O dört kişiyi FBI yönlendirmiş
ABD'nin New York kentinde, bir sinagoga bomba yüklü araçla saldırı planladığı iddia edilen dört kişiyi FBI yönlendirmiş.
ABD'nin New York kentinde, bir sinagoga bomba yüklü araçla saldırı düzenlemeyi ve füzelerle askeri uçakları vurmayı planladıkları (!) iddia edilen dört kişi tutuklandı.
Yetkililerin açıklamasına göre, dört kişi Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yaklaşık bir yıldır sürdürülen gizli operasyon sonucu tutuklandı.
İsimleri belirtilmeyen zanlılarla ilgili yetkililer, Rivedrale'deki Bronx mahallesinde bulunan bir Yahudi ibadet yeri önünde plastik patlayıcı yüklü bir otomobili havaya uçurmayı ve askeri uçakları vurmayı planladıklarını itiraf etti(!)
New York savcılık yetkilileri de, zanlıların bir sinagog yakınında bombalı saldırı düzenlemek ve askeri uçakları stinger füzeleriyle vurmayı planlamakla suçlandığını kaydetti. Açıklamaya göre zanlılar, New York'taki Ulusal Hava Muhafız üssündeki askeri uçakları karadan havaya füzelerle vurmayı planlıyordu.
New York kentinin yaklaşık 95 kilometre kuzeyinde bulunan Newburgh kentinde yaşayan zanlıların, Bronx ilçesinin Riverdale semtindeki sinagogu bombalamayı ve Newburgh'daki Hava Ulusal Muhafızları üssünde bulunan askeri uçakları füzeyle vurarak düşürmeyi planladıkları bildirildi.
ZANLILARA BOMBAYI FBI VERMİŞ
Deutsche Welle'in haberine göre zanlıların, Riverdale Sinagogu ve Musevi merkezinin dışındaki otomobillere bomba sandıkları cihazları yerleştirdikten sonra yerel saatle 21 civarında yakalandıkları belirtildi. Bomba görünüşlü cihazların, Amerikan Federal Soruşturma Bürosu'na (FBI) çalışan bir muhbir tarafından zanlılara verildiği ve zanlıların, bombaların sahte olduğunu bilmedikleri de kaydedildi.
DW'nin haberinde, FBI'ın geçen yılın Haziran ayında, zanlılar hakkında bir soruşturma başlattığı ve zanlıların bilmedikleri FBI ajanı olduğunu bilmedikleri bir kişi tarafından yönlendirildiği belirtildi.
FBI'ın bu konuda daha önceden de tahrikçiliği belgelenmişti. 11 Eylül saldırılarından sonra Müslümanları sıkı takibe alan FBI'nın camilere ajan-provokatör soktuğu ve onları eylem yapmaya yönlendirdiği bir FBI ajanının mahkemesinde ortaya çıkmıştı.
"Olağan şüpheli" muamelesi gören Amerikalı Müslümanlar'ın nasıl adım adım casuslarca izlendiğini, öfkeli bir tanık 46 yaşındaki Craig Monteilh, casusluk yaptığı "terör zanlısı Müslümanlar"la aynı kategoriye alınınca, bizzat kendisi mahkemede FBI ajanı olduğunu itiraf etmiş ve belgelerini sunmuştu.
New York emniyet teşkilatı yetkilileri, gözaltına alınan zanlıların isimlerini James Cromitie, David Williams, Onta Williams ve Laguerre Payen olarak verdi. Hepsinin de Müslüman olduğu belirtilen zanlılardan ikisinin Arap, birinin Haiti kökenli olduğu, en az üçünün de Amerikan vatandaşı olduğu belirtiliyor.
NY BELEDİYE BAŞKANI TERÖR PARANOYASI OLUŞTURDU
"Zanlılar Riverdale Sinagogu'nu bombalamayı planlıyordu. Özgürlüklerimize yöneltilen bu son saldırı girişimi, New York kentini hedef alan içgüvenlik tehditlerinin maalesef tamamıyla gerçek olduğunu göstermekte ve terörizmi engelleme yönündeki çabalarımızda teyakkuz halinde kalmamız gerektiğini ortaya koymaktadır." Bu ifadeleri, tutuklamaların ardından bir açıklama yayınlayan New York belediye başkanı Michael Bloomberg kullandı. Blo5omberg, zanlılara bombaları FBI'ın verdiği gerçeğini ise gözardı etti.
Bloomberg'in, ilerleyen saatlerde Riverdale Musevi Merkezi'ndeki sabah ayinine katılması da bekleniyor.
Terör zanlılarına yöneltilen suçlamalar, Başkan Barack Obama'nın, görevinin ilk aylarında Küba'daki Guantanamo üssünde bulunan tutuklularının akıbetiyle ilgili sorulara cevap aradığı bir sıraya denk gelmesi ise olayın bir başka düşündürücü tarafı.
''AFGAN SAVAŞINA KIZGINIM'' İDDİASI
Zanlılardan Afgan kökenli olan James Cromitie'in, FBI muhbirine, Afganistan'daki savaştan dolayı kızgın olduğunu ve bunun karşışığında "Amerika'ya bir şey yapmak istediğini" söylediği ileri sürülüyor. İddianameye göre, Cromitie, saldırılacak "en iyi hedefin" Dünya Ticaret Merkezi olduğunu, ancak bunun zaten vurulmuş olduğunu da belirtmiş.
Dünya Bülteni
İlgili haber: