Meydan Siyonistler İçin Daralmakta-FOTO
Seyyid Ali Hamanei'den önemli açıklamalar...
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei, bugün Yargı, Yasama ve Yürütme Gücü Başkanları ile Uzmanlar Meclisi Başkanı, Bakanlar Kurulu üyeleri, İslami Şura Meclisi milletvekilleri, çeşitli kurumların yöneticileri, Cuma namazı imamları ve silahlı kuvvetler komutanlarından oluşan büyük bir topluluğa hitaben yaptığı konuşmada bölge ve dünyada hakim olan olağanüstü gelişmelere işaretle, İran'daki şartlar incelenirken hem olumlu ve hem de olumsuz şartların bir arada değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, mutlak iyimserlik ya da kötümserlikten kaçınılması zaruretini vurguladı.
Olaylara tek boyutlu bakarak yanılgıya düşmek yerine gerçekçi davranılması gerektiğine değinen Ayetullah Hamenei şöyle konuştu: 'Sistemin ilk olumlu ve kuvvet noktası, tehditlere galebe çalma gücüne sahip olmasıdır ve bu nokta çok önemlidir. Geçen 32 yıl içerisinde nice tehditlerle karşılaştık: Siyasal tehditler, askeri tehditler, güvenlik tehditleri, ekonomik tehditler... Bütün bu tehditlerin hedefi, sisteme darbe indirmekti. Elbette onlar sistemin çöküşünü istemekteydiler. Bu hedefe varamayacaklarını bildikleri için en azından sistemin ve ülkenin geri kalmasını sağlama uğraşındaydılar. Bana göre nizamımızın ilk derecedeki kuvvet noktası, budur.'
İnkılap Rehberi İslam Cumhuriyeti nizamının ikinci olumlu noktasının da halk ile sistem arasındaki güven olduğunu belirterek şunları söyledi: 'İran halkının İslam Cumhuriyeti nizamına olan güveni kadar halkın güvenini kazanan bir başka ülkeye rastlamak pek zordur.'
Üçüncü olumlu noktanın da ambargolara rağmen ilerleme sağlanması olduğunu belirten Ayetullah Hamenei sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ambargoların en çetin şartlarında bile ülke ilerleme kaydetmiştir. Milli özgüven artmıştır. Bugün gençlerimizin özgüveni on-yirmi yıl öncesine göre daha da artmıştır. Bilimsel alanlarda altyapısı olan her sektörde gençlerimiz faaliyete hazırdır. Yani genç bilginlerimizin yapmalarını istediğimiz ve bir süre sonra onların yapamayacağı herhangi bir iş söz konusu değildir. Allah'a şükürler olsun ki böyle bir aşamaya ulaşmış bulunuyoruz.'
İslam İnkılabı Rehberi dördüncü müsbet noktanın uluslararası itibar ve prestij olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu: 'Bugün uluslararası açıdan olumsuz bir durumda olduğumuzu kabul etmiyorum. Bazı görüş açıklamalarında bu yönde sözler sarfedilse de bu yaklaşımı asla kabul etmemekteyim. Durumumuz, uluslararası açıdan iyidir. Bugün İslam Cumhuriyeti dünyada ve uluslararası atmosferde saygın, etkin, prestijli ve nüfuz sahibi bir ülke olarak tanınmaktadır. Buna karşılık Amerika tüm dünyada prestij yitirmiş ve İslam dünyasında büyük bir nefret kazanmıştır.'
İnkılap Rehberi bir başka aydın noktanın da ülkenin istikrarı olduğunu ve fakat istikrar ile durgunluk ve düşüşün farklı değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, 'bunca entrikaya rağmen, ülkede hareket ve ilerleme sürerken, sistem sabit ve istikrarlıdır' dedi.
Ayetullah Hamenei konuşmasının devamında kimi olumsuz noktaların da görülmesi gerektiğini hatırlatarak hem ekonomik ve hem de kültürel alanlarda zaaf noktalarının var olduğunun altını çizdi ve müslümanların Uhut savaşını kaybetmesinin nedenlerine değinerek şu görüşleri dile getirdi: 'Hatalarımız ve zaaflarımız oldu. Bazı problemleri aşamadık. Bu bir gerçektir. Hatta direkt olarak düşmanın dayattığı tehditler karşısında darbe yemişsek, kendi hatamız yüzündendir. Yetersizliğimiz ve yanlışlarımızdan kaynaklanmaktadır. Bir yerlerde görevimizi yerine getirmedik, gerektiği şekilde denetlemede bulunmadık, bağlılıklarımızı çiğneyemedik ve bu durum yeni problemlere yol açtı. Kaçınılması, uzak durulması gereken konularla meşgul olduk: Siyasi çekişmeler, kapışmalar... Bunlar zaaf noktalarıdır. Refah ve konfor peşine düştük, saraylılara özendik, cihad ve fedakarlık ruhunu gaflet içerisinde yitirdik. Düşmanın kültürel saldırısı karşısında gaflet, düşmanın pusuya yattığı konusunda gaflet, medya atmosferine düşmanın sızması karşısında gaflet... Beytülmal'ın korunması bağlamında gevşeklik gösterdik. Bütün bunlar, bizim günahlarımız, bizim zaaf noktalarımızdır. Siyaset ve ekonomi meydanında kabile davranışlarına eğilim gösterdik. Ekonomik alanlarda iyi işler başarıldı ama işsizlik sorunu bir türlü çözüme kavuşturulamadı, enflasyon düşürülemedi, iş ve çalışma kültürü oluşturulamadı, yararlı çalışma saati oranı yükseltilemedi. Ülkedeki çalışma kültürü öylesine yükseltilmelidir ki, halk çalışma eylemini bir ibadet bilmeli ve yaptıkları işin miktarı ve süresini arttırmalıdır. Çalışmak gerekir. İşsizlik, isteksizlik ve tenbellikle ülke ilerleyemez. İşte bu olumlu noktalar ümitlerimizi artırmakta ve mevcut kapasiteleri bize göstermektedir. Olumsuz noktalar ise öncelikleri göstermekte ve ne yapmamız gerektiğini vurgulamaktadır.'
İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının bir başka bölümünde Ortadoğu bölgesi ve Kuzey Afrika'da meydana gelen son gelişmeler ile Batı'lı ülkelerdeki kaosa değinerek, bölge halklarının İslami uyanışından büyük bir hadise olarak söz etti ve İslam İnkılabı'ndan bu yana İslam Cumhuriyeti tarihinde böylesine büyük bir gelişme yaşanmadığını söyledi.
Ayetullah Hamenei, bölgedeki son gelişmelerin Amerika ve uluslararası siyonizmin hesaplarına ters düştüğünü belirterek şöyle konuştu: 'Uluslararası güçler ekonomik yaptırımlarla İran'ı felce uğratmayı hesaplamışlardı. Ancak şu anda Allahu teala onları dev ekonomik bunalımlarla yüz yüze getirmiştir. Onlar iki yıl önce İran'da fitne çıkartarak İslam Cumhuriyeti nizamını devirmek için çaba harcadılar. Ancak şartlar öylesine değişti ki şu anda Amerika'nın bölgedeki uşakları sayılan sistemler ve devletler birer birer devrilmekte ya da sallanmaktadır. Amerika ve bazı Batı'lı güçler İran'ı abluka altına alabilmek için Afganistan ve Irak'a saldırdılar. Ancak şu anda bu iki ülkenin bataklığında kendileri muhasaraya düşmüş olup, bocalayıp durmaktadırlar.'
İslam İnkılabı Rehberi bölgedeki İslami uyanışın boyutlarına değinirken şöyle konuştu: 'Şu anda Mısır, Tunus ve Yemen'de meydana gelen olayların boyutları hesaplanacak gibi değildir ve bu gelişmelerin dev boyutları gelecekte somutlaşacaktır. Mısır'da Namübarek'in kafese sokularak yargılanması pek anlamlı, derin ve ilginç bir hadisedir ve meydanın siyonist rejim için daralmakta olduğu gerçeği de buna eklenmelidir.'