Ortadoğu Volkanı İsrail'e Patlıyor
Tunus halk devriminin ardından Mısır halkının ayaklanması Siyonistleri büyük bir endişeye düşürdü.
Siyonist rejim gazetelerinden Jerusalem Post yazarlarından Yaakov Lappın "Uzmanlar Bir Volkanın Üzerinde Yaşadığımızın Uyarısını yapıyor" başlığı altında yaptığı analizde, Siyonist rejim genelkurmay yetkililerinin "1979 İran İslam Devrimi'nde olduğu gibi İslamcılar demokratik hareketleri kendilerine bağlayabilirler. Kalın bir biz üzerindeyiz, ancak bu buz sonunda eriyip gidecek" şeklinde bir uyarıda bulunduğunu aktardı.
Siyonist rejim güvenlik uzmanlarının bölgedeki iç karışıklıkları endişeli bir gözle izlediklerini aktaran lappin, "Yemen de Arap ülkelerindeki liderlerin yıkılmasını isteyen eşi benzeri görülmemiş gösterilere eklendi. Mısır'daki durum daha çok iç karışıklıkları besledi" ifadelerine yer verdi.
Siyonist rejim uzmanlarının en büyük korkusunun "demokrasi yanlısı olarak başlayan gösterilerin İslamcıların kontrolüne geçmesiyle İsrail'in ulusal güvenliğinin tehdit altına girmesi" olduğunu belirten Lappin, Siyonist rejim generallerinden Ya'acov Amidror'un şu uyarısını aktarıyor:
"Bir volkanın üzerinde yaşadığımızın anlamak zorundayız. Durumlar her geçen gün değişebilir, bugünden yarına çok şeyler olabilir. Kendimize sormalıyız; "bu durumda en kötü senaryo ne olabilir" diye. Biz kalın bir buz üzerindeyiz, üstelik bu buz erimektedir."
Siyonist rejim komutanlarından Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Etüd Uzmanı Tümgeneral Giora Eiland ise kaygılarını şu şekilde aktarıyor:
"Batı ülkelerinden duyduğumuz "ayaklanmalar demokratik devrimler dalgasına yol açabilir" şeklindeki önerileri dinleme durumunda değiliz. Şu an için bir güvenlik gerginliği yok. Ana sorun şu: uzun vadede, biz bütün senaryolara hazır olmalıyız. Bugün Mısır'da bir devrim olursa İhvan-ı Müslimin iktidara gelecektir. Bu sadece İsrail için değil, bütün demokrasiler için çok kötü olacaktır. Çünkü bugün Mısır'daki asıl kavga Mübarek ile demokrasi yanlısı unsurlar arasında değil, Mübarek ile İhvan-ı Müslimin arasındaki kavgadır"
Lübnan'da Hizbullah adayının hükümet kurmakla görevlendirilmesi konusuna dikkat çeken Tümgeneral Giora Eiland, "Hizbullah'ın rolü gittikçe artacak Lübnan'da en büyük askeri güce sahip olup ülkenin kontrolünü ele alacaktır" diyerek ilginç bir görüş ortaya attı:
"Lübnan'ın resmen Hizbullah tarafından kontrol edilmesi İsrail açısından daha iyidir. Çünkü, Hizbullah ilk fırsatta İsrail'e ateş açacak. Bu da Hizbullah'ın ateş açması olmayacak. Bütün Lübnan devleti bunun sorumlusu olacak. Bu gerçek bir caydırıcılıktır. Aynı şey Gazze'deki Hamas yönetimi için geçerlidir."
Tel Aviv Üniversitesi İsrail-Filistin İlişkileri Programı yöneticisi Shlomo Brom "gelecekte ne olacağını bilmek imkansız" diyerek İran İslam Devrimi tecrübesini hatırlattı:
"Demokrasi yanlısı seslerin dile getirildiği bir gerçek. Bu olumlu bir durum. Fakat bunun nasıl biteceğini bilemeyiz. İslamcıların zayıf olduğu Tunus'ta bile, nasıl bir sona karşılaşacağımızı bilemeyiz. İran'a olanları unutamayız; 1970'lerin sonunda, Şah'a karşı sokaklara çıkan gençler demokrasi yanlısı idi. Fakat bu sonunda İslamcılar tarafından ele alındı."