslami bir ülkeye doğru atılmış bir adım olarak niteleyerek kınadılar. Neoconlar ve onların İsrail'deki dostları, bir Mossad ve CIA yapımı olan "Türk Derin Devleti"nin gücünün, yeni bir Türk Anayasasının yürürlüğe girmesiyle sonunda büyük ölçüde gerilemiş olduğunu görmekten endişeliler. Yüzde 58 ile geçmiş olan bu referandum Recep Tayyip Erdoğan'ın Ak Parti'si için bir zafer niteliğinde.

Türk Derin Devleti'nin adı: Ergenekon

Türk Derin Devleti'nin (Ergenekon olarak biliniyor) en son zamanlardaki çeşitlerinin kökenleri, 5 Eylül 1981 tarihli ve "Türkiye'ye yönelik USG politikası" olarak adlandırılan ABD Dışişleri Bakanlığı dökümanında görülebilir. Bu ABD Dışişleri Bakanlığı dökümanı yazılırken Türk cunta lideri Kenan Evren, mevcut Türk Anayasası'nın taslağını yazıyordu.

12 Eylül darbesini ABD'de istedi ve destekledi

1981'deki, Türk Ordusu tarafından yazılan Anayasa'nın "reformları", Avrup'a konularıyla ilgili ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Lawrence Eagleburger'ın yazarlığını yaptığı ABD Dışişleri Bakanlığı dökümanını referans almaktadır: "Temel mevzuların başarıya ulaşıp ulaşmadığını görmek için henüz çok erken. Şimdi yada gelecekte bu başarıya ulaşacaktır." Bu doküman aynı zamanda ABD tarafından 1980 Darbecilerine sağlanan "yardım'dan" da bahsediyor: "Bu, Eylül 1980 Darbesi geçici bir rahatlama sağladı ve şuan için radikal hareketlerin belini kırdı- bunlara 1770'lerde ön saflarda yerini alan İslamcı hareketler de dahil."

Türkiye aleyhine kirli propaganda yğrğtğyorlar

Eagleburger kendisinin ve Reagan'ın Türk cuntasına olan desteğine işaret etti. Bu destek bugün Neoconların Erdoğan hükümetini eleştirmek için kullandıkları sahte sebeplere dayanmaktadır: Türkiye'de İslamcı güç öcüsü. Eagleburger Türkiye'nin " NATO'dan ve Batı tarzı bir hükümetten uzaklaşabileceği; petrol ve pazar sağlayan Ortadoğu ülkeleriyle aynı çizgiye gelebileceği; hatta muhtemelen tarafsızlık siyasetinin, SSCB'nin ardından dar gelebileceği" konusunda uyardı. Bugün Neo-conlar, İsrailliler ve onların Türkiye'deki dostları Ergenekon, Türk hükümetini şeytanileştirmek için aynı şeyleri konuşuyorlar: NATO'dan uzaklaşıyor, petrol üreticilerine ve İran gibi pazarlara yöneliyor ve Rusya ile gelişen ilişkilere sahip.

ABD'deki Türk lobisi İsraillilerin arkadaşı

Eagleburger daha sonra Reagan yönetiminin yukarıdaki senaryoları önlemek için Türkiye-ABD bağlarını nasıl sağlamlaştıracağının taslağını çiziyor. " Türk-Amerikan ilişkileri ortak tarih, karşılıklı ekonomik bağımlılık, etik yada aile bağları gibi bağlamlarda bir seçim bölgesine sahip değil. ABD'deki "Türk Lobisi'nin" yokluğu açıktır." Eagleburger'dan gelen iki doküman bu boşluğun doldurulmasına yardım etti ve daha sonra Amerikan Türk Konseyi'nin kurulmasına yardım etti.(Arkadaşları olan Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Konseyi'nin ardından şekillenen Türk lobisi) Eagleburger'ın dökümanlarını kabul eden iki isim, Richard Perle (Uluslararası Güvenlik mevzularında Savunma Bakanlığı yardımcısı) ve Paul Wolfowitz'dir.(Dışişleri Bakanlığında Politika planlayıcısı Direktorü)

Erminestan bağımsızlaştı 'Kürt sorunu' ortaya çıktı

Karşılıklı Türk-Amerikan ilişkilerinin doğası, her mevzuda Türkiye'ye yardım etmek için tanımlanmış "en iyi çabalar" olarak tanımlanıyor: Türk-Yunan meselesindeki Türkiye'nin pozisyonunu ve "Ermeni Terörüyle" başa çıkmaktaki çabalarını anlamak gibi. 1981'de Ermenistan bir Sovyet Cumhuriyetiydi. Bugün, Ermenistan'nın bağımsızlığına kavuşmasından beridir Türkiye'yi uğraştıran şey "Kürt terörüdür." Eagleburger'in dökümanları Evren cuntasının, Regan yönetimini Türkiye'ye Washington'un bagajından finansal destek sağlamak için "en iyi çabayı gösteren yönetim olarak" algıladığını gösteriyor. (IMF, Dünya Bankası vb. kuruluşlardan yardım almak için.)

Eagleburger aynı zamanda Türk cuntasıyla olan ilişkileri etkileyebilecek bazı "rahatsız edici" konulardanda bahsediyor. Örneğin Kıbrıs meselesi, Yunanistan'la olan ilişkiler, demokrasiye geri dönüş mevzuu ve Ermeni Soykırımı meselesi gibi.

Türkiye yeni bir anayasa yapana kadar normale dönmez

ABD, Washington'daki nüfuz satıcılarıyla olan ilişkileri ve İsrail bağlamında Türk demokrasisi, Türk halkı tarafından yeni bir Anayasa yapılıp onaylanana kadar ve Eagleburger ile 1982'deki Regan yönetiminin vesayetinde yapılan Türk cuntasının "reformlarının" bu şekilde kökü kazınana kadar normale dönmeyecektir. Son sekiz yıl içerisinde Ergenekon tarafından Ak Parti hükümetini devirme girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı ve bu yeni anayasal değişiklikleriyle birlikte, Ergenekon ve İsrail'in Türk siyasetindeki olaylar üzerindeki nüfuzu sınırlanmış oldu, geriye Kürtler'lerin işin içine karıştırıldığı, İsrail'in gizli terörizm provakasyonları kaldı.

Wayne Madsen*: Washington temelli bir araştırmacı gazeteci, yazar ve yorumcudur.





tımetürk