Hasan Nasrallah'dan Açıklama-VİDEO

Hasan Nasrallah'dan Açıklama-VİDEO

Lübnan İslami Direniş Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah Suriye'den Hizbullah'a kimyasal silah transferi iddialarına cevap verdi.

Rahman Rahim Olan Allah'ın Adıyla

Hamd alemlerin rabbi Allah’a, salat ve selam peygamberlerin sonuncusu peygamberimiz Muhammed (aleyhisselam)'a, ehli beytine, ashabına ve gönderilmiş tüm peygamberlere olsun.

Lübnan hükümetinin Beyrut’un Dahiye semtinin güvenliğini sağlaması

Öncelikle devlet görevlileri tarfından alınan bu kararı takdirle karşılıyorum, Lübnan'daki tüm şehir, kasaba ve bölge, il ve ilçe, güvenlik hizmetleri için mevcut veri ve bilgilere dayanarak, güveniliğin güçlendirilmesini destekliyoruz.

Bu gece  tüm Güney Banliyölerinde ki halk'a çağrım, güvenlik güçleriyle işbirliği yapılmasıdır. Askeri usul ve tedbirler açısından güvenlik güçleriyle maksimum olarak koordineli bir şekilde hareket edilmeli. Herkes güvenlik güçlerine karşı milli ve ahlaki sorumluluk duygusuyla davranmalı.Biz ordu ile güvenlik güçlerinin ortak gücünden ve tüm kurumlardan sorumluluk içinde hareket etmesini bekliyoruz.

Halktan güvenlik kurumlarına ellerinden gelen yardımı göstermelerini rica ediyoruz. Terör patlamalarını önlemek ve güvenliği sağlamanın yolu budur. Ülkenin güvenliğini korumak devletin işidir ve eğer hükümet güçleri güvenliği sağlamak için bir yere girerse, o yeri "Hizbullah" boşaltacak, tahvil verecektir. "

Güvenlik güçleri Üst düzey askeri saldırı ya da bombalama planlarını önlemek için uygulanan Ortak güvenlik startejisinin bir parçasıdır.

“Biz kendimiz için bir güvenlik özerkliği oluşturmaya karşıyız. Asla bu yönde hareket etmeyeceğiz. Biz Ruveys ve Bi’r el-Abd patlamalarında kendi sorumluluğumuzla hareket ettik ve bombalı araçların girişini mecburen kendimiz engellemek zorunda kaldık.

Bazıları bunu bahane ederek Hizbullah kendi nüfuz alanlarında bir çeşit güvenlik özerkliği kuruyor diye suçlamalarda bulundu. Bu yüzden biz de daha en başından güvenlik kurumlarından bölgedeki kontrolü ele almasını istedik.

Bazılarının Dahiye’de, Beyrut’ta Trablus’ta ve diğer bölgelerde insanların öldürülmesinden memnun olduğunu hissettik. Bu sebeple hükümetin her yerde güvenliği sağlama sorumluluğunu üstlenmesi gerekiyor.

Biz, orduya, güvenlik güçlerine ve Filistinli gruplara verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyoruz. Dahiye’nin güvenliği en iyi şekilde ortak güvenlik güçlerinin sorumluluğunda bulunuyor.”

Dahiye’nin Ruveys bölgesindeki bombalı saldırı

Araştırmalarımız sonucu bombalama olayının arkasında Suriye muhalefetinin gölgesinde bulunan tekfircilerin olduğunu öğrendik.

Suriye'den Lübnan'a Hizbullah'a Kimyasal Silah Transferi

ABD Savunma Bakanı'nın "Biz Suriye'den Hizbullah'a gidecek olan kimyasal silah transferini önlemeliyiz" suçlaması.

Öncelikle bu iddiaların tamamen asılsız olduğunu vurgulayarak bu iddiaların çok komik olduğunu ifade etmek istiyorum.

Kimyasal silahlar gıda değildir ki, her zaman ülkeye girişi olsun. Bu iddiaların gelecekte Lübnan'a tehlike doğuracağına inanıyoruz, işte bu nedenle tüm bu saçma iddiaları reddediyoruz. Biz Suriyeli kardeşlerimizden bize kimyasal silah göndermelerini istemedik. Bu silahlardan kullanmak dinimize göre de yasaktır. "

Lübnan'da Bazı medya ya da siyasetçilerin bu iddialarını destekleme eğilimindeyse tehlikelere karşı Lübnan'ın maruz olacağı duruma dikkat etmelidir

Bu tür suçlamalar ve benzeri söylemler Lübnan açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu suçlamaların sebebini ve arka planını çok iyi biliyoruz.

Biz açıkça ifade ediyoruz. Suriye'de ki rejim ile stratejimizi pek çok kez ilan ettik.

Suriye yönetimi bize yardımcı oldu ve bize pek çok kez yüksek kalitede silah verdi. ancak bu Filistin direniş hareketleri ile doğrudan veya dolaylı olarak. Bugüne kadar Suriye'den kimyasal silah almadık, istemedik ve bundan sonra da hiçbir zaman almayacağız.

Bahreyn'de olanlara da değinen Hizbullah Genel Sekreteri, Bahreyn rejimine de seslenerek"Eğer dış kuvvetlere sadakatinizi ispatlamak uğruna halkınıza zulüm ediyorsanız. Bu sizin zayıflığınızın göstergesidir." diyerek şu açıklamada bulundu.

Buradan tüm Müslüman ve Arap ülkelerinin alimlerine seslenerek en azından dilde de olsa bile Bahreyn hakikatlarını aydınlatmalarını istiyorum. Bu ülkede durum çok tehlikelidir. Bazı alimlerin vatandaşlığı ellerinden alınır, camiler yıkılıyor, dini ve siyasi liderler tutuklandı. Bahreyn halkının zulme karşı olan sabırlı mücadeleleri çok şaşırtıcı. Biz Bahreynlilere içtenlikle bağlıyız, onları ve kendimizi bir vücudun parçaları biliyoruz. Bu şerefli yollarına devam edeceklerine inanıyoruz ve zalimlerin umutsuzluktan başka hiçbir şey elde edemeyeceklerini de biliyoruz. "

 

 

Tevhidhaber / YDH