Öldürülen PKK'lı Sayısı Doğru mu?

Öldürülen PKK'lı Sayısı Doğru mu?

Dağlıca Baskınında madem 34 PKK’lı öldürüldü, niye sadece 4 silah ele geçirildi. PKK'lıların ölen arkadaşlarının cesetlerini o dağlarda taşıması mümkün mü?

Şamil Tayyar/Star

Asparagas fotoğraf

Büyükanıt Paşa, öldürülen terörist cesetlerinin fotoğraflarıyla ilgili sorgulayıcı haberlerle ilgili olarak şu yorumu yapıyor: ' Tabi bu talebin arkasında başka mesele var. Gerçekten öyle mi, yoksa yalan mı söylüyorsunuz demek istiyorlar.'

Fazla alınganlık göstermiş sayın Paşam. Kimsenin ' yalancı' aradığı yok. Kendi nefsime en azından benim böyle bir niyetim yok.

Ama vatandaşın kafası karışık: Dağlıca'dan sonra 34 teröristin öldürüldüğü açıklandı. Ele geçirilen silah sayısı sadece 4. Diğerleri şarjör, mermi ve boş kovanlar. Sonra deniyor ki, kaçan teröristler, cesetleri de sırtlanıp gittiler.

Allah aşkına bu yorumlar, teröristleri birer Malkoçoğlu, Battalgazi gibi efsaneleştirmekten öte bir anlam taşır mı? Şöyle bir terörist düşünün; saatlerce çatışıyor, sonra silahını sırtlanıyor, ölen arkadaşının silahını alıyor, yetmiyor sırtına bir de ceset yüklüyor, yara bere içinde saatlerce o yalçın kayalıklar üzerinde ve Mehmetçikten gizlenerek kaçmayı başarıyor!

Bir de geçmişteki yanlış işler var. Bakın, çok çarpıcı bir örnek vereceğim. Kısa süre önce meslektaşım, araştırmacı gazeteci Saygı Öztürk'ün ' Sınır ötesi savaşın kurmay günlüğü' isimli kitabı piyasaya çıktı. Önsüzü, Emin Çölaşan tarafından kaleme alındı. Çölaşan kitap için şöyle diyor: ' Gerçekten dört dörtlük bir belgesel, dört dörtlük bir araştırma.'

Bence de öyle. Kitapta, 1992'deki ilk büyük sınır ötesi operasyonun ayrıntıları anlatılıyor. 20. sayfada, terörist cesetlerinin fotoğraflarıyla ilgili ilginç bir anektod var. Bir komutan, askere telsizle talimat veriyor: ' Öldürülen teröristlerin görüntülerini kameraya alın, toplu fotoğraflarını çekin, TRT'ye ve ajanslara gönderin.'

Talimatın nasıl yerine getirildiği, kitapta şöyle anlatılıyor: ' Köy korucuları ile teslim olan teröristler bir dere kenarına götürüldü ve ölü numarası yaptırılıp yere uzandırıldı. Görüntüleri çekilen bu kişiler, operasyonda öldürülen teröristlerden bir grup diye televizyonlarda, gazetelerde gösterildi. Bu görüntüleri çektiren komutan, bu olayı yıllar sonra anlatırken, 'Operasyonda çok sayıda terörist öldürülmüştü ama her biri bir başka yerdeydi. Bunları bir araya toplamak zaman alacaktı. Onca işin arasında cesetlerle uğraşacak zamanımız yoktu. Pratik bir çözüm bulduk, gazetecilerin deyimiyle asparagas görüntüleri basına dağıttık' diyor.'

Bunun üzerine söylenecek başka laf var mı?